İki Erkek Bir Kadın

Ayrılık Sırası -3-

Burak uyandığında Buket in başı onun omzundadır. Burak Buket i uyandırmaya kıyamaz ama uçak yavaş yavaş indiği için uyandırmak zorunda kalır.

Buket Atalay

Burağın '' Buket hadi uyan geldik ! '' demesiyle uyandım. Boynum tutulmuştu kafamı kaldırırken bir baktım ki başım Burağın omzunda uyuya kalmışım. Yanaklarımın kızardığını belli etmeden hemen toparlandım. Uçağın tekerlekleri yere değince uçaktaki herkes gibi pilotu alkışladık. Çantamı ve ceketimi aldıktan sonra sonunda yere bastım. Arkamdan da Burak geliyordu. Burağa aşık değildim. Ama onu bana çeken bir şey vardı. Sadece yakışıklı oluşu... Başka bir şey olamaz. En azından şuanlık . Hem onu bir daha nerede göreceğim ki O yoluna ben yoluma. Havalimanından çıktıktan sonra Burakla vedalaştım ve '' Görüşürüz. Tabi bir daha nerde karşılaşabileceksek. '' dedim. Yine o çapkın gülüşünü yaptı ve '' İşallah karşılaşırız seni bir kez daha görmek isterim.'' dedi. Havalimanın çıkışında vedalaştık . Çantamdan otobüs biletini çıkardım ve gar a doğru ilerledim. Arkamı döndüğümde Burak taksiye binmiş ve elindeki kağıdı taksiye veriyordu. İstanbul - İzmir otobüsüne bindim, koltuğuma oturdum. Uzun bir yolculuk sonrası İzmir garına vardık. Orada arabanın içinde beni bekleyen arkadaşımı gördüm ve koşarak ona sarıldım. 

- Nehiiiirrr !! Canım benim seni çok özledim. 

- Hoşgeldin canım arkadaşım ben de seni çok özledim. 

- Valla bugün başımdan neler geçti bir bilsen

- Anlatırsın canım daha seninle çok vaktimiz var . Ama önce bi evimize gidelim sen bir duş al dinlen. Sonra hepsini anlatırsın.

- Tamam canım . Hadi gidelim.

Arabaya bindik hava karanlıktı saatin kaç olduğuna bakmaya bile fırsatım olmadan arabada sızdım. Yarım saat sonra acı bir fren sesiyle yerimden sıçradım. Siyah bir BMW birden önümüze çıkmış Nehir de tabi zor durmuş. Uyandığımda Nehir adama bağırıyordu. '' Napıyosun oğlum sen nasıl bir araba kullanıyosun kendini yarış pistinde mi sandın .!!! Sana ehliyet verenin ben taa.... '' Şaşkınlıkla ve korkuyla Nehir i izliyordum ki arabadan sarı saçlı , kaslı , uzun boylu ve oldukça yakışıklı bir adam indi. O da korkmuşa benziyordu başını ellerinin arasına aldı, arabasının lastiğine bir tekme vurdu ve bizim arabaya doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Deniz Çakın 

En iyi arkadaşım İzmire geliyordu ama ben salak patronum yüzünden işyerinden geç çıkmıştım. Yetişeyim derken de fazla hız yaptım ve birden önüme çıkan arabaya çarpmama az kalmıştı ki ikimizde frene basınca Allahtan ölümcül bir kazadan ucuz atlattık. Aslında suçlu olan bendim birden caddeye girmiş ve arabanın önüne bir anda ben çıkmıştım. Frene basıp arabayı durduktan sonra kadının bağırmasıyla kendime geldim. Hala şoktaydım ve arabadan inip kadından özür dilemek için hızlı adımlarla arabaya gittim. Kadın da çok korkmuştu belli ki . Ben pencereyi tıklatınca birden '' Manyak mısın sen ya senin yüzünden ölebilirdik '' diye bağırdı. Yanında oturan biri daha vardı karanlıktan yüzü pek belli olmuyordu. Yumuşak bir ses tonuyla '' Özür dilerim bir şeyiniz var mı ? '' dedim. Yanındaki kadın cama kafasını uzatarak '' Önemli değil şimdi arabanı yolun ortasından çekersen artık evimize gitmek istiyoruz '' dedi. Yüzü şimdi belli oluyordu. Omuzlarına kadar gelen kahverengi  saçları , iri yeşil gözleri , dolgun dudakları vardı. Uzun bir süre yüzüne hayranlıkla baktıktan sonra sürücü koltuğundaki kadın '' Eee hadisene be adam ! '' deyince kendime geldim ve arabama doğru hızlı adımlarla ilerledim. Aklımdan o kızı çıkaramıyordum yan koltukta oturan kızı ... Neden bilmiyorum ama onu bana çeken bir şey olmuştu . Sesinde biraz kızgınlık olsada o onu daha çok tatlı yapıyordu. '' AAAAA kendine gel Deniz o sadece sıradan bir kız işte. Hem onu bir daha nerede göreceksin .Çıkar aklından hadi hem Kardeşin geliyor bugün ona yetişmen lazım '' ...