Yine mi sen?

200 16 1
                                    

Merhabaa, merhabaa. :Dd ben böyle yazıyorum ama beğenen var mı bilmiyorum. En azından yorum yapıp bana düşüncelerinizi söyleyin lütfen, benim için çok önemli bu. Eğer hikaye tutmazsa kaldıracağım. Tenk yu end iyakşamlaar.

-

Gözlerimi açtığım bankta doğruldum ve ayağa kalktım. Başımın içinde davullar çalıyor gibi hissediyordum.

Sahi, ne olmuştu da bu kadar başım ağrıyordu?

Bir anda, gerçeklik kafama dank etti.

Dün gece.

O çocuk.

 Yardım etmeden kaçtığım çocuk. Fazlasıyla ukalaydı, hak etmiştir belki de?

Kaçıp geldiğim bu bankta, neden hala onu düşünüyordum? Oysa ki bana kalırsa, egoist şımarığın tekiydi.

Muhtemelen çok parası olan zengin piçlerinden biriydi.

Bu olası bir tahmindi, ama asıl soru, şuan da iyi miydi? Ya onu birileri bulduysa ve olanları polislere anlattıysa?

Ah, Tanrım! Zaten sokaklarda yaşıyorum ve yeterince derdim var. Beni neden sevmiyorsun?

Ben düşüncelerime dalmışken midemden gelen guruldama sesi ile gerçek hayata dönüş yaptım. Üzgünüm ukala çocuk, ama bu kız hemen bir şeyler yemezse açlıktan ‘ölecek.’

Siktiğimin eski bankında ayağa kalktım ve yola koyuldum. Her zaman ki gibi, başımın çaresine bakıyordum işte.

*

Sonunda o bilindik sokaklara geldiğimde, bir marketi gözüme kestirdim ve içeri girdim. Herkesin gözü üzerimdeydi.  Alışmıştım artık. Onlara garip gelen şey, bana gayet normal geliyordu.

Hey dostum, ben sokaklarda yaşıyorum. Benden drama kraliçesi olmamı beklemeyin. Bu su aygırı ile boğanın çiftleşmesi kadar saçma bir şey.

Üzerimde ki bakışlara aldırmadan marketin arka taraflarına doğru yürüdüm ve ekmeklerin olduğu tarafa geldim. Ekmek satan adamdan 2 ekmek istedim ve beklemeye başladım. Sonunda adam ekmekleri kağıda sarıp bana verdiğinde aldım ve ilerlemeye başladım. Etrafıma iyice bakındım.

Gözüm kasaya ilişti. Kasiyerin hemen yanında şişko, 40’lı yaşlarında kısa boylu bir herif duruyordu. Bana attığı sikici bakışları görmezden gelerek otomatik çıkış kapısına yavaşça ilerledim. Marketten çıkan bir kadın otomatik kapıyı açmıştı ve aradan sıvışarak dışarı çıktım. Var gücümle koşmaya başladım.

Ben deli gibi koşarken, marketten biri arkamdan fırladı ve avaz avaz bağırmaya başladı.

“ Hey, yakalayın onu! O bir hırsız! Ekmekleri çaldı, O bir hırsız! “

Elimde ki ekmeklerle var gücümle koşuyordum. Yolda ki insanların tümü garip bakışlarını bana atarak öylece duruyorlardı. Sanki herkes bu tür olaylara alışmış gibiydi. Bana acımalarını veya nefretle bakmalarını beklemiyordum. İnsanlar böyleydi.

Acımasız ve kalpsiz.

Önüme gelen herkese çarpıyordum. Ben son sürat koşarken aynı zamanda arkamdan biri daha koşturuyordu. Bunu, ayak seslerinin hızlılığından ve elbette ki koşarken arada bir kafamı arkaya çevirmemden anlamıştım. Bir anda, planda olmayan bir şey oldu ve birine çarparak yere düştüm. Kahretsin, şansın böylesi. 

Ben yerde düşmüş bir şekilde kendime gelmeye çalışırken adam beni doğal olarak yakalamıştı,

“ İşte, seni yakaladım pis fahişe, o elindekilerle nereye kaçacağını zannediyordun? “ elimdeki ekmekleri aldı ve kollarımı var gücüyle kaçmamam için tutmaya başladı. Sonunda sinirli bir şekilde döndü ve yoldakilere bağırdı,

HOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin