Daniel'in Ağzından;
Her sabah olduğu gibi alarm sesiyle kalktım ve banyoya girdim.Banyodan sonra üstümü giydim ve saçımı kuruttum.Babam mutfakta çayını içiyor ve ciddi bir şekilde telefondan bir şeylere bakıyordu,birden telefon çaldı ve babam telefonla konuştuktan sonra aceleyle ayağı kalktı ve beni gördü. ''Günaydın Daniel'' dedi.Bende aynı şekilde karşılık verdim.'' Babam ''Benim acilen çıkmam lazım laboratuvardan beni çağırıyorlar. Kahvaltı hazır.'' Ben '' Tamam,sorun yok değil mi?'' Babam gülümseyerek ''Hayır yok hadi acele et okula geç kalma.'' dedi ve eşyalarını alarak evden çıktı.İçimde nedensizce kötü bir his vardı.Neyse bu kötü hissi bir kenara bırakarak kahvaltımı yapmak için masaya oturdum.Masanın üstünde bir dosya fark ettim ve babamın dosyalarından birisi olacağını düşünerek bakma gereği duymadım.Kahvaltımı yaptıktan sonra çantamı alarak evden çıktım.Okula ulaşmaya az kalmıştı ki telefonum çaldı arayan babamdı. Telefonu açtım ve babam aniden '' Daniel nerdesin?'' Ben ''Okula gidiyorum baba ne oldu?'' Babam '' Tamam,hemen eve dön ve masanın üstündeki siyah dosyayı laboratuvara getir.Ben okuldan izin alırım.'' Ben ''Tamam sen bana laboratuvarın tam konumunu at.'' Babam ''Tamam.'' Tam telefonu kapatacaktım ki babam ''Daniel sakın ama sakın o dosyanın içini açıp okuma!'' dedi ve kapattı.Koşarak eve gittim ve hemen dosyayı çantama koyup bir taksiye bindim.Taksiciye babamın yolladığı adresi gösterdim ve biraz soluklandım.Acaba babam neden dosyayı okuma demişti.Dosyayı çantamdan çıkardım ve kapağını inceledim. Meraklandığımdan dosyayı açıp açmamak arasında kaldım. 'Aman canım açsam ne olacak ki' düşündüm ve dosyayı açıyordum ki dosyasın yanında şifre olduğunu gördüm.Tabi ya önemli bir şeyi öylece dosyanın içine koymazlardı.Bir süre sonra laboratuvara geldik o lüks gri binanın önünde durduk.Taksiciye ücretini daha doğrusu harçlığımın hepsini verdikten sonra taksiden indim.Kapıdan içeri girmek istediğimde korumalar ''Adınız ve içeriye girme sebebiniz?'' dedi. ' 'Bir arkadaşa bakıp çıkacaktım'' diyerek zaten soğuk olan ortamı buz gibi yaptım,zaten Türklerin kullandığı bir söz olduğundan anlamadılar.Sonra ciddileşerek '' Daniel Yanmaz.Babama bir dosya getirdim.'' deyip dosyayı gösterdim.Koruma ''Babanız kim?'' Ben de ''Ateş Yanmaz.Ben de bunu anlamıyorum ateş nasıl yanmaz.'' Evet kabul ediyorum esprilerim pek komik değil ama bir insan neden bu kadar tepkisiz olur anlamıyorum.Koruma Telsizden birisine bir şeyler söyledi ve bana ''Geçebilirsiniz, 17.kattaki toplantı salonu'' dedi.İçeri girdikten sonra asansöre bindim, o kadar çok numara vardı ki 17. kat tuşuna anca basabildim.Asansörden indim ve 'TOPLANTI SALONU' yazan yere kapıyı tıklayarak girdim.Birden herkes bana baktı.Oldukça büyük bir yerdi.Babam hemen yanıma geldi ve ''Sağol Daniel. Toplantı bittikten sonra yemek yeriz sen beni bekle.'' dedi.Salondan çıktım ve bekleme yerine oturdum... Bir süre sonra babam toplantıdan çıktı ve yemek yemeye gittik.Sonra o tekrar işine ben eve gittim.
