KELEBEK

TANIŞMA...

Ben Can,size onu ilk gördüğüm günü anlatayım:

****************************************************

Onunla ilk tanıştığımda lise son sınıftaydım. Dönem daha yeni başlamıştı ve sınıf listesine baktığımda, yeni isimler eklendiğini fark ettim. Ders zili çaldığında herkes sınıfa gelmiş ve sıraları doldurmuştu. Sadece benim yanımda boşluk vardı. Çok geçmeden sınıf hocamız, yeni gelenlerle tanışmak için sınıfa geldi. Sırayla herkes kendini tanıttı. İlk ders sohbet ve tanşmayla geçecekti anlaşılan. Hocamız yeni arkadaşlarla sohbet ederken birden kapı tıklandı. İçeriye bir kız girdi o kızla göz göze geldiğimiz an sanki kalp krizi geçiriyormuş gibi hissettim. Zaman adeta işlemiyordu o an benim için. 

- Geç kaldığım için çok üzgünüm hocam.

Hoca:

- Önemli değil aramıza hoş geldin,  boş olan tek sıraya oturması için işaret etti benim yanıma boş sıraya. Sınıftaki tek boş yer benim yanım olduğu için kız bana doğru gelmeye başladı. Kömür gibi simsiyah  gözleri güneş gibi sarı saçlarının arasından bana bakıyordu.Heyecandan kalbim duracaktı sanki işte bu gerçek aşktı. 

Yanımda durup:

- Acaba yanına oturabilirmiyim?  

Heyecandan kekeleyerek:

+ E.. ee ...evet ta... tabi lütfen. Kız gülerek oturdu yanıma. 

Ardından elini uzatıp:

- Ben Deniz.

+ Bende Can okulumuza hoş geldin umarım beğenirsin.

- Hoş buldum aslında şimdiden sevdim okulu.

Gülümseyerek hocaya döndü. Hoca Denizden ayağa kalkmasını rica etti

- Kendini bize tanıt bakalım :)

+ Pekala hocam, Ben Danisa DUHA ismimin türkçe karşılığı Deniz bana Deniz diyebilirsiniz. Ben ailemle İspanyadan geldim. İnsanın ana Vatanında olması kadar güzel birşey yokmuş hocam. Teşekkürler. diyerek oturdu.

Bakışlarıyla beni süzüyordu. Uçsuz bucaksız gözleri üzerimdeyken dahada heyecanlanıyordum.

O sırada zil çaldı.

+ şey... kantine inip birşeyler içmeye ne dersin Deniz? 

- Aslında ben senden bana okulu gezdirmeni isteyecektim Can koridorlar çok karışık kaybolabilirim :)

- Olur gidelim.

Kalkıp koridora çıktık. Denizle yürürken,koridordaki erkeklerin Denizi kestiğini görünce bu beni biraz sinirlendirmişti. 

- Can, iyimisin? bir anda yüzün düştü. Bir problemmi var?

+ Benimle gezen birine dik dik baktıklarında sinirleniyorum özelliklede bu bir kızsa ve güzel bir kızsa sinirlerim geriliyor işte senlik bir şey değil yanlış anlama.

- Hmm. Anladım teşekkürler böyle düşündüğün için.

+ Ne demek prenses.

okulun heryerini ona gezdirdim. Spor salonunu,lavaboları,öğretmenler odasını,idareyi,rehberliği gerçi ben varken rehberliğe ihtiyacı yok ama ne olur ne olmaz diye gösterdim. O sırada zil çaldı sınıfa dönüp öğretmeni bekledik. 2. ders geometri'idi. Hoca sınıfa girdiğinde herkes ayağa kalktı. Hocayla Deniz göz göze geldiklerinde Denizin güler yüzünü birden korku ve endişe kaplamıştı ve kız olduğu yerde donakalmıştı adeta. Deniz acaba bu adam'dan neden yüzünün rengini kaçırıp donakalacak kadar korkmuştu? 

DEVAMI 2.BÖLÜMDE...