"Herşeyi anladınız değil mi? Bu şekilde öğrendik öğrendik yoksa bir daha bu şans elimize geçmez" " anladık abi sende malız sanki ?" "Degil misiniz? " şüpheyle birbirlerine baktıklarında kafamı yukarı kaldırıp sabır çektim ben bunları hak edecek ne yaptım acaba ?
"Şimdi ben biraz konuşayım öğrenelim bakalım telefonu sesli de sessizde mi?" Kafalarını sallayıp "tamam kanka" "tamam şimdi sadece çağırılmayı bekliyoruz " kurduğumuz plan mükemmel ve umarım ise yarar.
Telefonumu hemen açıp mesaj kısmına girdimUzay: pişt yakışıklı boyy nerdesin?
Yakışıklı boyy: burdayım yavrum söyle
Uzay:ne yapıyorsun?
Yakışıklı boyy: hiç sınıftan seni izliyorum öyle
Yakışıklı boyy: boşuna yukarı bakma bulamazsın salak gibi
Uzay: aman iyi be son ders müdür duyuru için konferans salonunda toplayacak herkesi biliyorsun değil mi?
Yakışıklı boyy: biliyorum ve sevindim
Uzay: tabi son ders artı cuma mükemmel ama kötü yanı ayakta dikileceğiz mal gibi
Yakışıklı boyy: aynen ama ben bunları düşünmemiştim ben seni daha rahat kesebileceğimi düşünmüştüm didhsksisn
Uzay: Allah'ım herşeyde beni çıkarmayı nasıl beceriyorsun?
Yakışıklı boyy: sende beni sevseydin anlardın yavrum
Uzay: bende birini seviyorum
Yakışıklı boyy: biliyorum 😒
Uzay: ders sırasında sana mesaj attığımda nasıl hemen bakıyorsun telefonun sessizde değil mi?
Yakışıklı boyy: hayır değil telefonumu kolay kolay sessize alman
Uzay: peki
Yakışıklı boyy: neden sordun ki bunu ?
Uzay: hemen cevap veriyorsun ya acaba aşkından telefonun başında mı bekliyor diye düşünüyordum
Yakışıklı boyy: yok yavrum o kadarda değil sesi duyunca bakıyorum
Uzay: tamam bro benim gitmem lazım konuşuruz sonra
Yakışıklı boyy: bro mu? Allahım çocuğa seni seviyorum diyorum bana bro diyor.
Yakışıklı boyy: sevdiğim bey bana abi deyince dırırım (görüldü)
Yakışıklı boyy: şerefsiz
Telefonu hemen kapatıp sınıfa doğru çıkmaya başladım. Tam sınıfın olduğu kata gelip döneceğim sırada birine çarptım "ona ve önüne baksana " deyip kafamı kaldırdığımda gördüğüm kişiyle heyecanlanıp telaş yaptım "pardon görmedim " deyip gülümsedi şöyle gülme ve vicdansız
"Önemli değil bende b-bakmıyorum önüme " siktir oha ben kekeledim mi az önce al ışte "tamam sorun yok " kafamı sallayıp "aynen" deyip gülümsedim oda karşılık verince birşey demeden hemen sınıfa doğru yürümeye başladım kalbim hala deli gibi atıyordu sınıfa girip yerine oturduğumda yanına hemen savaş gelip oturdu
"Bizim minik aşığımız sevdiğini mi görmüş yok Ha?" "Ağzının ortasına tekmeyi yiyince minnak aşığı göreceksin yavşak herif" " tamam be abi hemen atar yapıyorsun ne oldu onu mu gördün? " sadece kafamı sallayıp önüme döndüm.
Içeriye giren hocayla bütün sesler kesilip ders moduna girildi. Sonunda dersim bitmesi ile herkes toparlanıp aşağı inmeye başladı bizde diğerleriyle inerken köşede benimkini görüp gülümsedim çok tatlı ne vicdansız tam o sırada benim olduğum yere dönmesiyle göz göze geldik baş selamı verip bakmaya devam etti bende onun gibi selam verip yürümeye devam ettim yoksa kalpten gidebilirim.
"Resmen hayvanat bahçesi okullar boşuna hayvanat bahçesine geziye götürüyor buraya gelsin yeni tür görsünler " savaşın dediği ile kahkahayı basıp koluna vurdum "Sen sanki onlardan degilsin" "değilim tabi ben onlar gibi anırıyor muyum bak bakayım " "burda normal davranıyorsun birde seni evde görsünler " "aman beyefendiye bak yemeği suyu önüne geliyor bizi beğenmiyor götüm" doğru evde her işi onlar yapıyor "haklısın o yüzden şimdi susacağım yavrum" sinsice gülüp "biliyorum şimdi adam ol" ensesine bir tane yapıştırıp etraf bakmaya başladım.
