six.

250 30 0
                                    

"Beni anlamıyorsun işte!" 

Taehyung gecenin bir yarısı çalan telefonunu açmamak için oldukça direnmişti ama ekranı kaplayan ismi görünce, daha fazla kendini durduramamış ve şişmiş gözleriyle beraber şu an oturmakta olduğu bara gelmişti. 

"Sana diyorum," dedi en yakın arkadaşı. 

Taehyung'un tek bir arkadaşı vardı. O da şimdi karşısında duruyordu. Oldukça sarhoştu ve ismini söylemediği bir adamın dudakları hakkında şiir dizelerine benzer cümleler kurmaya çalışıyordu. 

Tanrım, bu çok utanç vericiydi. 

"Eve gidelim Jimin." 

Taehyung barları ve arkadaşının ısmarladığı içkileri severdi. Ancak saat gecenin belirsiz bir tarafında duruyordu ve geç saatlerde dışarıda bulunmak bela demekti. Özellikle de İtaewon gibi bir yerde yaşıyorsanız. 

"Ah, Taehyung..."

Taehyung arkadaşının ona takma ismiyle hitap etmemesinin durumun ciddiyetini ortaya koyduğunun farkındaydı sadece bu komik olayı görmezden gelmeye çalışıyordu. Jimin bu adama neredeyse bir senedir aşıktı ve Taehyung bu gizemli adamın ismini bile bilmiyordu. 

Ona söylememeyi tercih etmişti çünkü açıkçası, Taehyung'un onunla dalga geçebileceğini düşünüyordu. 

"Jimin, neden onunla konuşmayı denemiyorsun?" 

Taehyung bunu kaçıncı kez önerdiğini saymayı kesmişti artık. 

"Beni tanımıyor bile..." 

Jimin'in alçak çıkan sesi, Taehyung'un kalbini kırmıştı. Kim böyle sevimli bir çocuğun kalbini kırabilirdi ki? 

Taehyung bir şey dememek için dilini ısırırken, Jimin'in oturduğu bar sandalyesinden düşebileceğini fark ederek arkadaşını taşımak için ona sarıldı. 

Bu gece tam olarak burada bitmeliydi. 

 O sırada açılan bar kapısı, içeri iki uzun boylu adamın girmesi ile tekrardan kapandı. Şimdi dışarıda bir kaç adam daha belirmiş, bu saatten sonra içeri kimseyi almamak için yemin etmiş gibi durmuşlardı. 

Taehyung gelenlerin önemli tipler olduğunu düşündü ancak şu an için bu önemsizdi. 

 Onun görevi Jimin'i evine taşımak ve annesi fark etmeden kendi evine sızmaktı. 

Taehyung tutuğu Jimin'i kalabalığın içinden geçirmeye çalışırken bir saniye bile durmamıştı. Neredeyse Jimin sevimli dudaklarını açana kadar. 

"Taehyung," dedi sesinde ki heyecanı gizlemeyerek. 

"Bu o." 

 Böylelikle Taehyung kafasını kaldırdı ve şimdi bir kaç adamla samimi bir konuşmaya dalan Namjoon'a baktı. 

Kafasında yerine oturtamadığı her şey, tek tek sahiplerini bulurken, içinde bulunmaması gereken bir duygu hissetti. Bu neredeyse anlıktı. Ancak Taehyung bir şeylerin doğru gitmediğini tahmin edebiliyordu. 

"Namjoon-hyung?" dedi. Daha çok kendini doğrulamak istiyordu. 

"Namjoon mu?" 

Jimin'in sesinde ki ani değişim Taehyung'u kendine getirmeye yetmişti. 

Buradan ayrılmak için çok fazla vakti yoktu. 

"Gidelim buradan." 

Taehyung Jimin' i neredeyse sürüklüyordu. Kendi sıska vücudundan beklenmeyen bir güçte tutuyordu Jimin'i. 

°robbers° [ vmon. ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin