Ve yarım kalan yerden tekrar karşınızdayım.
Evet bugünkü konumuz benim evvelden ezelden baş düşmanım. Onun ismi de uzaylı olsun. Çünkü Deniz onu hep uzaylılara benzetir. Neyse Uzaylı benim sınıf arkadaşım. Sınıfın ilk günü saçları omuzlarında falan biri girdi içeri. Yüzü de küçücük ama bi sevimli bi sevimli sormayın. En azından o zaman öyle düşünüyodum. Tabi uzun saçtan kaybediyor. Bir haftaya kestirdi merak etmeyin. Bidaha da uzatmadı. İşte bu çocuk da siyasete meraklı olduğundan ilk günden olay çıkardı sınıfta. Hani aynı görüşe sahibiz ama bu resmen dinsizliğe götürüyor olayı. Bir güzel kavga ettik biz bunla ilk günden. Allah'ım nasıl nefret ettim sormayın. Neyse çıkış zili çaldı falan. Aldım çantamı gidiyorum. Sonra benim çantamın ipler koptu ben de tutayım derken o demirli yeri girdi elime. Nasıl canım yandı nasıl kanıyor yani feci bişey. Ben de kandan korkarım. Ağlayacağım ağlayamıyoruım ilk günden okulun ortasında. Sonra baktım bu geldi aldı çantamı elimden. "Yolumuz aynı ben taşırım." dedi. Tabi haklı olarak şaşırdım ben de. Öyle konuştuk ettik falan yolda. Benim durağıma gelince verdi çantamı devam etti o. Tabi o günden sonra biraz düzelttik arayı. Bir hafta bitmek üzere işte konuşurken ben bunun saçını çektim. Beyefendi de nefret ediyormuş böyle şeylerden bi bağırdı bana. Dedi ki "Sen beş günde benim hayatımda ne kadar değerli olabiliceğini sanıyorsun ki?" Heh dedim içimden bu lafını unutma ben de seni köpek gibi havlatmazsam peşimde. Küstük tabi tekrar. Ama ilk zamanlar tatlı tatlı kavga ediyoruz. Ama kavga ederken ağzımın içine giriyor resmen. Bi santim ileri gitsem yiyecek şerefsiz. Tabi millet de görüyor bunları herkes sevgiliyiz sanıyor. Güya biz de birbirimizi sevmediğimizden yalanlıyoruz her yerde saçmalamayın diye. Şahsen benim çok hoşuma gidiyordu. Sonra bu tatlı kavgalar bitince soğuk savaş başladı. Pis pis bakışmalar alttan alttan laf sokmalar. Bizim barışmama sebebimiz de ikimiz de özür bekliyoruz ama kimse önce ben dilerim havasında değil. Uzaylı da en son geldi dedi ki "Bu saatten sonra benimle muhattap olma. Hiç konuşmayalım." Ben de "Tamam." dedim. Böylece bir haftaya yakın hiç konuşmadık. Sınıfımızın da grubu var bitane. Sürekli orda takılırız. Bir gün bu grupta beni etiketleyip "Çok özür dilerim. Beni affet." gibisinden bir şey yazmış. Hiç beklemiyorum ya ben de haliyle baya bi şaşırdım. Neyse tekrar bu sayede barıştık yani. Ama resmen kanka gibi takılıyoruz. Kanka lafı yok da arada bana sevdiği kızı anlatıyor falan. Bu sevdiği kız da okulumuzun tabiri caizse en güzel kızlarından biri. Hem de Uzaylı'nın eski sevgilisi. O da Çarpık olsun. İşte bu Çarpık'ı aldatmış sonra barışmışlar iddia için tekrar çıkmış falan. Çarpık da haliyle affetmiyor. Bu arada ben de Çarpık'la kavgalıyım yani beni kavgalı olduğum kız grubunun müdavimlerinden. Ben de sürekli Uzaylı'ya Çarpık'ı ayarlaması için tavsiye falan veriyorum çünkü o zamanlar hoşlandığım biri var. Muslera'yı çok sevdiğinden ona da Muslera diyelim. Ben ona Muslera'yı anlatıyorum o bana Çarpık'ı birbirimize karşılıklı tavsiye veriyoruz. Neyse işte günlerden birinde Muslera'nın çıktığı bir kız olduğunu öğrendim. Muslera'yla konuşmamız da bitmişti o sıralar ben de ona üzülüyordum bir de çıktığı olduğunu öğrenince kötü oldu yani benim açımdan. Ama en kötü olay ise çıktığı kızın geçen bölümde bahsettiğim İsimsiz'i tavlayan Gözlüklü olması. Kız