3.Defter,Teşekkür ve Broşür

111 2 0
                                    

"Evet hyung çantama attığıma eminim nereye gitmiş olabilir ki?"

Jin hyung "Akşam gittiğimiz kafeye bak derim belki orda düşürmüşsündür anlamadan."

Tae çantasını boşaltarak "tamamdır, ilk dersimden sonra zamanım var bakıcam. Kendine iyi bak."

~
Kulağıma kulaklığı takıp playistimden Selena Gomez-Wolves açıp küçük dans ritimlerimle yolda yürürken bir anda gözüme Big Hit Entertainment şirketinin afişi gözüme çarptı üzerindekileri okuyunca 'Dansçı,söz yazarı ve şarkıcı seçmeleri olucaktır. Tarih: 5 Mart 2012' yaklaşık bir ay vardı ve güne güzel başladığımı hissediyordum kapalı olan havaya ve hafif çiseliyen yağmura rağmen. Dansçılık için şansımı deniyebilirdim belki kendimi yani içimdeki dansçıyı onlarla buluşturabilirim.

~
Şiddetli yağmurdan hızlı adımlarla kaçmaya çalışırken, çantamdan kapşonlu hırkamı çıkartmayla çebelleşirken beklenmedik bir şeyilde kulaklığım su göletinin içine cumburlop düşmesi güzel bir gelişmeydi şahsen "siktir" yere eğilip kulaklığı hızlı bir hareketle alıp kalkıcakken arkamdaki bir bedene çarpıp yere doğru tökezledim döndüğümde elinde broşürleri olan bir genç "çok özür dilerim.." beni kaldırmak için elini uzatarak. Komple ıslandığımı hissederken gülmeye çalışarak elimi uzatarak " teşekkür ederim"

Genç "çok özür dilerim ya ne yapabilirim sizin için cidden söyleyin bana?" Tae ıslanmış siyah koy pantolonunu tutarak "sorun değil cidden eve gidiyordum zaten ,yakın evim.." Genç elindeki broşürü uzatarak "lütfen bu broşuru almanızı istiyorum umarım bunu değerlendirebiliceğiniz fırsatınız vardır o zaman kendimi affettirdiğimi düşünürüm."

Tae broşürü eline alıp incelemeye başlayarak 'Big Hit Entertainment şirketinin Danscı, söz yazarı ve şarkıcı seçmeleri olucağı yazıyordu, tarih 5 Şubat 2012' de.'

Tae kafasını kaldırıp gence güler yüzle "teşekkür ederim"  diyip ,hızlı adımlarla kafeye yöneldi çok bir mesafesi yoktu.

~
Dün kamera kayıtlarını izlerken ki gördüğüm mavi saçlı çocuğun defterini tezgahın arkasındaki çekmecelere bakarken iş arkadaşım yaklaşarak "gözlerini büyütmüş ne arıyorsun öyle?"

Jungkook gözlerini devirip "bir defter arıyorum.." iş arkadaşı meraklı bir şekilde "ne defteri bu ?" Jungkook 'belki defteri çalışan biri görüp buralara atmıştır' düşüncesiyle çekmeceleri kurcalarken "dün akşam gelen müşterilerden birinin defteri."

İş arkadaşı " şu sarı kapaklı olan defteri diyorsun galiba?"

Jungkook ağzı açık bir şekilde dönerek "evet o defter o nerde?" arkadaşı gülerek " benim dolabımda müşteri gelirse diye sakladım."

Jungkook alttan alttan gülümserken arkadaşına doğru dönerek "bana onu verirmisin?" Arkadaşı tek göz kırparak "ne işin var senin o defterle acaba?" Jungkook masumcuk yalan söylemek zorunda olduğunu hissederek "müşteriyi tanıyorum ona ben ulaştırıcam.." arkadaşı "pekala pekalaa, beni takip et.."

~
Yağmur giderek artarken bir sonraki dersime geç kalmamalıydım ama defter için o kafeyede gitmeliydim içimdeki ses orda olduğunu söylüyordu. Yağmurun dinmesini beklemek için bir apartmak boşluğuna girip beklemeye koyuldum.