(8 Gün Sonra) Daniel'in Ağzından;
Babam kaç gündür evden erken çıkıyor, eve geç geliyor.Çalıştığı işten dolayı normal diye karşılamaya çalışıyorum ama sanki bu sefer daha farklı bir şey var.Dün babam bayağı telaşlı ve korkmuş durumdaydı, sorduğumda ise 'bir şey yok' diye geçiştirdi.Bugün bir sarsıntıyla uyandım babam ''Daniel hemen kalk.'' dedi bende biraz kendime geldikten sonra ''Ne oldu baba hafta sonu neden beni bu saatte uyandırdın?'' Babam ''Daniel biliyorsun bir süredir laboratuvarda fazla zaman geçiriyorum.Bunun sebebi bir atomik bomba deneyi, bu deneyle sadece bu hafta değil uzun zamandır uğraşıyoruz.Bu hafta bu deneyi büyük bir yağmur ormanında denedik.'' Ben '' Bir dakika yani siz bir atomik bombayı yağmur ormanlarına attınız ve kime fark etmedi öyle mi?'' Babam ''Fark edenler tabi ki oldu türlü bahanelerle onları geçiştirdik.Her neyse bu deney sonucu orada ki hayvanların hatta bitki ve ağaçlarda inanılmaz bir şekilde değişim oldu.Bu kötü değişim bir salgın gibi yakınlarda bulunan çimenlere dahi bulaştı.'' Şaşırmıştım ''Baba nasıl bir değişim oldu?'' Babam iç çekerek ''Şöyle örnek vereyim,hani izlediğin zombi filmleri varya virüslü insanlar kendilerinden olmayanları ya yiyor yada virüslü yapıyor buda onun gibi. Virüslü hayvan ve bitkiler kendi türlerini -hayvan ve bitkiler- virüslü yapıyor.Geriye kalanlar yani bizleri de öldürmeye odaklı oluyor ve bu virüs yakında her yere bulaşıp insanlığın çoğunu öldürecek.'' Ne diyeceğimi şaşmıştım ''Baba peki biz ne yapacağız?'' Babam '' Sen bilmiyorsun ama evimizin altında bir sığınak var.Buraya taşınmadan önce yaptırmıştım.Bugün ben laboratuvara uğradıktan sonra geldiğimde sığınağa bazı malzemeler taşıyacağız.'' Ben ''Tamam ama neden hemen yapıyoruz?'' Babam '' Çünkü bugün öğleden sonra dünya üzerindeki tüm ülkelere acil durum uyarısı yapılacak.Bazı ülkeler zaten durumdan haberdar.Haberler yayınlandıktan sonra çoğu insan telaşlanacak ve mağazaları evleri yağmalayacak.Bu yüzden sen bugün alışverişe çıkacaksın ve dolabın üstündeki listedekilerin hepsini alacaksın.Masanın üstünde kredi kartı var'' dedi.Ben "Peki ama baba neden sığınağa gidiyoruz hayvanlar ve bitkiler evere giremez" Babam "Hayvanlar giremez ama insanlar girer bu virüs yayıldıktan sonra dediğim gibi insanlar evleri yağmalayıp bize zarar verebilir." dedi ve evden çıktı.Hemen banyoya girdim ve güzelce yıkandım sonra üstümü giydim ve büyük bir çantaya benim ve babamın kıyafet,iç çamaşırı,çorap ve değerli bir kaç eşyayı doldurdum nede olsa orada hep aynı kıyafetler içinde pasaklı pasaklı duramayacaktık. Çantayı bir kenara koyduktan sonra listeyi ve kredi kartını alıp çıktım.Listeyi biraz inceledikten sonra ilk olarak bir markete girdim. Listede yazdığı gibi ilk önce konserve ve süt, meyve suyu gibi enerji verici içecekler adım listede olmamasına rağmen biraz da abur cubur alıp alışveriş arabasına koydum.Listede bir kaç tanede temizlik malzemesi vardı neden bu kadar az diye düşünürken zaten önceden koyulmuş olabileceğini düşündüm.Temizlik malzemelerini de aldıktan sonra parayı ödeyip