Yakında...
Başladığınız tarihi ve en sevdiğiniz şarkıyı yazarsanız çok sevinirim benim ssvdiğim şarkı yorumda...
Buraya da bir söz bırakın isterseniz size ait isterseniz bir yazara ait...
~*~*~*~*~
Güneşi sevmeyen biz geceye meftunuz
~*~*~*~*~
"Hani senin sakinleştiricin alkol ya da sigara ya ben sana hiçbir zehri içine almadan bir sakinleşme yolu göstereyim mi?" Kahve gözleri gözlerimden dolaşırken gülümsedi! Sangi gülüşünde beliren o inci dişleri hayatım boyunca tekrar tekrar sayabilirdim, sanki gülüşünde yanaklarından beliren o çizgileri ömrüm boyunca sıkılmadan sayabilirdim, o kadar güzel bir yüzü vardı ki her santimini sayabilirdim!
"Nasıl olacakmış o!" Bu sefer ben güldüm, gülüşünde gözleri gözlerimden dudaklarıma kaydı, sonra tekrar gözlerime çıktı
"Sadece ruhunu gökyüzüne bırakarak ama burada olmaz gel benimle!" Ellerinden tutarak onu oturduğu sandalyeden kaldırdım sadece kaldırdığımda sıra telefonunu almıştı. Birlikte sınıftan çıktıktan sonra karşımıza çıkan Uğur'u umursamayarak sadece biraz olsun kendimi iyi hissettirecek şeyleri yapmak istedim, ve öylede yaptım. Yağızla okuldan çıktığımızda arka bahçede park edilmiş Yağız'ın arabasına doğru ilerledik arabanın önüne gelince tuttuğum elini bırakarak arabanın kapısını açarak direksiyonun başına geçtim. Yağız önce gülerek
"Ne yani direksiyon dersi vererek mi sakinleştireceksin beni! Eee o zaman o zehirler beni öldürmese de sen bizi öldüreceksin." Bende onun gibi gülerek
"Kendimi öldürmek için çok gencim, yani bilmezsem geçmezdim direksiyonun başına!" Kafa sallayarak
"Peki bakalım, ne olacak!" Oda arabanın önünden dolanarak yanımdaki koltuğa geçti.
2 saat sonunda geldiğimiz yere bakarak
"Eee burada ne yapacağız! bu dilek ağacına dileklerimizi yazacağız bumu yani!" Bunu soru sorarcasına değilde biraz dalga amaçlı söylemişti bende omuz silkerek
"Hiç sanmıyorum!" Diyerek araba'nın torpidosuna uzanarak içerisinden usb kablosunu alarak telefona ve arabaya taktım ardından ise o sevdiğim şarkıyı açtım. (Şarkı multimedia da açarak okumaya devam edebilirsiniz) ve arabadan inerek önünden dolanarak onun olduğu tarafa geçerek kapıyı açtım ve elimi uzattım başta elime baktı sonra yüzüme normalde tutmazdı ama inatçı olduğumu bildiği için ve elimi asla çekmeyeceğini bildiği için pes edip tuttu.
Elleri ellerimde iken onu dilek ağacının biraz ötesine getirdim ve ondan biraz uzaklaştım arabada çalan şarkı kulaklarıma dolarken ellerimi açtım aynı zamanda onda açmasını söyledim. Başta açmadı ama ona
"Eğer bugün benim dediklerimi yaparsan 1 hafta boyunca ne istersen yapacağım söz veriyorum!" Kaldırmadı sadece bana baktı.
"Peki yapma ama ben yapacağım!" Diyerek gözlerimi de kapattım. Sonra etrafımda dönerek şarkının melodisin de kendimi gökyüzüne bıraktım. Döndükçe bulutlarda sanki daha çok yükseliyordum ve içime dolan o huzur sanki herşeyi unutturuyordu bana sadece hayallere dalıyordum. Kendi yörüngem de kendi hayalimde uçuyordum sonra o şarkının arasına karışan o başka ses gülümsememe sebep oluyordu o kadar güzeldi bir sesti ki huzur doluydu...
Şarkının son nakaratına geldiğim sıra yavaşlayıp gözlerimi açtım gözlerimi açtığım sıra Yağızda elleri havada yavaşça gözlerini açtı göz gözeydik. İşte beni bu naif görüntüye gömün çünkü bu görüntü Cemal Süreyya'nın şirleri kadar naifti...
~*~*~*~*~
Sen benim yaşadığım en naif anların kahramanısın...
~*~*~*~*~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayali Mucize!
Teen FictionBu bir mucize değil! Bu bir HAYALİ MUCİZE... *"*"*"*"*"* "Hani senin sakinleştiricin alkol ya da sigara ya ben sana hiçbir zehri içine almadan bir sakinleşme yolu göstereyim mi?" Kahve gözleri gözlerimde dolaşırken gülümsedi! Sanki güldüğünde gün yü...