'Anlamadım ?'
Karşımda duran salak çocukla konuşuyordum. Kulaklarım ne dediğini duymamış gibi davranmak istiyordu. Beynim o kelimeleri kavramak istemiyordu. Hayır ! Şaka gibi.
İzmirin yine sıcak bir günündeydik. Bostanlı sahilinde etrafımızdan geçen insanları aldırmıyordum. Konuşmasını beklerken gözlerimden alev fışkırdığını hissedebiliyordum. O gözlerini yere dikmiş bir şekilde ne diyeceğine karar vermeye çalışıyordu. Yanaklarımın yanmasıyla birlikte ellerimde titremeye başladı.
'Fulya bak böyle olsun istemezdim..'
-'He yani istemeyerek aldattım seni diyorsun ?'
Gözlerini birden yerden kaldırdı ve bana dikti. Bakışlarındaki öfkemiydi üzüntümüydü bilemedim. Onu öldürmemek için kendimi zor tutuyordum. Etrafıma bakındım. Yakında çok insan yoktu onu denizde boğsam kaç kişi görür acaba diye düşünmeden edemedim.
'Sınırlarını zorlama' dedi bay aptal. Ben sınırlarımı zorlamayacakmışım. Allahım sen bana sabır ver.
'Sen ne dediğinin farkındamısın ya ? Beni aldatman cok güzel olmuş çok sevindim dememi mi bekliyordun ? Hele bir de görüşmeni yasakladığım kızla!'
Evet artık sabrım taşmak üzereydi. Dost kazığı yediğime mi üzüleyim yoksa bu aptala inandığıma mı ? Gerçekten insanları anlayamıyordum. Canımı yakmayı çok seviyorlardı.
'Bak sen çok soğuk davranıyordun bana o aralar. Kendimi o kadar kötü hissederken birden o mesaj atmaya başladı. Nasıl oldu bilmiyorum ama o bana çok iyi geldi. Yakın arkadaşın biliyorum ama yapacak bir şey yok Fulya biz birimizi sev-'
'KES !'
Pardon ? Sen ne demeye calıştığının farkında değilsin galiba. Karşıma geçmiş bana neler anlatıyordu. Yakın arkadaşımla olan o saçma ilişkilerini bana anlatacak değildi herhalde. Hayır buna izin vermem. Katil olmak için çok gençsin Fulya sakin.
'O cümleyi tamamlarsan çocuk sahibi olamazsın !'
Ürkmüştü çünkü beni 1 senedir en iyi tanıyan oydu. Sinirlendiğimde kendimden geçtiğimi en iyi o biliyordu.
'Lütfen sakin ol Galatasaraylım.'
Kör noktam Galatasaray. Ne kadar çok sevdiğimi ve ne kadar fanatik olduğumu bildiği için beni ordan vuruyordu. Bunada izin vermeyecektim.
'Defol git bir daha karışma çıkma.'
Dişlerimin arasından tıslamıştım. Elim ayağım titriyordu başımda dönmeye başlamıştı. Hayır ağlamayacaktım. Onun karşısında küçük düşmeyecektim. Gerizekalı !
Yavaş adımlarla bana yaklaşırken gözlerimin dolduğunu hissettim. Of şu huyuma gıcık oluyorum. Hayır hayır ağlama lütfen Fulya yukarı bak yukarı ! Önümde durduğunda aramızda bir kaç santim vardı. Kafamı kaldırıp yüzüne bakmaya korkuyordum. Güçsüz olmayı sevmiyordum.
'İyiki tanımışım seni bana çok şey kattın dişi aslan ben seni her zaman sevdim..'
ŞAK !
Tokat'ın nerden geldiğine şaşırmıştı. Salak böyle bir şey beklemiyordu anlaşılan. Biraz geriye sendeledikten sonra elini kıp kırmızı yanağına götürerek bana baktı. Onunda mi gözleri dolmuştu ? Böyle duygusal anları hiç sevmiyordum.
'Ben sana güvenmiştim. Ben sana inanmıştım.. yazık.'
Gözümden ilk yaş süzülmeden arkama dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladım. Pardon koştum. Sahil boyunca bir kere durmadan koştum. Bana bunu nasıl yapabilmişti ? Canımı niye delicesine yakmıştı ki ? Benimle alıp veremediği neydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni İzmir'cesine sevdim
Humor'Peki bir daha nerede görüşeceksiniz? ' -'Bir daha diye bir şey olm-' Cümlemi bitirememiştim çünkü angutun biri arabasıyla az kalsın bana çarpıyordu. Ağzımdan küçük bir çığlık çıkmıştı ve ben dona kalmıştım. Araba ani firen yaptığı için lastikleri g...