Brian sahnedeydi.Benim söyleyeceğim şarkıyı söylüyordu.
Time, it needs time
To win back your love again
I will be there, i will be there
Love, only love...
Sahnede çok rahat görünüyordu.Onu daha önceden çok gördüğüm söylenemezdi ama o bir sporcuydu. Ve burada ne yapıyordu? Muhteşem görünmesine rağmen onu garipsemiştim. Sesi çok güzeldi.Yumuşak ve sakinleştirici.Öğretmenler dikkatle dinliyordu.Şarkı bittiğinde ayağa kalkıp onu alkışladım. Sahnede gülümsüyordu.
-Bay Corral seçmeleri geçtiniz ve yetenek yarışmasına katılan 10 kişiden biri oldunuz,tebrikler dedi bayan Harrison.
Peki ben ne yapacaktım? Bende bu şarkıyı söyleyemezdim! Ya ben ondan daha kötü söylersem! Oh tanrım.Böylesine bir sesin karşısına nasıl çıkacaktım. O an pes etmeyi seçtim, arkamı döndüm ve koşarak salondan çıktım.
Ne yapıyordum be? hayatımın fırsatını kaçırıyordum! Ama düşünemiyordum sanki.Eve doğru yürüyordum.Eve girmekmek için kapıyı açıyordum ki kafama su dökülmüştü ve su kovası kafama geçmişti. Max (ikizim) :
-İyi oldu sana sürtük!
-Seni...Seni ben!
-Sende ondan yok ki! diyip kaçmıştı odasına. Nefret nefret ediyordum bu çocuktantan! Hemen banyoya girip duş almıştım. Ardından televizyon karşısında bornozla otururken kapı çalmıştı.Hemen açmıştım. Brian karşımda duruyodu.
-M-merhaba,jamie.
-Merhaba
-Şey...içeri girebilir miyim acaba?
-Im...Tabi ki,dedim ve onu içeri aldım.Karşılıklı oturmuştuk beni süzüyordu.Lafa girmesini bekliyordum.
-B-bak beni o salonda görmedin!Yani... Arkadaşlarım bunu bilmemeli.Onlar beni böyle bilmiyorlar ta-
-Bunu benden saklama mı mı istiyorsun? Açıkcası sorarlarsa söylerim.Ben yalan söyleyemem.Demiştim ve koltuğundan kalkıp yanıma gelmişti. Oldukca yakındık.Islak saçlarıma dokunuyordu.Gözlerime romantik bir şekilde bakıyordu ve burnu neredeyse burnuma temas ediyordu.
-Bu ikimizin sırrı olabilir mi acaba? diyip beni öpecekken evin zili çalmıştı.
