Konağın tamamını saran bağırışlar yoldan geçenlerin bile gözlerini konağa çevirmelerine neden oluyordu. Whispypit klanının içinde heyecanlı bekleyişler sürüyordu. Sonunda 9 ay geçmiş ve beklenen an gelmisti. İlk haberi aldıklarında Konrad Pit sevinçten küçük kardeşi Kreud Pit’e öyle bir sarılmıştı ki beden gücüne hakim olamadığı için az daha kardeşinin 2 kaburgasını kırıyordu. Zaman adeta su gibi akıp geçmiş heyecanlı bekleyişin son dakikalarına yaklaşmışlardı.Konrad konağın en büyük odasının kapısının önünde voltalar atmaya başladığından beri 3 saat geçmişti.
Heyecanlı bekleyiş hiç bitmeyecek gibi geliyordu.Odadan çıkan kadınlar sıcak su ve şebnem otu özleriyle tekrar odaya akın ediyorlardı. Klan için çok önemli bir gündü.Çünkü klan reisi olan Konrad ve eşi Talia’nın ilk çocukları doğacaktı.Konrad kafasından isimler geçiriyordu.
Kız mı?erkek mi?Doğacak olan çocuğunun cinsiyetini çok merak ediyordu.
Bir anda etrafı bir sessizlik kaplamıştı. Sadece odanın içinden gelen derin derin nefes alış veriş sesleri duyulmaktaydı. Konrad’ın omuzundaki SlyNaga Konrad’a sürekli olarak heyecanlanmamasını söylüyordu.Ne kadar asil bir naja yılan kralı olsa da çığlıkların kesilmesi onu bile tedirgin etmişti. Birden içerden bir bebek ağlaması sesi geldiğini duyan Konrad derin bir nefes almış, heyecanına yenilerek odanın içine dalmıştı. Karşısında gördüğü manzara hayatında gördüğü en güzel resimden, en asil yaratıktan, en nadide çiçekten daha güzeldi.Kendi eşi Talia ve kucağında kendi kanından canından olan, klanın geleceğine şekil verecek olan oğlu duruyordu. Gözlerinin yaşarmasına engel olamayarak karısı Talia’ya bakarak ağlamaya başladı.İçerideki hizmetçiler şok geçiriyordu.Ne kadar klan reisinin ilk çocuğu olduğunu bilseler ve mutluluğu yaşayanlar hatırlayıp yaşamayanlar hayal etseler de onun gibi güçlü ve otoriter bir klan reisinin ağlaması şok etkisi yaratmıştı. Talia derin bir nefes alarak Konrad’a “Klan reis’im gözünüze toz kaçmış galiba gözleriniz yaşarmış.” Dedi.Talia her zaman kocasına şakacı bir tavırla yaklaşırdı.Ancak bunu yapabilen koca klanda 2 kişiydi.Karısı Talia ve kardeşi Kreud .Konrad buruk ama bir o kadarda mutlu bir sesle “Talia nasılsın, oğlumuz nasıl”diyerek oğlunu kucağına almıştı.Talia birden Konrad’a doğru meraklı bakışlar atarak “Ona nasıl bir isim vereceğini düşündün mü? Klanımızı ve oğlumuzu gelecekte bu isimle tanıyacaklar.” dedi. Konrad gözleri yaşlı bir şekilde Slynaga ‘ya ve Talia’ya bakarak “Onun adı Kraus olsun. Kraus pit, pit klanının gelecek varisi.Konrad oğluna yaklasıp “Senin adın bundan sonra Kraus olacak. Ailene ve klanına daima başarı ve saygı kazandır evlat!”dedi. Kraus sanki anlamış gibi babasının sağ kulağının önündeki bukle şaçını tutarak çekmeye çalışmıştı.Odada bunu gören herkesin yüzünde ister istemez bir gülümseme oluşmuştu.Konrad 1.86 boylarında beyaz tenli ,dağ gibi bir vücuda, geniş omuzlarıyla her hali beden yolunda ilerleyen bir adam olduğunu belli eden siyah gözlü, siyah uzun saçlı, saçları arkadan at kuyruğu şeklinde bağlı, elmacık kemikleri küt ,asaleti ve yakışıklılığı ile kalplerde huzur ve güven hissini bir arada yaşatan bir adamdı. Aradan günler geçmişti.Kraus her gün biraz daha büyüyordu. Şimdiden zeki bir çocuk olacağı anlaşılmıştı.Çünkü diğer bebeklerin aksine Kraus gerekmedikçe ağlamaz,sürekli etrafını minik mavi gözleriyle süzerdi.2 aylıkken emeklemeye 6 aylıkken yürümeye başlamıştı.Şuanlık hala bebekti belki ama yaşıtlarına nazaran bir dahi olduğu aşikardı.Valrox kıtasının neresinde 6 aylık bir bebek paytak paytakta olsa yürümeyi becerebilirdi ki. Günler birbirini kovalarken Kraus’un yaptığı tek şey yiyip içip uyumak ve babasıyla annesini şaşırtmaktı.
Burdan ilk bölümden ithaf vermeyi bilmeyen bir cahil olarak Mustafa senseiye teşekkürü bir borç bilirim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kraus ve Ayrık Güç
Fantasybu hikayden güç dantin vs herşey bir arada çocukluğundan itibaren güç yolunda yürümek zorunda bırakılan krausun acıları tatlıları ile yaşadıklarını konu aldığım bir hikaye, Mustafa senseiye burdan teşekkürlerimi sunmayıda bir borç bilirim.