Bay Kas Yığını

89 4 0
                                    

Okul sonunda bitmişti. Artık evdeydim,ev denilebilirse tabi.Annem ile babam evde yoklardı, genelde iş yerlerinde olurlardı.Ya da ben öyle sanıyordum. Kardeşim (ikizim) odasında bilgisayar başındaydı.Kapısını yavaşca açtım!AÇMAMIŞ OLMAYI DİLERDİM! 

-Sen kapı çalmaz mısın?!

-Ö-özür dilerim Jack!

-Kahretsin,oh tanrım!,diye bağırdı. Bu da ergenliğin bir parçası olsa gerek diye düşündüm. Keşke kapı tıklasaydım. İğrençti. Odama geçtim.Kapıyı kilitledim ve CD'lerimi karıştırmaya başldaım.Yarın ki seçmeler için hazır olmalıydım ve daha şarkıyı bile seçmemiştim.Anlamlı olmalıydı. Aklıma gelen ilk şarkı "Still loving you" olmuştu. Lisedeki platonik aşkım için ne kadar çok dinlediğimi hatırlamıştım. Bu yüzden söylemem kolay olacaktı. Biraz pratik yapmıştım. Seçmeler için hazır gibiydim.Telefon çalmıştı. Koşarak açmıştım.

-Alo,Jamie.

-Anne...

-Bu gece eve gelemeyeceğiz,kardeşinle kendinize bir şeyler sipariş edebilirsi-

Konuşmasına izin vermeden telefonu kulağımdan çektim.Yatağa fırlattım.O konuşuyordu ve ben hepsini sinek vızıltısı gibi duyuyordum. Keşke her konuşmamız böyle olsaydı.

Sabah heyecanla kalkmıştım. Apar topar okula gitmiştim. Günün hızlı geçmesini istiyordum ama öyle olmayacak gibiydi.Sınıfta tek başıma oturuyordum. Her zaman ki gibi süslü kızlar bana ezik gözüyle bakarak yanımdan geçiyordu.Sürtükler! Birden sınıfa biri girdi,dün çarpıştığım çocuk olmalıydı ki bana gülümsüyordu. Hafifce gülümsedim. Yapışık bir tişört giymişti.Kas yığınından başka birşey değildi. Kocaman bir kas adam.

Dersler sonunda bitmişti!Okulun salonuna gitmiştim. Seçmeler için müzik öğretmenleri en önde oturuyordu. Onların hemen arkasında bir yere oturmuştum.

-Brian Corral sahneye! diye bağırmıştı öğretmen ve sahneye bana çarpan kas yığını çıkmıştı.Bu da neydi böyle? Şaka mı?

Cennet ŞehirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin