Gözlerimi, daha adının bile ne olduğunu bilmediğim makinenin bipleyen sesini duyarak ve hastanenin o ağır ilaç kokulu havasını ciğerlerime çekerek açtım. Pek de güzel bir başlangıç olmadı sanırım. Etrafıma bakındım. Kimse yoktu. Lüks ve pahalı bir hastanede olduğumu belli eden odada bir kişi bile yoktu. Tam ben bunları düşünürken içeri bir hemşire girdi.
"Merhaba Simirna."
Simirna, tabi ya. Bu benim ismim. İsmimi duymamla çoğu anımı tekrar yaşadığımı hissettim. Yaşadıklarım aynı bir dizinin fragmanı gibi gözümün önünden geçerken hayatta tek yakınım Belfü geldi aklıma. Onunla yaşadıklarım...
Hemşirenin elini önümde sağa sola sallarken "Hey, Simirna." demesiyle arındım geçmişimden.
"Merhaba Simirna. Öncekile kendimi tanıtmama izin ver. Ben bu Sema Hastanesi'nde, beyin cerrahisi bölümünde hemşirelik yapıyorum. Adım Müge Yıldıran. Senin burada olma nedenine gelince. Simirna, sen çok ağır bir trafik kazası atlattın. Annenin, babanın ve senin içinde bulunduğun araba yol üzerinde bulunan ağaçlara çarpa çarpa bir dereye düştü. Simirna, annen ve baban bu kazadan sağ çıkamadı. Senin kurtulmam ise bir mucize. Asıl konuya gelelim. Arabanız dereye düşerken çarptığınız bir ağaç arabanın camını kırarak senin kafanda bir çarpma şiddeti oluşturmuş. Ağaca çarpmanızla kafanı çok hızlı bir şekilde arabanın kapısına vurmuşsun. Arama ve kurtarma ekipleri düştüğünüz dereye gelince şans eseri bir tek senin hayatta kaldığını görmüşler. Annen ve babam olay yerinde vefat etti. Buraya getirildiğinde durumun çok ağırdı. Çok da zor olmayan bir ameliyatla ölüm tehlikeni ortadan kaldırdık.Fakat beyninde düzeltemeyeceğimiz bir hasar vardı. Simirna, sen amnezi hastasısın. Bu atlattığın olaydan sonra hafıza kaybı yaşadın. Sadece senin için çok büyük önemi olan şeyleri hatırlayacaksın ve maalesef bunların sayısı çok fazla değil. Yaklaşık 3 aydır burdasın,komadaydın ve sadece uyuyordun. Sana bir şey sormak istiyorum hatırladığın birisi var mı?"
Ağzım açık hemşireyi dinlerken sorduğu bu ani soru beni şaşaırtmıştı.
"E-evet. Hatırlıyorum. Belfü, kardeşim onu hatırlıyorum."
"Güzel, çok sevindim. şimdi de biraz ondan bahsedelim. Belfü, sen ilk buraya geldiğinde seni 2 hafta bekledi. Okula gitmedi. Sende ameiyattan sonra uyanmamaya kararlı gibiydin. Bekfü daha fazla devamsızlık yapamadı ve okula devam etti. Ama seni sürekli ziyarete geldi. Bugün okulun son günü Belfü karnesini almaya gitti. Karnesini aldıktan sonra geleceğini söyledi. Seni de yarın taburcu edeceğiz zaten. Geçmiş olsun sana hastalığın ile ilgili birkaç detay daha sonra aktaracağı. İhtiyacın olursa beni çağır."
Diyerek odadan çıktı.
Bunlar beni fazlasıyla şaşırtmıştı. Ancak Belfüden başka aklıma birinin gelmemesini de açıklyordu.
Kendimi tanıtmak isterdim ama ben de bilmiyorum. Yaşadıkça öğreneceğim. Ben Simirna ve ne yazık ki bildiğim tek şey bu. Şimdi yapmam gereken kaybolan izlerimi bulmak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan İzler
Teen FictionUnutulmuş anılarla dolu hafızamda kalan tek damla bilgi yoktu. İlerlediğim tehlikeli yolda bana birinin yardım etmesi gerekiyordu. Beni karanlıktan aydınlığa çıkaracak o büyülü kişi yolda mıydı yoksa bütün bir ömrüm onu beklemekle mi geçecekti. Biri...