3. BÖLÜM "Baban nerdeymiş?"

948 21 0
                                    

    En son duyduğum şey o boğuk sesdi. Sonra ise karanlık. Bir daha uyanmak istemiyorum. Uyansam bile başıma ne geleceğini bilmiyorum. Bundan sonra ne olacağını hiçbirşeyi. En azından babam yaşıyorken hayatım bir düzenle yönetiliyordu. Sabah kalktığımda ne yapacağımı biliyordum. Şimdi hiçbirşeyi. Acaba babama ne yapmıştı öldürdükten sonra. Onu o evde mi bırakmıştı ki? Belki hep orada kalırdı babam. Belki hiç bir mezarı olmazdı...

     Gözlerimi açtığımda bir odadaydım. Ve burası sallanıyordu. Bir teknede olmalıydım yada hala bir rüyadaydım. Bilmiyorum. Yatakta oturur bir pozisyona geçtim ve etrafı seyretmeye başladım. Oda ahşap kokuyordu. Koyu ve basık bir havası vardı. Bir pencere vardı. Tekne sallandıkça penceredeki su hareket ediyordu. (pek fazla anlatamadım ama anladınız siz işte asdf xd) Ayağa kalktım ve dengemi kaybedip yatağa geri düştüm. Tekne gerçekten fazla sallanıyordu ve midemi bulandırıyordu. Yataktan güç alıp ayağa kalktım ve banyoya girdim. Burası oldukça küçüktü. Ben bile zor sığıyordum. Aynaya baktığımda aynadaki ben değildim sanki. Gözlerim şişmiş,halsiz biri vardı karşımda. Yüzüme su sıçrattım bir kaç defa. Belki hala rüyadayımdır diye. Ama nafile, hala burdaydım. Banyodan çıktım. Yukarıdan sesler geliyordu. Sesleri takip ederek sağ taraftaki merdivenlerden yukarı çıktım. Çıkar çıkmaz o yeşil gözleri görmem bir oldu. Yakışıklıydı ama bir o kadar acımasız. Bana bakıp gülmeye başladı. Sanki ortada çok komik bişi varmış gibi sırıtıyordu. Yanağındaki çukurlar onu ne kadar tatlı yapsada babamı öldürdüğü gerçeğini değiştirmiyordu. Yanına doğru hızlı adımlarla ilerledim ve yakalarından tutarak;

-"Ne gülüyosun? Çok mu komik? Tabi babamı veya başka birini öldürmek eminim ki hoşuna gidiyordur. Ama benim değil!!! " Yavaşca ellirimden tuttu ve yakalarından çekti.

-"Sanada günaydın prenses. Eee? iyi uyuyabildin mi?"   Ahahahahha şuna bak ya bide karşıma geçmiş dalga geçiyo benle.

-"Sorunların mı var sesin? Doktora falan ihtiyacın varsa tanıdığım yetenekli doktorlar var. Eminim sana yardımcı olurlar. Yaa sen manyak mısın? Geçmiş karşıma benle resmen alay ediyorsun. Ne istiyosun benden? Ha? Tamam anladık babamı öldürdün ama benim ne suçum var? Nereye götürüyosun beni?"

-"Doktor için saol ama almayım. Hah şu meseleye gelirsek babanı ben öldürmedim. Kaderinde varmış ve öldü."

-"Kader mi? Bana kadere falan inandığını sakın söyleme. Ve hala sorularıma cevap vermedin!!"

-" Birincisi, bana bak prenses seni yanımda taşımaya hiç meraklı değilim. İkimcisi, bana bağırmayı kes. Üçüncüsü, babanı öldürdükten sonra eğer seni orda bıraksaydım mutlaka polise gider ispiklerdin."

-"Bu mu yani?. Sırf bu yüzden?"

-"Ee sen ne bekliyordun. Sana aşık olduğumu ve seni yanımda taşıdığımı mı?" ve kahkaha atmaya başladı.

-"Babama ne yaptın?" Hele şükür kahka atmayı kesmişti ve ciddi bir hal almıştı.

-" Aaaaaa, yeter ama bee! Çok soru sormaya başladın sen!!"  diye bağırmaya başlayınca korktum ve en masum hala bürünerek;

-" Gerçekten bu son soru. Babam nerde?"

-"Burda ve.. Biraz bekler misin? " dedi ve bir adama seslendi adam bir aşşağıya indi ve sırtında bir beden vardı. Bu babamdı. Harry kolumdan tuttu ve beni güverteye doğru sürüklemeye başladı. Adamın durduğu yere geldiğimizde durduk. Harry;

-"Babana ne olduğunu mu merak ediyordun sen? Al işte baban." dedi ve adam babamı sardıkları şeyden kurtardı. Havaya kaldırdı ve denizde attı. Denize atmasıyla büyük bir çığlık attım ve Harry e vurmaya başladım. Babamı denize atamazdı. Onun bir mezarı olmak zorundaydı. Suda kaybolup gidemezdi sonsuzluğa. Babamı özlediğimde mezarına gidip konuşabilirdim. Ama o bile olmadı. O dalgalarda bulacaktı huzuru.

  

      Harry'e vurmayı kesip yere yığılmıştım. Gücüm kalmamıştı artık. Tek istediğim babamın bir mezarı olmasıydı. Onu güllerle donatabileceğim. Anneme nasıl yaptıysam babama da yapardım diye düşünüyordum. Ama o bile olmadı.

     Harry'nin gölgesi yere yığılmış ve ağlamaktan yıpranmış olan vücüdumu büyük gölgesiyle kapatıyordu. Sarı saçlarım rüzgarla birlikte dans ediyordu. Biri saçlarımı geri çekti ve kulağıma doğru;

-"Bak baban nerdeymiş prenses."

Innocent |HarryStyles|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin