Kheiron yerinden kalkıp ilerlemeye başladı. Bizde peşinden gittik. Birden birinin bana seslendiğini duydum. Tanıdık birinin sesine benyırdu. "Rebekah?!"
Arkamı döndüğümde gördüğüm kişi karşısında şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım "Klaus..?!"
Yüzüne yayılan gülümsemesi ile birkaç adım yaklaştı bana ve kollarımdan çekip sıkıca sarıldı. " Kaç ay oldu? 5-6? "
Kollarından kurtulduğumda " 8 " diye düzelttim. " S-sen de mi şu melez saçmalığının içindesin? "
Sorduğum soru ile gülmeye başladı. "Sence de gayet mantıklı değil mi Rebekah biz kuzeniz " hala gülmeye devam ederken elimi saçıma götürüp kaşımaya başladım.
" Kafa mı kaldı bende?! Hala neler olduğunu anlamaya çalışıyorum! " dedim hafif yüksek bir sesle.
" Alışırsın, ben alıştım "Klaus gülümsedi ve elini onzumun üzerine attı "Hadi se yerleştirelim"
Kheiron dönüp Klausa baktı '' Klaus, seni burda görmek büyük şeref '' dedi iğneleyici bir şekilde.
'' Sorun çıkarmaya gelmedim Kheiron '' Bana baktı. " Kampa geldiğini duydum ve görmeye geldim, sanırım son gelişimde olmayacak. Tabi izin verirseniz '' Son kısmı üzerine basa basa söylemişti. Sanırım aralarında bir problem vardı ama hiçbir şey anlayamıyordum.
Kheiron "Sorun çıkarmadığın sürece gelebilirsin. Sende bir melezsin, buna hakkın var" dedi kafasını olumlu manada sallayarak.
'' Teşekkürler '' dedi Klaus. Ama sesi buz gibiydi.
Kheiron eli ike önümüzdeki kulübeyi gösterdi "Kulübe burası siz eşyalarınızı bırakın. Ben parti alanına gidiyorum.Bugün bir melezin doğum günü, Melody. Orada görüşürüz. Klaus sen meydanın yerini bulmasına yardımcı olabilirsin" dedi. Klaus 'olur' anlamında başını salladığı sırada Kheiron ileri kalabalığa doğru ilerlemeye başladı ce kısa sürede gözden kayboldu. Bizde bavulları yerleştirmek için içeri girdik.Klaus'un hiç de bavullarımı alma gibi bir girişimi olmamıştı.
Sert bir şekilde boğazımı temizlediğimde gözlerini devirerek elimdeki bavulları aldı. Hemen yerleştirmeyeceğimiz için bavulları yatağın köşesine bırakıp kulübeden çıktık. Şu doğum günü partisine gidiyorduk sanırım. Neydi kızın adı..? Melody ! Biraz daha ilerlediğimizde kalabalığın içine girmiştik. Adının Melody olduğunu düşündüğüm kız, kocaman bir pastanın başındaydı. Bir an gözü bize takıldı. Gözlerini kısarak bizi süzdüğünü gördüm. Sonra kafasını tekrar çevirip sahte gülümsemesini yüzüne yerleştirdi. Ve pastayı üfledi. Herkes birden alkışlamaya ve ıslık çalmaya başadı. Ee bizde alkışladık tabi. Sonra Kheiron bir kürsüye çıktı ve konuşmaya başladı "Melody seni tebrik ederim.. Bugüne özel bir yarışma yapmak istedim, hem yeni gelen arkadaşımızın da gücünü ve stratejisini anlamış oluruz. ''Elleri ile beni gösterdiğinde, herkes dönüp bize baktı. Bazıları kendi aralarında bir şeyler fısıldadı, bazıları ise gülerek selam verdi. Kheiron devam etti "Oyunda oynamak isteyen gelsin ve bana adını yazdırsın '' dedi ve kürsüden indi. Şimdiden yanında birkaç kişi gitmişti bile. Klaus yüzünü bana çevirdi '' Hadi sıra sizde. Gidip isimlerinizi yazdıralım"
Kaşlarımı çatarak suratına baktım. "Ne yapacağımızı bilmiyoruz ki Klaus ''
'' Merak etme '' dedi rahatlatıcı bir sesle ve göz kırptı. '' Bende sizinle aynı grupta olacağım ''
'' Kesin kazanacağız '' dedim dalga geçerek. Klaus ise bayık bayık suratıma bakmakla yetindi.
Bay Kheiron'un yanına gittik. " Bende onlar ile yarışacağım '' dedi Klaus, omzuma koyduğu elini hafif kaldırarak. Bu herkesin Klausa dönmesine sebep oldu ama, onun pekde umrundaymış gibi gözükmüyordu. Sanırım kampa tanınmış biydi. Fakat içimde ki ses hiç de 'iyi bir ünü' olduğunu söylemiyordu. Yüzüne yine o yamuk gülümsemesinı taktı Klaus. Sanırım bu onun savunma metabolizmasıydı. Asıl olduğu kişiyi böylelikle saklayabiliyordu. Çok da başarılı olduğunu söyleyebilirim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olimpos Melezleri (ASKIDA)
ChickLitRebekah, kampa geldiğinde hiç inanamayacağı kişilerle karşılaşıyor. Yeni arkadaşlar edinmesine karşın, düşmanları da bir hayli çok. İçinde saklamış olduğu yetenek, daha kendini hiç göstermediği için ebeveyninin onu kabul etmediği düşüncesi onu yiyip...