YIKILIŞIN GÜNLÜĞÜ

                  Hüsnü bey:Yusuf bey bakın Emir harika zeki mükemmel bir çocuk ama bu çocuk o k u m a z!!!

                 İlk okul öğretmenim bunu söylediğinde aslında derslerim çokta kötü değildi.Babama mesleğe ver dedi.Bende heyecanlandım oh kolay yoldan para kazanmak varken yıllarca kafa patlatmak boş işler bunlar.Bolca gülle oynar, sapanla kuş avlar,sokakta yakan top grubu kurup kahkahalar atardım.Dur sennn bizim ekibe söyleyim de onlarda boşuna okuyup kafa patlatmasınlar bari.Hep birlikte köye kaçarız misss miisss. Ara sıra çalışıp şeker çikolata gazoz parası hıı birde mey-su kazandımmı yeter.  

                Babam:Hüsnü bey ben çocuklarımın okumasını güzel bir yerlere gelmesini kültürlü eğitimli olmasını istiyorum.Sizden ricam gerekirse siz ek ders verin okutalım Emir'i.

               Hüsnü bey:Yusuf bey siz kıt kanaat 7 çocuk bakan asil bir babasınız boşuna masraf edersiniz.Verin mesleğe.

                 Babam:Hocam şimdi size eğitimin boşuna sı olmaz dicemmm banamı öğretiyorsunuz diceksiniz.Ben okuma hevesi kursağında kalmış babasının ayakkabısıyla öğrencilerin dalga geçmelerine kulak asmadan eski yırtık kitabını sreç(gaz lambası)ışığında  okuyarak  uykuya dalan biriydim.

                  Bir gün eşşeğimizin sırtına kitaplarımı ve tarlada çalışan akrabaların yemeklerini yükleyip öğle yemeğine yetişebilmek için yola çıktım.Tam bahar havası ohh mis hertaraf sarı beyaz papatyalar ohhh miss derken birden hava karardı bir yağmur akıllara zarar aklıma ilk olarak kitaplarım geldi.onları aldığım gibi saklanacak hiçbir yer yok napım derken kitaplarım için en güvenli yerin eşeğn altı olduğu gedi aklıma.Kucağıma sımsıkı sararak eşeğin altına saklandım.Bu arada karşımda kocammman bir kavak ağacı vardı.Şimşek tüm heybeti ve kulakları sağır eden gürültüsü ile ağacı ikiye bölerek kül etti.ben korkudan kaskatı kesildim ammaaa kitabım sağlamdıya gerisini boşşşverr...

                    Ya babam bunları öğretmene niye anlatıyor ki anlamadım doğduğumdan beri bu hikayeyi zaten dinliyorum öğretmen okumaz dedi hala ısrar ediyor sanki öğretmenden iyi biliyor.

                   Hüsnü bey:Peki Yusuf bey .Emir oğlum al karneni sana hayatında başarılar dilerim.

                   Öğretmenimin elini öptüm beni umutsuzca ve sıkıca sardı.İçimden çığlıklar atıyordum yaşasınn artık özgürüm okul yok ders yok ohhh keko.

                    Babam gururla yaşlı amcalara teşekkür belgemi gösterip duruyordu.Benim oğlum okucak ben onu okutacam diye.Neyse boşver ben özgürüm ya sen ona bak.

                   Babamı yarı yolda bırakıp doğru bizim tayfayla anlaştığımız boş araziye doğru ilerledik.Hayallerimi öğretmenin dediklerini aktarmam onlarıda ikna etmem lazım.

                   Bizimkiler benden önce gelmiş uçurtmalarını hazırlamışlardı bile.Selamlaşıp uçurtmaları hafif rüzgar eşliğinde göklere salmak için geri geri koşmaya başladık bir iki denemden sonra gökyüzünde tam 3 tane kocaman göz alıcı uçurtmalarımız süzülmeye başladı.

                   Uçrutmaları izlerken zamanın hiç geçmesini istemezdim keşke akşam hiç olmasa derdim.Günün sonunda mutlaka uçurtma savaşı yapardık o günde yaptık uçurtmayı Uğur kaptı.

                    Artık eve gitme zamanı dedi Nadir.İşte en nefret ettiğim an.Ben uçurtmalara dalıp arkadaşlarıma söyliceklerimi çoktan unutmuştum.

                   Talip:Evli evineee köylü köyüneeee sokakta kalanlar fare deliğine.

  Evli evineee köylü köyüneeee sokakta kalanlar fare deliğine.Diye bağırıp duruyordu.

  Evli evineee köylü köyüneeee sokakta kalanlar fare deliğine