RÜYA

112 16 13
                                    

Merhaba arkadaşlar, yeni hikayeme hoşgeldiniz. Umarım beğenirsiniz. Eğer beğenirseniz yorum ve vote atmayı unutmayınız. <3

  İlk üç bölüm sıkıcı gelebilir olaylar 3. bölümden sonra gelişiyor. :oo

Ormanın içinde koşuyordum. Bizim oranın ormanlarına benziyordu. Sık sık ağaçlar vardı. Ağaçlar gökyüzüne kadar uzanıyordu. Ormandaki tek ışık üstümde parlayan ayın ışığıydı. Gözlerimi kamaştırıyordu. O kadar gözlerim kamaştı ki yere düştüm. Ayın aslında bir dolunay olduğunu fark ettim. Birden sırtımda bir acı hissettim ve aniden uyandım.

Yine aynı rüyayı görmüştüm. Son zamanlarda hep bu rüyayı görüyordum. Korkunç değildi ama beni çok etkiliyordu. Telefonuma baktığımda saatin 6 olduğunu gördüm. Hava aydınlanmaya başlamıştı. Gördüğüm rüyadan sonra uyuyamayacağımı bilerek yataktan kalktım. Odamda turlamaya başladım. Önce geniş kitaplığımın bulunduğu tarafa gidiyor, sonra yatağıma geri dönüyordum. Odada turlarken havanın daha da aydınlandığını uzun pencerelerimden fark ettim. Hemen odamdan çıkıp odamın bulunduğu koridorun sonundaki banyoya gittim. Hızlıca duş aldım. Duş alırken hala gördüğüm rüyanın etkisindeydim. Duştan çıkıp kurulandıktan sonra üstümü giyinmek için odama geri döndüm. Annemin de uyandığını fark ettim. Hemen odamdan çıkıp alt kattaki mutfağa yöneldim. Annem bir şeyler hazırlamıştı. Çok güzel kokuyordu. Evde sadece ben ve annem yaşıyorduk. Babamı hiç tanımamıştım. Annem, babam hakkında konuşmaktan çekinirdi ve ben de bu sebeple onu üzmemek için bu konuda konuşmazdım. Annem 37 yaşındaydı, daha gençti fakat yıllar onu yaşlandırmıştı. Genelde mutsuzdu ve hayattan bezmiş bir hali vardı, onu hep mutlu etmeye çalışırdım ve arada onu güldürdüğüm zamanlarda çok mutlu olurdum. Kahvaltımı yaptıktan sonra saate baktım, servisin gelmesine az kalmıştı. Hemen çantamı alıp kapının önüne çıktım. Üzerinde "Averbold Anadolu Lisesi" yazan araç bana doğru yaklaştı. Kapısı açılınca bindim. Hemen yakın arkadaşlarımın arkada benim için yer ayırdıklarını görüp yanlarına oturdum. "Hi bitcheszz" dedim. Onlar da hep bir ağızdan "Günaydın Aysar" dediler. Okul yolu boyunca insanları çekiştirdik.

  Okula gelince sınıfıma çıktım. 12. sınıfa gidiyordum. Sınıfa girince Emir üstüme atladı. Emir benim çocukluktan beri yanımda olan arkadaşımdı. Onu seviyordum. Bana, ben gelmeden önce müdürün sınıfa gelipbeni sorduğunu söyledi. Okula bu sene genç bir müdür gelmişti ve sürekli bana sarkıyordu. Müdürümüz, kaslı ve çok yakışıklıydı. Kahverengi gözleri bana çok derin bakıyordu. Gözlerinde kaybolabilirdim. Bazen sanki benim de ona ilgim varmış gibi hissediyordum. Büyük ihtimalle kaslı olmasındandı. Neden beni sorduğunu merak edip odasına gittim. Kapıyı çalıp içeri girince bana çok samimi bir ses tonuyla "Ah! İçeri gel" dedi. "Beni çağırmışsınız, hocam" dedim. Ne olduğunu merak etmiştim. Şuan hem azmış hem de korkmuştum. Bana bu ara garip davranmışlarımı fark ettiğini ve ne olduğunu ona söylemekten çekinmememi istediğini söyledi. Nasıl farketmişti garip davranışlarımı? Bu kadar belli oluyorlar mıydı acaba? Hemen kendimi toparlayıp "Endişelenmenize gerek yok hocam ben iyiyim" dedim. Koşar adımlarla odasından çıktım. Acaba ona gördüğüm garip rüyalardan bahsetse miydim? Bugün sıkıcı dersler vardı. Ah! Bu arada dilciyim. Bugün ingilizce, almanca, çince ve beden dersi vardı. Beden dersi son 2 dersti. Beden dersine kadar çok sıkılmıştım 6.ders zili çalınca sınıftan çıkıp soyunma odasına gittim. Üstümü giyinip spor salonuna girdim. Bugün voleybol çalışması yapıcaktık. Voleybol takım kaptanıydım. Voleybolu seviyordum. Hoca gelince çalışmaya başladık. Voleybol oynarken herkesin gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyordum. Çok doğal bir şeydi. Erkeklerin gözleri hep üzerimdeydi. Küçüklüğümde özgüvenimin az olmasından dolayı bu hoşuma gidiyordu. Kendimi sevmezdim ama diğer hrrkes bana bayılıyor gibiydi. Okukun uyuz kızı İrem ve çetesi hariç. Okula başladığımızdan beri benimle alıp veremedikleri vardı. Sürekli benimle uğraşıyorlardı. İrem de voleybol takımındaydı. Sürekli beni sabote etmeye çalışıyordu. Buna anlam veremiyordum işte. Neden beni sabote edip kaybetmemizi istiyorduki? Beden dersi bitince üstümü değiştirip okulun bitmesini beklemek için dışarı çıktım. Tam servise binicektimki aklıma yine müdürün söyledikleri geldi. Çok ani kararlar veren bir insan olarak hemen ona rüyamı anlatmaya karar verdim. Odasına hızlı adımlarla gidip kapıyı çalmadan içeri daldım ve "Evet! Bir derdim var" dedim.

Merhaba arkadaşlar. Sizce söyleyecek mi? Biliyorum biraz sıkıcıydı ama bu benim ilk kitabım bu yüzden lütfen desteklerinizi esirgemeyin. Hikayemi beğendiyseniz yorum ve vote atmayı unutmayınız. Öptüm byee!

İçimdeki KurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin