Kapının Ardındaki Evren

Yeni Arkadaşlar ve Güçler

    Zıp Zıp la etrafa bakarken arkamız da bir ses " Rody, Mabel buraya nasıl geldiniz?" ses beyaz saçlı bi kıza aitti. Simsiyah bir kıyafeti vardı. Hiç makyajı yoktu. Ama öyleyken bile çok güzeldi. Yanında mor saçlı bir kız vardı. Onun kıyafeti mor ve siyahtı.

     " Adımı nasıl biliyorsunuz?" diye sordum. "Ben Aura bu da arkadaşım Anna." dedi mor saçlı kız. Zıp Zıp a bakıp "Rony onu niye buraya getirdin?" diye sordu Anna. " Zıp zıp zıp." dedi Zıp Zıp. "Anlıyorum ama bu hiç uygun bir zaman değil Rony. Bunu biliyorsun." dedi Aura.

     Onlar böyle konuşurken araya girip " Pardon siz benim adımı nerden biliyorsunuz?" diye sordum. Anna "En iyisi sana her şeyi anlatalım." diyerek bir taşa oturdu. Bana oturma mı işaret etti. " Baban ve annen bu dünyaya 8 yıl önce geldi. Bir birlerine şıp diye aşık oldular. Bir gün kızları olursa adına Mabel koyacaklarını söylemişlerdi. Erkek olursa Mike. Biz de senin gelmeni bekliyorduk." dedi. Aura sözü aldı ve " Bizim dünyamız şu an tehlikede bu yüzden burda olmamalıydın." dedi. Ben onlara aptal aptal bakıyordum. Hala benim adımı düşündükleri yerde kalmıştım.

   Bir anda bulutlara doğru bir işaret fişeği yükseldi." O da kim?" diye sordum. Anna " Bilmiyoruz." diyerek koşmaya başladı. Aura onu takip etti. Ben de Zıp Zıp la beraber arkalarından koşmaya başladım. Ama çok hızlıydılar. Yetişemiyordum. "Bekleyin!" diye bağırdım. Ama sanırım duymamışlardı. O yüzden koşmaktan başka çarem yoktu.

     İlk önce başım dönüyor zannettim ama aşağı bakınca az kalsın çığlık atacaktım. Çünkü her adım atışımda yükseliyordum. " Anna, Aura!!" diye yukardan bağırdım. Bir anda durdular ve arkaya baktılar. Beni görünce ikisi aynı anda küfür söyledi.

   Koşmayı kestim ve kesmemle yere düşmeye başlamam bir oldu. Çığlık atıyordum. Ama bir anda yukarıda durdum. Sanki bir videonun içindeydim ve birisi ben aşağı düşerken videoyu durdurmuştu. Bunu yapan Anna idi. Elini havaya kaldırmıştı ve bana doğru tutuyordu.

   Yavaşça aşağı indirdi. Ve ayaklarım yere basınca direk ayaklarımın üstüne çöktüm. Aura yanıma gelip " Annenin özelliklerinden biri uçabilmek ti. Bu özelliğini ve kim bilir daha hangi özelliklerini aldın." dedi. Ben hala şoktaydım. Hem uçabilmek ve Anna nın beni havada bir tüymüşçesine tutabilmesi... Ve daha kim bilir neler vardı. "İşaret fişeğini kim atmış?" diye sordum.
"Bilmiyoruz orda kimse yoktu." diye cevapladı Anna. Zıp Zıp bir anda arkamda belirdi ve çok tatlı bir şekilde gülümseyip bana sarıldı. Ben de sarılmasıyla çok azda olsa gülümsedim.

     Aura beni kaldırıp üstümü silkti. "Gel hadi." diyerek yürümeye başladı. "Birazdan mağaraya varırız." dedi. "Mağara mı?" diyerek sorumu belirttim. Bana çok sıcak bir şekilde gülümseyip "Evet burda güvenli tek yer orası." .

      Bir kaç dk sonra varmıştık. Mağara dedikleri bildiğimiz ağaç ev gibiydi. Ön tarafı tahtalarla kapatılmış ve gri renge boyanmıştı. Pencere yoktu ama onun yerine pencere boyutunda delikler vardı.

       "Geldik!" dedi Anna ve kapıyı iterek açtı. İçerisi çok güzel tasarlanmıştı. Ortada küçük bir masa vardı ve onun etrafını çevreleyen 7 sandalye vardı. 1 tane 3 kişilik 2 tane tek kişilik koltuk biraz arkaya konmuştu. Aşağıya doğru inen merdivenler vardı. Çok karanlıktı.

     "Burda resmen hayat kurmuşsunuz
ama böyle bir yer düşmanlar tarafından kolayca saptanır diye tahmin ediyorum." diyerek fikrimi belirtim. "Hayır burası kayalık bölge. O yüzden burası bulunmuyor." dedi.
Anna mutfak sandığım bir kapıdan içeri girip yemek hazırlamaya başladı.

    Koltuklardan birine oturup duvarlara baktım. Buraya gözleri kapalı getirilen biri burayı ağaç ev sanardı. "Burayı annem ve babam yaşarken mi yaptınız?" diye sorumu dile getirdim. "Aslına bakılırsa annen ve baban burayı yaşamak ve aile kurmak için yaptılar ama sonra gittiler ve burası bize kaldı." dedi.

     Ben Anna ve Aura ile konuşurken Zıp Zıp koltuklarda zıplayıp çok tatlı bir şekilde gülüyordu.

     Bu neşesi çok az sürdü. Az sonra durup pencere gibi delikten dışarı çıktı. Bize bir yeri gösteriyordu. Eve doğru okla vurulmuş bir adam geliyordu. Babamın bana anlattığı bir hikayede geçen yapılı adamdı. Anna ve Aura ayağa kalktı. Anna " Jack!" dedi ve ona doğru koştu. Adam yanımıza varır varmaz Anna nın ve Aura nın üstüne düştü. Onu alıp içeriye getirdiler.

     Zehirli bir oktu. Zıp Zıp hemen ağzından bir su baloncuğu çıkardı ve Aura ya verdi. Anna oku çıkarınca Aura hemen baloncuğu ok izine bıraktı. Bir anda iz iyileşmeye başladı.
Adam hala baygındı. Anna "Uyanınca her şeyi anlatır." diyerek kalktı. Bende Zıp Zıp ile beraber dışarı çıktım.