çıktım.Listede tıbbi malzemelerde vardı ama elimdekiler zaten ağır olduğu için bir taksiye binip eve gittim.Elimdeki poşetleri hemen koyup evimizde olan ilk yardım kutusunun içini inceledim. Listede ki tıbbi malzemelerin 3-4 tanesi hariç diğerleri bir ilk yardım kutusunun içinde bulunuyordu yani listedekilerin hepsini tek tek almak yerine 6-7 tane ilk yardım kutusu alsam daha mantıklı olurdu.Hemen eczaneye gidip ilk yardım kutularını aldım ve geriye kalan ilaçları ayrı olarak aldım.Eve geldiğimde bizim evde olan ilaçları da poşetlere koydum.Eve girdikten yaklaşık 2 saat sonra dışarıda bir hareketlilik başladı insanlar telaş içinde tıpkı babamın dediği gibi herkes marketlere doluşmuştu. Zaten ardından babam yanında 20 kişiyle eve girdi. Ben babama bunlar kim dercesine bakınca babam kapıyı kilitleyip "Daniel laboratuvar sığınaklı evleri olan bilim adamlarına sığınağın büyüklüğüne göre insanlar verdi. Bu arkadaşlarda bir süre sığınakta bizimle yaşayacak." Diğerlerine dönerek "Hadi arkadaşlar malzemeleri hemen sığinağa yerleştirelim herkes malzemeleri alıp benimle gelsin." dedi. Bende dahil herkes malzemeleri alıp babamın peşine takıldı.Babam misafir odasında elini yere koydu ve birden yerden bir kapı açıldı.Daha önce hiç fark etmediğim bu yere herkes girdi son olarak ben girdim.Ve babam kapıyı kilitledi.Burası yerin altında olduğu için bizim evden büyüktü.Tekrar demir bir kapıdan geçtik. Zemin beyaz fayanslarla döşendiği için ferah bir görüntü oluşuyordu duvarlarda bir iki tane manzara tablosu ve tavanda ki led ışıklar aydınlatmayı sağlıyordu.Ve gördüğum kadar belirli yerlerde kameralar vardı.Babam "Gelin eşyaları yerleştirelim" dedi tabi bizde onunun peşine takıldık. Giderken etrafı inceliyordum numaralandırılmış odalar vardı.Depo gibi bir yere geldik ve malzemeleri dolapla yerleştirdik.Babam bir depodan çıktıktan sonra koridora yöneldi bizde onun peşine takıldık. "Arkadaşlar şuan tam olarak 22 kişiyiz bu yüzden herkes ikişer kişi olarak odalara yerleşecek." dedi ve bir odanın kapısını açtı "Odalarda 2 yatak, eşyalarınızı koymak için 2tane tekli dolap var eğer özel eşyalarınızı dolaba koymak istemiyorsanız yatağınızın altına koyun ayrıca geceleri tuvalet ihtiyacınızı odanızda bulunan tuvaletten giderebilirsiniz. Ayrıca mini bir spor salonu, erkek kadın olmak üzere 2 tane banyo bölümü var herkes haftada 2 kez banyo yapabilir bu ilerde 1'e düşebilir ve son olarak laboratuvara izinsiz girmeniz yasak. Şimdi herkes ikişerli şekilde odalara yerleşsin.Yemek saatleri sabah ve akşamları" dedi ve bana gel işareti yaptı bende babamın peşinden gittim. Babamla benim kalacağım oda biraz daha büyük.Ben "Baba buradan hiç çıkmayacak mıyız?" Babam "Tabiki de hayır ihtiyaclar azaldıği zaman dışarıya çıkacağız yada yaşayan insanlar eğer kalırsa onları da bulmak için çıkmalıyız.Ama şuan sadece bugüne odaklanmalıyız"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞAM SAVAŞI:DOĞA İLE MÜCADELE
FantasySonunda kendi sonumuzu getirmiş ve doğayla savaşımızı başlarmıştık.Bakalım bu savaş kimin aleyhine sonuçlanacak?