KIZ KACIRMASI

ÖPÜCÜK MESELESİ

Biz birbirimize bakarken içeriden gelen sesle ikimizde kapıya döndük. Adamın kapıya dönmesinden faydalanarak onu üzerimden ittim.

Yan tarafa düşen adamı umursamadan hıza yataktan aşağıya inip kapıya koştum. Bu arada adam beni tutmak için atakta bulundu ama onun atağından çevik bir hareketle kurtularak kapıyı açtım ve koridoru dinledim.

Karşı kapıdan gelen Nilin sesiyle hızla o tarafa doğru ilerledim. Arkamdan gelen adam benimle birlikte hızla yürürken, kapıyı hiç düşünmeden açtım. Ki içerideki manzarayı görünce açmamayı diledim.

Allahım benim kardeşim neden bu kadar mal. Hayır ben ona birşey oldu zannederken içerideki geri zekalının keyfine diyecek yok.

Nil ve yanındaki çocuk yere oturmuş el kızartamaca oynuyorlardı ve daha bizim geldiğimizi bile fark etmemişlerdi.

"ya.. ama.. sen niye hayvan gibi elime vuruyon.. off acıdı.."diyerek elini kendine çeken Nil ellerini ovmaya başladı. Çocuk "ayy çok mu hızlı vurdum. Çok özür dilerim. Ay canın çok yandı mı? "dedi panikle sonrada ona "ver elini bir bakayım"diyerek eline uzandığında arkamdaki öküz  hafiften öksürerek burada olduğumuzu belli etti. 

İkisi de yeni yeni yanlarında oldu. Derin bir nefes alıp "lan Hakkı lan Hakkı. bak seni çok fena döverim ne yapıyonuz lan burada?" dedi arkamda ki öküz.

Hakkı hızla geri çekilirken ikiside heycanlı heycanlı ve hızlı davranıyorlardı. "ha..hayır abi siz yanlış anladınız. biz birşey yapmıyorduk ki"dedi adının Hakkı olduğunu öğrendiğim çocuk. Nilde onun arkasından "ev..evet biz.. yani.. o ve ben birşey yapmıyorduk. Sadece oyun oynuyorduk."dediğinde Hakkı ona taktir eder gibi bakıp "heh ağzını öpeyim konuş ya"dediğinde yanımdaki öküzden bir boğaz temizleme sesi daha duyuldu.

Hakkı hemen kendini savunmaya geçerken "ağzını öpeyim derken mecazi anlamda söyledim abi. Yani ten teması olmadan yani yok öyle mucuk muc-"diye hızlı devam ederken hızla sözünü kesip "olamaz zaten öyle birşey zaten."dedim

Arkamdaki öküz önüme geçip "Allahalla niye olamazmış?" dedi ellerini kızını savunun anneler gibi belini koyarken. Bende ellerimi belime koyup "çünkü izin vermem"dedim.

"allahalla"derken bana yaklaşmış ve öne eğilmişti. "sen kimsin?"dedi.

bende ona doğru eğildiğimde aramızda neredeyse bir parmak boşluk kalmış ve burunlarımız deyecek kadar birbirimize yaklaşmıştık. "çünkü o benim kardeşim"dedim.

"bu birşeyi değiştirmez. O kendini bilmiş biri. İstediğiyle gezerde, dolaşırda, öperde sen buna karışamazsın"dediğinde resmen burnumdan soluyordum. "karışırım. Hemde öyle bir karışırım ki o bile anlayamaz"dedim.

"hayır karışamazsın. Sen ona karışamadığın gibi oda sana karışamaz. Mesela.."dedi ve gözlerini bir anda dudaklarıma indirdi. Zaten az olan mesafe dahada azalmış gibi hissederken sinirim bir anda uçup gitmişti. 

"Onun şu anda seni öpsem karışamayacağı gibi"dedi 'öpsem' kelimesine baskı uygulayarak.

Hızla karşımdaki öküzü geriye doğru iterken kendimide geri çektiğimde karşımdaki öküz sinir sinir vede baya güzel bir şekilde gülüyordu.

oflayıp "ne haliniz varsa görün ben gidiyorum"dedim. 

Sonra aklıma gelen detayla "lan.. ben nasıl unuttum. Bizim ne işimiz var burada"dedim hızla.

Onlarında yeni akılları başına gelmişti demek ki.. herkes birbirine bakarken Nil ile göz göze geldik. Aynı anda kapıya doğru koştuk. 

Soluğu kıçımızdan alarak hızılı hızlı merdivenleri aşağıya inip kapıyı açtık. 

Arkadan öküzün sesi geldi "lan mal Hakkı. kapıyı kilitlemedinmi. Lan mal olduğunu biliyordum da bu kadarını beklemiyordum."dedi. Hakkı da "abi hani sen kilitliyecektin kapıyı"didi.

"hay ben senin.." öküz daha fazla konuşmazken boş alanda Nille yan yana koşuyorduk. Nile dönüp "ayrılalım sonra yoldu geri buluşuruz."dedim. Nil kafasını sallayıp sol tarafa koşarken bende sağ tarafa doğru koşmaya başladım.

Yol ormanın arasından geçiyordu resmen. İki tarafıda orman olan yolda sağ tarafa doğru koşarken ayağım ağaç köklerine takılıyor ve cıplak olan ayağımın altına taşlar batıyordu ama genede koşmaya devam ediyordum. 

Arkamdan gelen nefes sesleri yaklaştığını gösterirken daha hızlı koşmaya çalıştım ama ayaklarımın kesikleri ve dakada bir takıldığım ağaç dalları engelliyordu.

Arkama baktığımda sinirli bir şekilde bana bakarken bir anda o yüzündeki sinirli hatlar endişeye dönüştü ve daha da hızlanırken "dikkat et!!"diye bağırdığında hiçbirşey anlayamazken önüme döndüğümde gördüğüm uçurumla bir anda neye uğradığımı şaşırdım.

hassiktir!!!!!!

durmaya çalışırken artık çok geç olduğunu anlamıştım...