~
Defteri elime aldığımda biraz yıpranmış gibiydi içinden rasgele bir sayfa açtığımda 'tarih:25 Ocak 2012 saat: 14.12 Garson çocuk Jungkook ilk bakış,ilk görüşmemiz, ilk iletişimimiz,sıfır temas ve mükemmel beni etkileyen yeni notalar ve besteler yaratmamı sağlayan ses tonu ve mükemmel beni etkileyen yeni notalar ve besteler yaratmamı sağlayan ses tonu..' Jungkook ağzı açık şekilde okurken heyecandan kitabı dolabına atıp işine dönerken kaburgaları arasındaki kalbi heycandan patlıycak gibiydi 'acaba içinde onun hakkında daha neler yazıyordu?'

~
Yağmurun dinmesini bekliyemeyip hızlı adımlarla yürümeye devam eden Tae 'daha ne kadar ıslanabilirim?' diye düşünüyordü ve kafeye yaklaşan adımları heyecanını arttırıp, karnını ağırtıyordu. İşte o andı girmişti gözleri çalışan birisini arıyordu ve o kişiyle göz göze gelmişti ilk derin bir nefes alıp kendini rahatlatmayı denemişti işe yaramıycağını bilsede ve adımını atıp ona doğru yöneldi "iyi günler dün akşam ben burda sarı kapaklı bir defterimi unutmuşum acaba buralardamı hiç gören oldumu?" 'ne kadar saçma cümle kurduğunu anlasada takmıyordu şuan' Jungkook ağzı yarı açık halde dinlerken "teşekkürler, evet dün gece çıkarken masada unutmuşsunuz, ben aldım."

Tae büyük sevinçle elini göğsüne koyup derin rahatlama nefesi verirken "çok teşekkür ederim nasıl öderim sana bunu bilmiyorum,nasıl hayatımı kurtardığını anlatamam.." Jungkook tavşan dişleriyle gülümseyip bir yandan Tae' nin kıyafetleriyle duş almış görüntüsünü inceleyerek " ben getiriyim defteri istersen ama bir sorum olucak yedek kıyafete ihtiyacını var gibi görünüyorsun sanki ?"

Tae üstüne göz gezdirip "aisshhh yağmur sağolsun ve küçük bir kaza işte.."

Jungkook ,Taenin üstüne yapışmış tişörtüne bakarak "yanımda yedek kıyafet taşırım rahatsız olmazsan veriyim sorun olmaz."

Tae anlık düşünerek yetişmesi gereken dersi vardı ve böyle gidemezdi sonradan geri getirebilirdi kıyafetleri " çok iyi olur aslında yetişmem gereken ders var.." Jungkool eliyle beni takip et işareti yapar.

Soyunma odasına girip Jungkook kıyafetleri verirken Tae'nin elinde Big Hit Entertainment' in afişini görür "seçmelere katılıcaksın galiba?"

Tae afişe bakıp gülümseyip "ha evet" Jungkook gözlerini büyüterek "ne olarak peki?"

Tae düşünceli bakarak "söz yazarlığı." Tae kıyafetleri alıp Jungkook'a "kimsenin gelmemesini sağlamak için kapıya yakın dururmusun?"

Jungkook kabul edilir ifadeyle "tabi ,olur" Jungkook arkasını dönüp bir adım attığında Tae'nin kemer sesini duyduğunda elinde olmadan yüzünü gülümseme sarmıştı, bakışlarını sola çevirince köşesindeki ayna Tae'yi gösteriyordu ve elinde olmadan onu incelemeye başlamıştı 'bacaklarının kıvrımları, kasıklarından hafif kaymış ve adeta cildiyle sevişir derecesinde yapışmış olan gri baksırı,yan döndüğündeki belirginleşen kalça kıvrımları , belinin boşluğu , sırtının genişliği..'

"Fırsatı değerlendirmek istedin herhalde?" dedi Tae alttan gülerek, Jungkook aniden düşüncelerinden çıkıp gülümseyerek "görsel şölen.."

Tae toparlanıp üstüne tamamiyle yapışmış olan kota bakarak "teşekkür ederim cidden hiç unutmıycağım bu iyiliğini."

Jungkook Taeye doğru dönüp gülümseyerek adım atıp "ne demek, her zaman" işaret parmağıyla Tae'nin bileğinden başlayarak sanki çizgi çizercesine omzuna doğru çıkarıp çenesine doğru geldiğinde gözlerini dudaklarına getirip "hiç unutma" diyip göz kırptı.

Bu hikayeye hevesli başladım kafamda güzel gittiğini düşünüyorum bakalıım ne olucak.
:*

:*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•Tell me the song? /vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin