Hastalık.

170 19 0
                                    

Merhabalar, ben Merve. Öncelikle kimse yanlış anlamasın ama, hikayemin gerçek anlamda haksızlığa uğradığını düşünüyorum. Kimseyi eleştiren bir tip değilim. Herkesin hikaye yazma da üslubu farklıdır, bazıları farklı sever hatta. Ama lütfen sizden ricam, hikayemi okuyorsanız eğer, arkadaşlarınıza önerebilirsiniz. Çünkü gerçekten yazmak benim için hobiden daha fazla ve inanın kimsenin okumadığını görmek hevesimi kaçırıyor. Bu çok üzücü bir şey benim için çünkü. 

Yine de, devamlı okuyan birkaç kişi falan varsa teşekkür ederim onlara :)

Kendinize iyi bakın, Hayırlı Ramazanlar bu arada.

İyi okumalaar.

**

İnsanlar hayatları boyunca hep “gerçek aşk” yaşayacağı birini bulmak isterler. Kim olursa olsun, herkesin istediği şeydir bu.

Gerçek aşk dedikleri şeyi bazıları bulur, bazıları ise seksen kedili bir evde yalnız başına ölür.

Seksen, evet. Çok mu? Hayır. Sanırım yaşlı bir kadının öldükten sonra kedileri tarafından yendiğini duymuştum.

Evet, bu size korkutucu gelebilir. Ama bence asıl korkutucu olan, yalnız kalmak.

Her zaman dalga geçtiğimiz konulardan biri de değil midir aslında, kimse yalnız kalmak istemez ama hep yalnız kalır. Komik. Ya da.. ironi?

Gelelim bana, ben gerçek aşka inanıyor muyum?

Ah, hayır. Kesinlikle hayır.

Bu gerçek aşk zırvalıklarının arkasında hep aldatma, yalan ya da para aşkı yatıyor. Dediğim gibi “para aşkı” yani, gerçek aşk değil.

Ben gerçek aşka inanmam, ama sizi bilemiyorum.

Mary?

İşte bu gerçek aşka inanmamama rağmen yine de aklımı kurcalayan bir soru gibi.

Oysa sadece onun ismi.. Mary.

Belki ona gerçekten, gerçek bir aşık olamam ama sanırım aşık olabilirim.

Birazcık bile olsa.

Ona karşı içimde kesinlikle bir şeyler var. Bundan eminim. Onu gördüğümde heyecanlanıyorum dostum! Eğer çişim gelmiyorsa kesinlikle heyecanlanmam normal değil.

O kız beni terletiyor, strese sokuyor, aklımı kaybettiriyor.

Ve bunları sadece o masum çocuksu gözleriyle bana dik dik bakarak yapıyor. Bana karşı bir kızdan çok haydut gibi davranması da onun en sevdiğim özelliklerinden biri.

Çok kısa zaman oldu, ona aşık olmam için yeterli bir süre değil belki de.

Belki de “ilk görüşte aşk” falandır.

Ah, kesinlikle hayır. Gerçek aşk zırvalıklarına inanmayan ben, “ilk görüşte aşk” zırvalıklarına inanacak değilim tabii ki.

Ne fark eder, hepsi saçmalık.

Bir saattir derin düşüncelere daldığım yatağımdan doğrularak kalktım, dostum, dün hayatımın en güzel günüydü. Ve bence bugün de öyle olmalı.

Dolabıma doğru ilerledim ve benim şımarık kızım Mary ne giyersem etkilenir diye göz gezdirdim. Dostum, bir saniye? Ben çıplak olsam bile yakışıklıyım.

Kıyafet buna engel olamaz.

Bir beyaz t-shirt ve beli neredeyse götüme yapışan kotumu giydim.

HOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin