EXO VE TEPKILERI

CHEN ILE HAYAL ET (ISTEK / FINAL)

Chenle beraber olduğumuzun gecesinde hamile kalmıştım. Ama bunu Chen'den 3 ay gizlemiştim. Çünkü onunla bir araya gelmem çok zordu. O sürekli çalışıyordu ve eve sürekli geç saatlerde geliyor, bir iki lokma birşeyler atıştırdıktan hemen sonra sızıp kalıyordu. Birbirimize son zamanlar da iki yabancıymisik gibi bakıyorduk. Düşünün yani birbirimizden o kadar çok uzaklaşmıştık.

Neyse, bu bir gün eve erken saatlerde geldi. Bu durumları toparlamak için akşama planlar yapmıştık. Onunla ilk takıldığımız restaurantta yer ayıttırmıştık. Iste bu başbaşa konuşmak için iyi fırsattı. Hazirlanmak için yukarı çıktığım da gözüme randevumuzun ilk gününde giydiğim elbise çarpmıştı. Denemek için üzerinme geçirdiğimde ilk zamanlarda ki gibi rahat durmuyordu bedenimde. karın kısmı sıktığı için yan kisimlarimdan biraz gerdiriyordu. Olsundu. Yine de o elbiseye girmeyi başarmıştım. Yüzüme hafifinden pudra sürmüştüm. Yanaklarımda biraz allık gezdirip al al yapmıştım. kirpiklerimi de çok abartmadan rimel sürüp hemen ardından dudaklarımı da pembe rujla dolgunlastirmistim. Heyecanla hemen aşağıya Chenin yanına indim. O çoktan hazırlanmış, beni bekliyordu..

Restaurnta kol kola girdik. Yerimize geçip, siparişlerimizi vermeye koyulduk. Bunu da kararlaştırdiktan sonra biraz havadan sudan muhabbet ettik. Yabi ben söyleyeceğim şeyin doğru zamaninı kolluyordum . Istahım kaçmıştı. Chen bu huzursuz hallerimden kivrandığımi görünce birseyin beni rahatsız edip, içimi kemirdigini anlamıştı.

- Ne oldu? Yemeği beğenmedin mi?

+ Yo. Çok lezzetliler

- (Ellerimi tutuyordu)  Peki, seni rahatsız eden şey ne? ozaman.

+ Şeyy... Chen nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum..

- Hafif tebessüm edip, ellerimi daha çok sıkıyordu. Derin nefes al! Lütfen anlat! dinliyorum. Ama ilk önce derin nefes al! Biraz rahatla!

+ 3 aylık hamileyim!

- Ne? Nası... Nasılll? Sen ciddi misin?

+ Sadece evet anlamında kafani sallamakla yetinmiştim.

- (Biraz kızmıştı)Madem böyle bir şey vardı!  daha önce neden söylemedin! 

+ Konuşmak için bize hiç firsat doğmadı ki. Hem söylesem de beni bırakıp gideceğinden, seni bir daha görememekten, çocuğumuzu istemeyeceğini düşündüğümden çok korkmuştum.

- Ah adin* Seni öylesine çok seviyorum ki! Gitmek istemesem de yapamam! Çocuğumuzun cinsiyeti belli oldu mu!

+ Kızımız olacak! Ona dokunmak ister misin?

- Ellerini karnımda gezdirirken heyecana kapılmış ve duygulanmıştı! "Merhaba! kızım"

(4 ay sonra )

Gebeliğimin 7. ayında evlenmiştik. Chen  o gün yine konser için Japonya'ya gitmişti. Onun sesini son defa telefonda duymuştum. Sesi o kadar cıvıl cıvıldı ki, huzur veriyordu. Görüsmemizi tamamladıktan sonra uçağına binmiş "Kore'nin"  yolunu gözlüyordu. Daha doğrusu kızına kavuşmayı sabırsızlıkla bekliyordu. Uçağın basınç sisteminde arızanın meydana gelmesi sonucunda iniş yapamadığı için düşmüştü.

Chen'in 1 saat sonra ölüm haberi geldi. Uçağın, Jeju adası civarında düştüğünü söylediler. Ona son bir kez olsum dokunamamıştım. Nefesini bedenim de hissedememiştim. Son bir öpücüğünü almadan onun çok uzaklara gitmesine müsaade etmiştim.  O artık yoktu. Miu ile beni yanlız bırakmıştı.

Che'nin ölümünden sonra Baekhyun ve Suho beni hic yanlız bırakmamıştı.Tüm ihtiyaçlarımı karşılıyordu. Doğumda da yanımdaydılar. Suho sayesinde Miu'yu en iyi hastahanede dünyaya getirmistim. Yeğenlerinin rahat etmesi için hep bir elden uğraşıyorlardı. Suho kendi evinin yan sokağından kızımla bana ev almıştı. Baekhyun diğer temel ihtiyaçlarımızı karşılamayı üstlenmişti.

Bir akşam üstü Miu uyutup yerine yatırmıştım. Kendime yorgunluk kahvesi yapmak üzere mutfağa doğru gidiyordum ki, D.O kapımı çalmıştı. Ona da bir fincan kahve hazırlamıştım. Geliş sebebinin niyeti belli olmuştu. Elinde ki mektup zarfını bana doğru uzatıp, Chen, bunu sana vermemi istedi. Al oku!  dedikten sonra elime tutusturmustu.

Zarfı açtıktan sonra gözyaşlarım yanaklarından sıra sira dökülüyordu. Mektupta yazanlar aynı şöyleydi;

Sevgilim;

Sen bunu satır satır okurken ben ölmüş olacağım. Üçümüze ait düşlediğim dünyada ne yazık ki ben olmayacağım. Bunun eksikligini hep hissedeceğim.  Kızımıza babalık yapamacağım icin , Sizi yanlız bıraktığım için beni affet.... Fakat kardeşlerim herzaman sizinle olacak. Bana söz verdiler sizi hiç yanlız bırakmayacaklar. Kızımızla hep ilgilenecekler.
Bu mektubu D.O ile göndermemin sebebi ona çok güvenmem. Onun kızımıza çok iyi babalık yapacağına çok eminim. Sana da cok iyi bakacağına. Kızımın başka birine baba demesine razı olamam. O yüzden D.O ile evlenmeni istiyorum. O, size çok iyi bakacak. Kızımızın geleceği için onunla evlen... Senden son isteğim...

Seni ve kızımı çok seviyorum! Ona çok iyi bak! Hoşcakal sevgilim....

Onun son isteğini yerine getirip, D.O ile evlenmiştim. Chen'in dedigi gibi Kyungsoo bize çok iyi bakıyordu. Aramızdaki evlilik zamanla aşka dönüşmüştü. D.O gerçekten, Miu'yla çok güzel ilgileniyordu. 

Miu 5 yaşına geldiğinde ona kardeş bekliyorduk. Ama şu gerçegi de hiç bir zaman unutmayın! Ben Chen'i hep sevdim. Ve halen seviyorum. Onu hiç unutamadım. Ölene kadar onu kalbimde taşıyacağım!

Ve sonunda bitirdim. Ee nasıl buldunuz bakam!