Sevgili müdürümüz gelmiş ve konuşmaya başlamıştı ve şimdi tam zamanı yanımda mal mal cilveleşen çifti dürtüp "hadi bence tam zamanı " kafalarını sallayıp dikkatle etrafa bakmaya başlayınca bende hemen telefonu çıkartıp rehbere girdim sonunda onu bulacağım isminin üstüne gelince arama tuşuna basıp kulağıma dayadım bir yandan da etrafima bakıyordum
Duyduğum sesle hemen arkama dönüp baktım ama yine geç kalmak üzereyim çünkü üstündeki kapşonlusunun şapkasını örtüp çıkışa gidiyordu ve ben kaçırmak üzeriyim sikerim böyle işi hemen milletin arasından geçip yetişmeye çalıştım koridora çıkınca koşmaya başladı bende vakit kaybetmeden bende koşmaya başladım o sıra arkamdan gelen ayak sesleri ile arkama baktığımda Eymen, Emir ve Korkut'da koşuyordu hemen önüme dönüp bağırmaya başladım "dursana lan artık!!" diye ama takan kim?
"Laaannn dursana! Yakalarsam ağzına sıçarım!!" iyice sinirlenmeye başlıyordum artık "Eymen şunun yolunu kesin " diye bağırdım arkaya "tamam abi hallediyoruz " arkamdan ses kesilince tekrar bağırdım "lan ne sikime kaçıyorsun dursana eninde sonunda çıkacaktın ortaya dur artık!!" beni duymuyormuşcasına hala koşmaya devam ediyordu.
Okulun arka tarafındaki ormana doğru koşmaya başlamasıyla paniğe girdim bun salaklar nerdeydi acaba bu ışte yaratsa sokayım. Gittiği yolunda üzerindeki ağacın arkasında Eymeni görmem ile biraz da olsa rahatladım. Tam ağacın oraya gelince yerde gerilen iple yere yapışması bir oldu sonunda!! Biraz daha hızlanıp hemen yanına çöktüm canı yanıyordu sanırım ve bin yüzden inliyordu.
Hemen yüzünü kendime çevirip şapkasını geri çektim gördüğüm yüzle resmen şoka girdim kafamı kaldırıp bizimkilere bakınca onlarda aynı şekilde bana bakıyordu kafamı tekrar ona çevirdiğimde o bana boş boş bakıyordu yüzünden hiçbir duygusunu anlayamıyordum yüzünü dikkatlice inceledim okuldaki herkesden beklerdim ama ondan asla böyle birinin homo olması birde üstüne beni sevmesi where is the adalet ? "Daha ne kadar beklerim?"
Duyduğum soruyla hemen düşüncelerimden çıkıp cevap verdim "ilk cümlen bu mu yani?" Dedim harbiden mal bu çocuk galiba o kadar süre gizlen sonra yakalan dediğine bak "bu kadar değil canım bu kadar kolay değil artık ortadasın ve elimden çekeceğin var" yanından hemen kalkıp bizimkilere döndüm onlar hala mal mal bakıyorlardı
"Gidiyoruz!" dedim yüksek sesle hemen kafalarını çevirip bana baktılar ben sadece Eymen'e bakıyordum ne bok yersen yiyeyim hep yanımda şuan olduğu gibi oda bana bakıp gülümsedi bende göz kırpıp dönüp yürümeye başladım
Aaa pardon bir şeyi unuttum bizimkileri elimle durdurup bir dakika işareti yaptım yapacağım şeyi anlamamış olmalılar yerden anca toparlanıp kalkan Umut'un yanına gidip "bir şeyi unuttum da" deyip suratına yumruğumu geçirdim zamanında yemin etmiştim çarpılmak
istemem burnunu tutup yere serilmesiyle hemen arkamı dönüp bizimkilerin yanına gittim Eymen'in kolundan tutup kendime çektim ve sarıldım."Teşekkür ederim herşey için " dedim oda bana kollarına dolayıp "unuttun mu biz birbirimize söz vermiştik ne yaparsak yapalım ayrılmayacağımıza" evet haklıydı söz vermiştik "evet haklısın " diğerleri gelip sarıldığı zaman tamamlanmıştık ışte.
Şimdi soruyorsunuz herşey bu kadar mıydı? Diye tabii ki bu kadar değil bu kadar şey sadece onun kim olduğunu öğrenmekti öğrendim ve herşey şimdi başlayacak...
Geç oldu ama oldu oy ve yorumlarınızı bekliyorum 😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLÜTON (GAY)
FanfictionPlüton'u seviyorum benim gökyüzündeki özgürlüğümdü taki o da diğerlerinin arasından çıkarılana kadar...