Yeni Ev 🏘

27 1 0
                                    

Ankara' dan İstanbula taşınırken oldukca zorlandık. Ankara güzel olsa da İstanbul bir başka benim için doğduğum ve büyüdüğüm yer. Zaten Ankara ya babamın işi için gitmiştik çok kalmadık 2 sene durup geri döndük. Burdaki evimiz harika 2 katlı ve havuzu vardı tabi bide yanımızda ki villa da yakışıklı çocuk. Neyse bu kadar günlük yeter anneme yardım edeyim.
"Eylül hadi kızım şu eşyaları kutudan çıkarıp diz" diye seslendi annem. Tamam diyerek eşyaları diziyordum ki kapı çaldı, kapı bana daha yakın olduğu için ben açmak zorundaydım. Ve kapıyı açar açmaz yanda ki yakışıklı çocuk elinde ki tepside bir kaç tabakla gelmiş. Hemen kendimi toparlayıp "Hoşgeldin" diyebildim.
Çocuk "Asıl siz hoşgeldiniz" diyerek elinde ki tepsiyi bana uzattı. "Ne bu" diyerek tabakların üstünde ki bezleri kaldırdım, kaldırdığım an şok oldum en sevdiğim kek ve kurabiyeee. Çocuk "yeni taşınıyorsunuz yorulmuşsunuzdur diye yaptıklarımdan getirdim afiyet olsun" diyerek hafif tebessüm etti. "Sen mi yaptın yani siz mi" diyerek çıkıştım hemen çünkü harika görünüyorlardı.
"Evet" diye cevapladı, o an 2 3 saniye hiçbirşey demeden kaldım. Elini uzattı "Ben Oğuz" diyerek kendini tanıttı o sırada arkamdan "Kim geldi kızım" diyerek annem geldi yanıma. Elimde ki tepsiyi ona vererek "Hamarat komşumuz bize birşeyler hazırlamış annecim" dedim. Yakışıklı Oğuz bey gülümsedi üstelik çenesin de de gamzesi vardııı. Annem "Ellerine sağlık canım" diyerek içeri  buyur etti o sırada da babamla tanıştı ama hala adımı söylememiştim ona :) çok belliydi ismimi öğrenmeye çalışıyordu sırf öğrenmek için anneme dönüp "Su alabilir miyim" diye sordu. Tabi biliyor annem bana ismimle hitab edecek ben getircem, ama o sırada annem bana bakıp "Kızım misafirimize su getir" diye çıkıştı. İçimden oh çektim ve mutfağın yolunu tuttum. Kutudan bir bardak çıkarıp yakışıklı misafirimize su doldurdum. İçeri girdiğimde ayaklanmıştı gidiyordu sanırım. "Noldu ya" diye seslendim. Arkasına dönüp "Annemgil bugün misafirim olacak hazırlık yapayım" dedi tebessüm ederek. Şaşırdım "Annengil mi ? Misafir mi ?" Diyerek sert bir çıkış yaptım sanırım çünkü Oğuz bey arkasına dönüp "Sert çıkışacağını bilseydim demezdim" diyerek kahkaha attı ve annemgilde öyle. "Hayır ailenle yaşamıyor musun anlamında dedim" diye söylendim ama arkasını dönüp hayır dedi ve kapıdan çıktı. Suyu da ben içtim su çok soğuk ve güzel di ya da onunla konuşunca terlemiş olabilirdim. Kendimi kaptıramazdım ona. Böyle yakışıklı bi çocuk sahipsiz olamazdı. Ve o sırada arkamdan bir ses duydum. "Kızııııımmmm işten kaytarmak yok çabuk kutuyu boşalt daha odanı yerleştirceksin" diye bağırdı annem. İkiletmeden merdivenden 2 şer 2 şer indim. Bir yandan keki yiyor bir yandan işleri yapıyordum ama bu çocuk ağzının tadını biliyor bee çok güzel olmuş. Şanslı demek ki ailesi ile yaşamıyormuş belkide temizlikcisi var. Neyse bu beni ilgilendirmez diyerek odama çıktım çünkü bunları düşünürken kutuları yerleştirmiştim bile. Odamın balkonu ve camı onun odasına bakıyodu çok belliydi yani full siyah dı çünkü. Odasına bakarken birden pencerenin önüne geçti Allahtan beni görmedi birden üstünü çıkartı t-shirt değiştircekti sanırım vücudu çok güzel gözüküyordu kaslıydı da. Beni fark etmesin diye penceremi kapattım yatağıma oturdum ve valizimi boşaltmaya başladım. Uyuya kalmışım hatta Akşam olmuş karnım çok acıktı o yüzden hemeeen Melike Sultanın yanına indim birşeyler hazırlamış mı diye ama evde yoklardı. Telefonla aradım 2. Çalışta açtı "Neredesiniz dedim" anneme "Yan komşudayız kızım sabah gelen Oğuz oğlum varya onlardayız" dedi "Ne ara oğlun oldu ya" dedim. Yanlarında ses çıkaramadı tabi, "Bak Oğuz senide davet ediyordu hadi gel kızım" dedi. Hemen odama çıkıp altıma kot şortumu giyip üstüme de beyaz bir salaş t-shirt giydim beyaz ayakkabılarımı da giyip hemen çıktım.

Lise Devriyesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin