Ayna karşısında saçlarımı tararken bir anda gözüme çarpan , 2 hafta önce aralarına attığım mavi rengin aktığını fark ettim ağız bükerek "neden mükemmel şeylerin süresi kısa sürer ki?"
Saçlarımı havluyla iyice kurulayıp banyodan çıktım, belime bağlı olan havlumun düşmemesi için milim milim aynanın önüne doğru yürürken başarısız olup havlu kasıklarımdan düşmüştü "aishh" neyseki evde tekdim , ev arkadaşım Jungwoo erkenden dersine gitmişti.
Ayna karşısında kendimi incelemeyi ve vücudumu keşfetmeyi seviyordum cidden bu benim içimde kendimi daha değerli kılıyordu.
~
Anketleri teslim edip profesörün odasından çıktıktan sonra kapıda iki saniyeliğine duraksayıp derin nefes vererek kendimi rahatlattım saate baktığımda 11.19 idi.
Jin hyung'u aramayı düşündüm belki dersi yoksa bir şeyler yaparız -öğle yemeği ve sonrasında beraber şarkı sözü yazıp söylemek gibi- diye düşündüm. Ne kadar müzik ile alakam olmayan bir bölüm okusamda müzikle birlikte yaşadığımı hissediyordum , besteler yapmak ve o besteleri okumaktan fazlasıyla keyif alıyorum.Jin hyungla konuştuktan sonra onunla buluşmak için okulun kafeteryasında bekliyordum kulağıma taktığım kulaklığım ile o sıra bir kaç gün önce yaptığım ankette ki 50. sayfanın sahibi olan Jeon Jungkook isimli garson geldi aklıma o an anlam veremediğim hatta tıpkı onunla anket yaparken ki hislerimin şuan olduğunu fark ettim rahatsız edici değildi ama karnımı gıdıklıyor ve sebepsizce gülümsememe neden oluyor.
O an ki gülüşü, soruyu sorarken ki gözlerimin içine bakarak aldığı nefesler , düşünerek cevaplarken masanın üzerindeki ince parmaklarının hareketi "tanrım ne oluyor bana sadece bir garson neden bu kadar takıldım ki sanki ?"
Kendi kendime konuşurken Jin hyungun güler yüzüyle bana bakarak güldüğünü fark ettim "ne zamandır burdasın sen ?"
Hyung "ııı sen masadaki ellerini inceleyerek güldüğünden beri" ağzım açık kalmış şekilde gülerek " şaka yapıyor olmalısın insan seslenir" diyerek kolunu yumrukladım.
Hyung gülerek "seni 2.5 yıldır tanıyorum ilk defa o anına şahit oldum izlemek istedim güzelim ne var yani, yoksa aşık olduğunu benden mi saklıyorsun?"
Şaşırmış gözlerle hyunga bakarak "ne aşkı ne aşık olması, saçmalamaa"
Hyung kahkaha patlatarak "hadi ama birisi varda benden mi saklıyorsun darılıyorum güzelim ama yoksa o güzel besteler başka şekilde çıkmaz ortaya ben bundan eminim"
Hyunga alttan bakarak "kızıyorum ama kimsenin olduğu falan - belkide kendimi kandırıyorumdur- yok."
Hyung elini omzuma atıp gözlerime bakarak gülmemek için kendini zor tutarak" tamam tamam daha uzatmayacağım hadi yemeğe gidelim ben açım yoksa birazdan seni yiyeceğim kikikiki."
~
Bugün iş günümdü, son dersimden çıkıp fazla kitaplarımı dolabıma atıp kitledikten sonra kulaklığımı kulağıma takıp keyifli şekilde yürürken aklıma bir anlık bana anket yapan mavi saçlı çocuk gelmişti içimden bir ses tahmin ettiğim şeyler olmaması için kalbime yalvarıyordu resmen "aşık olmaktan korkuyordum hemde fazlasıyla, ya kendimi
kaybedersem diye"3 Saat sonra...
Yoğun süren iş günümün bitmesine 1.5 saat kalmıştı son saatlere doğru kafede ki müşteri sayısı azalıyordu bir nebze ,kasanın olduğu tezgahı temizlerken gözüme kafeye giren iki kişi çarpmıştı birisini tanıyorum diyebilirim bana anket yapan mavi saçlı çocuk yanındaki arkadaşı olmalı diye düşünüyorum..~
Kafeye girerken fark etmiştim ki ben öncenden buraya gelmiştim gözüm kasanın olduğu tezgah başındaki birine çarpınca hatırladım benim anket yaptığım kafeydi burası.