hayatımı ne hallere sokmuş ya aklıma geldikçe gülüyorum. Bu sıralar işte ben Muslera'nın yasını tutuyorum Çarpık da bunu tekrar reddetti. Ben de iyi arkadaş olarak kendi derdimi bir kenara bırakıp Uzaylı üzülmesin diye ona tavsiyeler falan veriyorum. Ki o da bundan etkilenmiş olsa gerek hafiften hafiften yavşamalar bir şeyler. Sezdim tabi ben bir şey olduğunu. Geldi bu çocuk bana ilan-ı aşk etti. Allah Allaaah. Ben Uzaylı'ya karşı bir şey hissetmiyorum ki o sıralar. "Olmaz." dedim. "Biz arkadaşız." Bu da her gece ben uyanana kadar uyuyamayıp sayfalarca mesajlar attı. Okula hep çiçekler getirdi. Birsürü hediye aldı. Ama yok ben yine de kabul etmiyorum. Baktım bir gün sınıfta çok kötü oldu çıktı sınıftan. Öğrendim ki erkekler tuvaletinin önüne oturup ağlamış. Tabi içim bir kötü oldu. Ama hala çıkmayı düşünmüyorum. Ama bütün sınıf da beni kalpsiz ilan etti. Baskılara dayanamayıp kabul ettim aylar sonunda. İşte en sevdiğim en üzüldüğüm en kendimi mahvettiğim ilişkim de böyle başladı arkadaşlar. O zaman onu ne kadar sevdiysem şimdi bir o kadar nefret ediyorum. Ömrümde tanıdığım en iğrenç sıfatını yakıştırabilirdim kendisine. İçeriğini ayrılmamızı hepsini zamanla yazacağım buraya. Siz de ne kadar berbat bir insan olduğunu anlayacaksınızdır.
Şimdi gelgelelim son sevgilime. Bunun da ismi Apaçi olacak. Aşırı derecede yakışıklı olmasına rağmen apaçi gibi takılmasından ötürü biz ona Apaçi deriz. Neyse bir gün kuzenimle oturuyoruz ben de dedemlere gideceğim canım sıkılıyo ordan tanıdığım da yok. Kuzenimde Apaçi'yi gösterdi bana al ekle diye. O da bizim ordanmış. Ekledim ben de neyse. Gittik biz dedemlere. O sırada da eğlenceler falan yapılıyor. Babaanemler de Apaçi'den bahsediyor. Ben de şaşırdım tabi siz nerden tanıyosunuz diye. Onlar da bana evini gösterdiler. Evlerimiz karşılıklıymış ve ben daha önce hiç karşılaşmamışım. Annemler de anlattılar siz küçükken hep beraber oynardınız falan diye. Allaaah ben de gittim hemen çocuğa mesaj attım. O da şaşırdı tabi baya çocukluk arkadaşı olduğumuzu duyunca. Çünkü ikimiz de birbirimizi hatırlamıyoruz. İşte biz böyle konuşmaya başladık falan. Ama benim bir arkadaşım vardır. Arkadaş değil de tanıdık diyelim. Onun ismi de At Ağız olsun çünkü ona en çok bu isim yakışıyor. Apaçi'nin eski sevgilisi ve bir türlü çocuğun peşini bırakmıyor. Ben de kızdım sonunda git söyle diye. O da ilişki durumu yapalım dedi. Sonra da sevgili olduk işte. At ağız da hala Apaçi'yle ilgili durumlar paylaşmaya devam etti. Apaçi de bunu faceden sildi falan. Ben de seviniyorum kurtuldum bu salaktan diye. Ama sonra neler öğrendim neler. Bu Apaçi ne pezevenk bi herifmiş bu At Ağız ne kadar kevaşe bir karıymış. Tabi hepsini ayrıldıktan aylar sonra öğrenmek de kötü oldu. Ama sonuçta Apaçi'yle de o At Ağız yüzünden ayrıldık. Ama uyduruktan bi bahane salladı bu bana. Ayy salak. Sonra çok barışmak istedi ama ablanız naptı? Tabiki barışmadı.
Neyse işte o gün bugündür yalnızım. Neredeyse bir sene olacak. Düz duvara tırmanıyorum yani anlayacağınız. Burdan yakışıklı çocuk düşüyosa beklerim asdfghjkl
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Canım Kuzenlerim
Chick-LitAslında ben gerçek hayatımızı anlatıyorum. Bi kaç değişiklik yaparak tabi.. Mesela isimlerimiz, saç renklerimiz, yaşadığımız bazı şeyleri. Ama gerisi tamamen doğrudur. Özellikle aşkta hep şanssız oluşumuz. Burdan kuzenlerimi çok çok öperken bu eğl...