EXO VE TEPKILERI

♡♡♡Fotodaki yavru pentagon grubunun üyesi "JINHO" Kendisi benim biasim olur....♡♡♡

Topuklu ayakkabılarını giymiş EXO ile  bir hafta sonu seul'u yürüyerek gezersiniz... Canın dondurma yemek ister Exoya aldıttırırsın. Dondurmanı yerken topuğun taşın azizliğine uğrayıp kırılır ve dondurma ile yere düşersin ... tepkisi ;

Baek: Gülme krizine girer. Yerin rahat mi? Hahahahaha

Sen: Çok mu komik. Zaten bileğimi de burktum canım çok acıyor. Gülme de kaldır beni.

Baek: Tamam. (Gülmekten kaldıramaz) kendin kalkarsın...

Kris : Ne yapıyorsun yerde? Dondurmayı da ziyan ettin... Kalk daha fazla rezil etme beni...

Sen: Güneşleniyorum. Gerizekalı görmüyor musun ? Düştüm. Rezil olmak istemiyorsan gidebilirsin yanımda seni tutan yok... aptal

Kris: hem salaksın hem de sakarsın!!!

Sen: Çantayı kafasına indirir ve topallaya topallaya otobüse binersin

Kai: Aşkım ıyi misin ? Kalkabilecek misin?

Sen: hayır anlamında kafanı sallarsın ....Ah kai bileğim çok acıyor.. kalkabileceği mi ? Hiç sanmıyorum!

Kai: Yere çöker bileğine masaj yapar acını biraz hafifletir. Bir taksiye binip eve gidersiniz...

Chanyeol: Dikkat etsene tatlım bir yerlerini incitebilirsin...

Sen: Yeol bileğim çok acıyor... ağlamaya başlarsın

Yeol: sshh tamam adın. Kepçüğün burada. Gel bakalım kucağıma şu bankta biraz oturalım.  Sonra ne yapacağımızı düşünürüz.  Kafana öpücük kondurur

Chen: kocaman kızsın ama düz bir yolda yürümesini bilmiyorsun daha....

Sen: bi sus be... bileğim ağrıyor zaten...

Chen : Bak gördün mü? Bileğini de incitmişsin. Aferin bravo yani.

Sen: Yardım etmeyeceksen söyle de bileyim...

Chen: puff tamam. Orada bekle bakkaldan bir buz poşeti kapıp geliyorum ...

Sehun: Dur kıpırdama sakın şu halini instagram a atıp paylaşacağım.... Peynir de...

Sen: M-a-l koyun can derdin de kasap et... Bileğimi de burktum zaten... En sevdiğim ayakkabım da gitti çok sinirliyim... tokatı yemeden kaldır beni ....

Sehun:Tamam.... tamam... yanlız geçen gün iki çift yeni ayakkabı aldım bir dahaki aya kadar ayakkabı almam ona göre...

Sen: Hıı hiii oldu...

Suho: O ayakkabıya kaç para odedim senin haberin var mı? Az dikkat etsene...

Sen: Ne diyon be! Sanki ben kendimi bilerek attım yere.... bileğim de çok kötü zaten...

Suho: Bileğine bakar... yerinden cıkmış bu ! Ben şimdi şoförümü çağırır seni hemen bir hastahaneye götürüp bileğine baktırırız...
( Her üyeyi bad boy gösterirken, biasima ayrıcalık tanıyamazdım... )

Luhan: Ağzını açıp millete bakacağına önüne bakmayı dene...

Sen: Millete bakmıyordum ben ayağım taşa takılıp düştüm.... galiba ,bileğimi de burktum...

Luhan: İyi halt ettin...Topuklu giymeseydin ozaman...  alt tarafi yürüyüşe çıktık... Bizi görenler de davete katılıyoruz sanar....

Sen: susup yerden kalkmama yardım edecek misin? Etmeyeceksen çok konuşma yeter... Yoldan geçen birinden rica ederim...

Luhan: Iyi be..  gir koluma da şuradan bir taksi çevirelim...

Lay: Bir yerlerine  bir şey oldu mu? Iyi misin ?

Sen: Bileğim... ahh çok acıyor... dondurmam da ziyan oldu...

Lay: Boşver... bir tane daha alırız.... Senin önce bir doktora görünmen gerek... Sonra da bir avm'ye  gider  güzel  ayaklarına en güzel ayakkabıyı bulup alırız....

Minseok : Bu taşı buraya kim koyduysa onu bulup taşı kafasında ufalayacağım...

Sen: Sakin ol minseok. Biraz benim dikkatsizliligimden oldu... ama yanlız bir sorunumuz var bileğimi burktum... Ayağa kalkıp yürüyebileceği mi? Hiç sanmıyorum...

Minseok : O kadar ciddi mi ? ya! Bir hafta sonu birbirimize vakit ayırıyoruz ve sevgilim talihsiz bir kaza geçiriyor ayağını sakatlayıp karşımda can acısına kıvranıyor ve ben hiç bişey yapamıyorum... Hepsi benim yüzümden...

Sen: Minseok neler söylüyorsun sen. Böyle düşünmeni istemiyorum. Kendini suçlamayı da bırakır mısın lütfen. Bu adı üstünde kaza... Senin yüzünden düşmedim ki ben. Bak yarına da hiç bir şeyim kalmaz... haydi evimize gidelim artık...

Minseok : Tamam ozaman seni kucağıma almam gerekecek. Ah benim saf ve güzel kalpli sevgilim . Bu halinle bile beni düşünmen kendimden alıyor beni . Sen bana böyle baktıkça, ben sana daha da çok aşık oluyorum...

Tao: Düşeceğini ben biliyordum zaten. Çünkü hiç önüne bakmıyorsun.... kafanı gözünü kırda hepimiz rahatlayalım...

Sen: Birşeyi de bilme de şaşırt beni... Allahım yarabbim ya işin gücün benimle uğraşmak. Bir gün laf söylemeden hiç birşey yapamıyorsun.. tamam ya bırak... başımın çaresine bakabilirim ben... Sana ihtiyacım yok....

Tao: Ama adın sen de birşeyleri doğru düzgün yap ozaman ....

Sen: (ah deyip bileğini tutarsın )Beni beğenmiyorsan gidebilirsin...

Tao: Seni böyle bırakmaya da gönlüm el vermiyor... ( Seni banka otturup arka sokağa park ettiği arabasını alır ve bir hastahaneye gidersiniz )

D.O: Bak gördün mü o eteği iyi ki giymemişsin.. ben bir şeyi biliyorum ki söylüyorum...

Sen: (Ah bileğimıi burktum gibi ) D.O !! Bugün beni buradan kaldırmayı düşünüyor musun ?

D.O: Düşünmesem başka ne yapacağım ki zaten... Seni ilk önce bir doktora görürsem ıyi olacak... tutun omuzuma da taksiye binip gidelim bakam ne diyecek o narin bilegine...

Orta halli dediğinizi duyar gibi oldum?