Yaklaşık 1 saatir burda oturuyorduk ve gözüm sürekli onda gidip geliyordu sanki gözümü ona doğru bir şeyler çekiyordu baktıkça aklımı düşünceler çeliyordu- kolunun yarısına kadar katladığı gömleği kolunu sanki ressam eseriymiş gibi sergileniyordu, bileğinde duran ince bilekliği morumsu duran damarlarına değinmek istemiyorum hiç , 20 saniyede bir ıslattığı kırmızı dudakları ortamın ısısını arttırdığını hissedebiliyordum- hyung "kafe kapanacak kalksak iyi olucak gibi" bakışlarımı deftere yazdığım sözlerden çevirip "ne çabuk geçti zaman anlayamıyorum cidden, seninleyken zaman su gibi hyung kikikikiki"
Gözlerini büyüterek gülen hyung "iyiki arkadaşımsın Tae senin gibi arkadaşa sahip olduğum için kendi adıma çok seviniyorum" sıcak bir gülümsememle "bende hyung".
~
Gözlerim sürekli onda gidip gelirken bana baktığını hissettikçe yerin yarılmasını istiyordum en azından beni çalışırken -pasaklı- görmesini istemiyordum.Arkadaşıyla hem gülüşüyor, şarkı söylüyor -sesini duymayı çok isterdim ama duyamayacağım kadar alçak söylüyordu -ve önündeki deftere bir şeyler yazıyordu saate baktığımda kafenin kapanmasına yarım saat vardı ve kafamı çevirdiğimde toparlanıyorlardı arkadaşı -umarım- hesap ödemek için kasaya geldiğinde güler yüzle masa numarasını söyleyip ücreti uzattı ödemesini aldıktan sonra "iyi geceler" dileyerek kafeden çıktılar sadece arkalarından baka kalmıştım. "1-2 defa gördüğüm birisinden neden bu kadar etkilenmiş olabilirim ki?"
~
Evin önüne gelip Jin hyunga iyi geceler dileyip eve girdiğimde Jungwoo nun koltukta sızdığını gördüm ve gülümseyerek yanına yalaşıp ellerimle uyandırmak için dokunup "uykucu kalk hadi, acaba bugününü hangi kadınla geçirdin ?"Jungwoo gözleri kapalı alttan alttan gülerek kalkarak "Herhangi birisi işte kikikikik" ters ters bakarak "Kalk kalk hadi yatağına yat , iki büklüm olmuşssun orda."
~
Sabah alarmıyla uyanmaktan nefret etmişimdir hep ,kendimi bildim bileli telefondan gelen sesi tam dinleyince alarm sesi olmadığını anlayıp gözlerimi aniden kocaman açarak arayanın kim olduğunu anlamak için telefonu elime alıp gözlerimi ovalayarak bakarken "-Patron- sabah sabah ne oluyoruz acaba?"derken yanıtladım.Patron "Erken gelmelisin bugun ,bir olayımız var." yatma pozisyonundan çıkmak için dikilerek "geleyim de ne olayı , anlayamadım?"patron öfkeli bir sesle "gelde gör, acele et."
Hızla yataktan çıkıp hazırlanmaya koyulup tam tamına 20 dakikada hazırlanmıştım.
İş yerine vardığımda çalışan arkadaşlarımdan birine "selam, ne oluyor ,neden böyle aceleyle toplandık?"
Arkadaşım asık suratla "yüklü miktarda kasadan para çalınmış" şaşırmış gözlerle bakarak "şaka olmalı" arkadaşım ağız bükerek "keşke olsa, bu yüzden kameralar incelemeye alınacakmış."
Yaklaşık yarım saat sonra herkes kamera odasına alınarak, dün akşamın incelemeleri başlamıştı merkez kamerayı izlerken bir şey fark etmiştim mavi saçlı çocuk arkadaşına bir şeyler mırıldanırken bir yandan yazı yazdığı defterini akşam kafede unutmuştu , peki ya şimdi o defter nerde ?
Merhaballlar efendiiim , bilemiyorum nasıl bir hikaye oluşuyor ama şundan eminim ki gelecek bölümler şimdiden gülümsüyor bana :))
Okuyorsanız biraz belirti pls muah
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Tell me the song? /vkook
Fanfiction"fırsatı değerlendirmek istedin herhalde?" dedi Tae alttan gülerek, Jungkook aniden düşüncelerinden çıkıp gülümseyerek "görsel şölen.." Tae toparlanıp üstüne tamamiyle yapışmış olan kota bakarak "farklı bir şekilde teşekkür etmeyi kendime borç bilir...