BÖLÜM 2

41 5 3
                                    

Medya=Alev

-"....."
 
     Ben Onur'un ettiği küfürlere şaşkınca bakarken , Onur oda da uykulu gözlerini gezdirdi.Gözleri benim şaşkın yüzümü görünce yüzü birden rahatladı.

-"Kızım manyakmısın sen ya, insan böyle mi uyandırılır. Doğru sen gibi manyaktan nasıl uyandırılma beklenir ki"
     Halen homurdanmaya devam ederken, benim tamamen ağladığını unuttuğum Meriç'in yanına gidip kucağına alarak sakinleştirmeye çalıştı ama Meriç daha fazla ağlamaya başladı .Çok korkutmuştum Meriç'i.
     Hemen kendime gelip Onur ve Meriç'in yanına gittim. Meriç' i bu sefer kucağıma ben aldım. Oda da biraz gezdirdim ve rahatlaması  için biraz sırtını ovaladım. Meriç giderek sakinleşmeye başladı.Onur Meriç'in sakinleştiğini görünce aşağıya gitti.Galiba kızları çağıracak. Fena ceza yedim yalnız kendimi tebrik ediyorum, bu üstün sakarlığa hiç kimse sahip olamaz. Meriç benim değişen yüz ifademe anlamaz bir şekilde bakarak, gözlerini şaşkınca kırpıştırarak bana uzun süre baktı.Anlaşılan komik buldu ki birden gülmeye başladı. Ben
de onunla birlikte güldüm.Benim güldüğümü görünce daha çok gülmeye başladı.
     Biz böyle gülerken kızlar ve Onur çoktan gelmişlerdi. Hepsi bana acıyın bakışlar atıyordu.Tabi biri hariç o da tabiki Derya zafer kazanmış gibi sinsice bana tek kaşını kaldırmış bir şekilde bakarak gülüyordu.

     Almina ortalığı yatıştırmak ve beni cezadan kurtarmak ümidiyle
-"Bence artık kahvaltı yapmalıyız."dedi.
      Nisa'da ona katılarak
-"Evet.Bencede yoksa açlıktan ölebilirim. "dedi.
Canım arkadaşlarım ya ama unuttukları bir  şey vardı.Bu cezayı Derya aslamı asla unutmazdı.
    
     Tam da tahmin ettiğim gibi
-"Bencede kahvaltıdan sonra rahat rahat Alev ' yi izleriz artık. " dedi.Onur hemen sordu tabi,

-"Ne cezası ?"

-"Sen hiç konuşma bence hep senin yüzünden erken kalksaydın bunlar başıma gelmezdi. "dedim.
  
     Yanlarından kucağım da Meriç ile birlikte hızlıca geçtik . Merdivenlerden dikkatlice inmeye başladım. Diğerleri de arkamdan geliyorlar. Kızlar bu bir haftalık cezanın -benim için eziyetin- çok eğlenceli olacağından bahsediyorlardı. Derya' da Onur'a cezadan bahsediyordu. Onur'un bu ceza ya tepkisi istemsizce beni de güldürdü.

-"Alev 'nin yapacağı temizliği geçtim de yemekler den asla bir lokma bile yemem. Dünya'yı böyle yakışıklı bir insan dan mahrum edemem , hem ben daha çok gencim ölmek istemiyorum.Daha aslanımı evlendirecem ben."

     Onur'un bu söylediklerine hep beraber güldük. Kızlar da Onur'u onaylayan mırıltılar çıkararak Onur'a katıldılar.Ben lavaboya doğru giderek Meriç'in elini yüzünü yıkadım. Yüzünü yıkarken su soğuk geldi galiba , kaçmaya başladı.Hemen peşinden koşup yakaladım.

-"Hayırdır yakışıklım bir yere mi gidiyor sun ,daha yüzünü yıkamadık."dedim. Gülerek

-" Hala su çok soğuk ama ben de senin yüzünü yıkarsam olur."dedi.

-"Tamam o zaman sen de benim yüzümü yıkarsın olur mu ?"gülerek başını salladı. Beraber tekrar lavaboya gittik. Tabureyi çekerek Meriç'i üstüne çıkardım.Çeşmeyi açarak ilk önce Meriç'in elini yüzünü yıkamasına yardım ettim.Oda küçük avucuna yettiği kadar suyu alarak benim yüzümü yıkadı, bir taraftan da gülüyordu. Lavaboda ki işimiz bittiğinde Meriç'in elinden tutarak yavaşça merdivenler den indik.
     Bahçeye çıktık, dışarıda ki muhteşem sofraya bakınca acıktığım aklıma geldi.
     Hızla masaya ilerledim.Meriç gülerek

-"Hala çok mu aç sın ?" dedi .Bende gülerek

-"Çoook açım seni bile yerim." dedim.

     Masaya doğru ilerledik. Ilk önce yakışıklım ın sandalyesini çekerek yerine oturttum.Sonra kendi yerime geçtim.

SimsiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin