1.Bölüm- Geri Dönüş

1.7K 78 570
                                    

Medya: Meriç
Başlama tarihi🎈

Kalbimin yazdığı satırlarının arasındayım. Biraz seni okuyorum biraz kendimi tanıyorum ve en çokta bizi hissediyorum.

Hayatımdan eksildiğim 365. Günü yaşıyorum. Kalbimin içinde kocaman bir boşluk ile kendimi kaybetmeme savaşlarım devam ediyordu. Beni bıraktığı o lanet günün üzerinden tam 365 gün geçmişti ve bugün benim doğum günümdü. Her şey olması gerektiği gibi mi ilerliyordu yoksa birilerinin isteği üzerine mi devam ediyordu hayat, anlamıyordum. Gerçi anlamayı bırakalı bayağı olmuştu. Yine buraya gelerek düşüncelere kapılmıştım. Elimde tuttuğum onun yazdığı kağıt parçasını sıkı sıkı tutuyordum. Gece bilmem kaçı ben burada oturmuş bir şeyler olmasını bekliyordum, ne olması gerektiğini bilmeden. Telefonumun titremesiyle cebimden çıkarıp arayana baktım. Gizli numara... düşünmeden açıp kulağıma götürdüm telefonu.

"Söyle" Deyip dinlemeye başladım karşı tarafı. Hışırtılı gibi bir ses geliyordu ama konuşan yoktu. Birden aklıma onun doğum günümü ilk kutlamak için aradığı anı hatırladım. O olabilir miydi, yoksa birileri benimle dalga mı geçiyordu? Ama böyle bir günde ve aynı saatte olması hiçte tesadüf değildi bana göre. Kafamı kaldırıp gökyüzüne bakmaya başladım. Yıldızlar sanki bugüne özel bir görüntü sergiliyordu bana.

"Sen misin?" Dudaklarımın onun adını söylemek için çabaladığının farkındaydım ama o isim çıkmıyordu işte. Karşı taraftan ses gelmeyince onun aradığı düşüncesine kapıldım. 365 günün ardından ilk defa kalbimin hareketliliğini hissettim ve bu hiç beklemediğim bir şeydi. Sıkıntılı bir nefes verip konuşmaya başladım. "Doğum günüm diye aradıysan, teşekkür ederim ama yanlış hatırlamıyorsam bu günün bize neler yaptığını biliyoruz." Deyip kısa da olsa bir şey demesini bekledim. Ama iç çekişten başka bir şey duyamamıştım. Birden her şeyi anlatmak isteğiyle dolup taşmıştım. Hiçbir kişiye duygularımı anlatamayan ben şu an telefonda kim olduğunu bilmediğim ama onun oluşunu tahmin ettiğim kişiye her şeyi anlatmak istiyordum. Belkide bu iyi gelecekti bana yani umarım öyle olurdu. "Madem susacaksın ben konuşayım, sen dinle. O gün kağıt parçasına bir şeyler yazdığın an yanına gelmek üzere hareket etmiştim..."

O GÜNDEN;

Mayısı burada bulacağımı tahmin ettiğim üzere hızlı adımlarla onun yanına ilerlemeye başladım. Birden karşıma Mayısın biyolojik babası olduğu iddia eden adam çıkınca afallamamı sağladı.

"Yapma." Demesiyle kaşlarımı çatıp onun gözlerinin içine anlamayarak baktım. "Onu buradan götürmeme izin vermezsen sonu ailem gibi olacak." Dediğinde gözlerinde korku hissetmiştim. Pars Müller'in, Mayısı en yakın dostlarına bırakma nedeni sevdiklerinin teker teker ölümüne neden olmasıydı. Almanya da fazlasıyla saygın ailelerinden birisi olmasına rağmen yaptığı küçük bir hata ona pahalıya patlamıştı ve bu hatayı ölümle şekillendiren bazı şahsiyet kılıklı adamlar Pars Müllerin ailesini teker teker acı içinde öldürmüşlerdi ve Pars Müller Mayısında bu durumun içinde olacağını düşündüğü için en yakın ve çocukları olmayan dostlarına emanet etmişlerdi. Bununla beraber Pars Müller o günden beri düşmanlarıyla bir savaş haline girmişti aynı zamanda Mayısı takipte ediyormuş. Diğer yandan Adalric denilen bir çocuğu da evlatlık olarak almışlar bu durum onlar açısından bir şeyi değiştirmiş, Adalric Müller soyundan gelmediği için ona dokunmamışlar. Mayısı bildikleri ortadaydı ama nerede olduklarını bilmiyorlardı bununla beraber Mayısın öz annesine de dokunmamışlar çünkü o da Müller soyundan gelmiyordu. Ve bu düşmanlar ilk olarak Mayısı ve sona Pars Mülleri öldürmek için büyük bir söz vermişler. Bu olayı öğrendiğim andan beri Pars Müllerin yaşadıklarını anlamak zor gelmemişti. Bize resimler, videolar yani her şeyi gösterip izletmişti. Ailesinin nasıl teker teker kaybettiği anlattığı an gözlerinde hüznü net görebilmiştim.

GRİ: DEĞİŞİM- DevamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin