1|PART

22.1K 717 414
                                    

Larosta krallığı.

Gelmiş geçmiş en büyük krallık.

Ve o krallığın prensi.

Prens olmak zor iş benden başka 6 abim var, ben en küçükleriyim bana anlattıklarına göre annem bir gün babam sarhoşken gizli gizli odasına girmiş ve işi pişirmiş babam annemi sevmez ama annemin aksine beni çok severdi, hatta en sevdiği evladıyımdır.Babamın  gözünde tam bir kral adayı olabilirdim, bu yüzden abilerim beni hiç sevmezdi. En büyük abim hariç, o beni diğerlerinin aksine çok sever masumluğunu kaybetmeyen bir melek olduğumu söyler hep, bu durumdan rahatsızım çünkü açıkcası cahil olmak istemiyorum çoğu şeyi bilmiyorum çünkü daha önce hiç dışarı çıkmadım. Babam beni korumak amaçlı burdan dışarı çıkartmaz bahçe dışında diğer abilerim kerhanelerde gezer arada, babam bunu yanlış bulurdu, zamanla babamın gözünden düştüler ve saraydan ayrıldılar annelerinin sürgün edildiği yere doğru. 7 kardeşten 4 anne biri benim annem diğerleride onların bilmiyorum kan çekmiyor ben sevemiyorum onları, abilerim ama beni sevmezler hep kötü davranırlar annem hakkında iğrenç laf ederler.

En büyüğümüz seokjin

Jaebum var

Jackson

Lee jung

Ve gerisi annesiyle sürgün edilen olduğu için tanımam bazılarını.

Arada bir sadece beni dellendirmek için saraya gelen bir jackson var jinin yanına çıkar beynini bulandırır ve gider

Küçükken beni bahçede oyun oynamaya götürme ayağına kuyuya atıyorlardı babam görmüştü.
(aklınıza hz.yusuf geldiğini farkındayım skksks)

Ucuz atlatmıştım.

Ellerine geçen ilk fırsatta canımı okuyorlar, neyin kıskançlığını yaptıklarını pek bilmiyordum.

Zaten o günün gecesi başladı krizim, sara hastası olduğumu söylediler. Sonrasında annem bir çok hata yapmış olmalı ki idam edildi gözlerimin önünde.

O olaydan sonra üst üste kriz geçirdim sürekli.

Annem öldürülmüştü babam yüzünden, o istemişti.

Ben onu severdim

Hasta olduğumda ninniler söylerdi.

O zamandan sonra odamdan asla çıkmadım.

Tam tamına 4 yıldır odada duruyorum yemeğim suyum tüm ihtiyaçlarım kapıya gelir, ilk başlarda sıksık kapıma gelselerde o kadar kovdum ki gelmeye cesaret edemez duruma gelmişlerdi. Tam olarak bunalıma girmiş gibiyim, arada bir balkona çıkar gök yüzünü izlerim.

Babam da hiç gelmedi.

Annem hata yapmış olmalı ki. yada bir suçu üzerine atmış olmalılar ki, şimdi ondan ayrıyım.

Gene kriz geçiriyorum nefes alamıyor anlamsızca titriyorum ağzımda bir tat metala benzer ve köpük görüyorum sanki bağırmaya çalışıyorum ve o sırada aniden kapılar açılıyor ve 4 yıl sonra ilk kez kriz geçirdiğim gibi birde üstüne odamdan dışarı çıkarılıyorum.

Gözlerim kapanıyor.

Kral adayı olabilirdim dedim ilk başta hatırlıyormusunuz olabilirdim eğer hastalıklı olmasaydım kral olmak için güçlü ve sağlıklı bir kişiliğimiz olmalıdır.

Ben diğer prenslerden biraz farklıydım.

Bir ilişki kuramayacağımı  düşünüyorum çünkü hayatım boyunca hiçbir kızdan hoşlanmadım bana zevk vermedi, hoş gözükmediler ve çoğu erkeğin yaptığı o 31 çekmeyi yapmadım nerden mi biliyordum? abilerim konuşurken duymuştum ama ben bunları yapmıyordum, kızlar ilgimi çekmiyordu.

Bunu babama söylediğimde sen farklısın oğlum herkes gibi değilsin deyip saçlarımı okşamıştı.

Güçsüzdüm.

Hastalıklıydım.

Hizmetliler acıyan gözlerle bakardı.

En narinleri benim.

"Beni duyabiliyor musunuz efendim"

Bu ses kafamın her yerinde dalgalar halinde yankılanıyor, kimse bu daha fazla söylenirse öleceğim galiba başım çatlıyor.

"Taehyung"

Babamın sesi burda ne işi var.

Uzun zamandır ilk kez duyuyorum.

Heh ben bir kriz geçirmiştim doğru.

Gözlerimi yavaş yavaş aralamıştım,  jin, Jackson, babam ve birkaç kardeşim daha ordaydı hepsi acıyarak bakarken jackson gülüyordu.

Oturur pozisyonda geriye yaslandım

"Komik bir şey varsa söylede hep beraber gülelim"

"Hayır hayır tae komik olduğu için değil sadece çok şaşırdım sen çok büyümüş ve olgunlaşmışsın bir garip olmuşsun, güzel görünüyorsun"

"Senin gibi birinden bu sözleri duymak enterasan abiciğim"

"Değiştim tae. özledik seni"

"Yalnız bırakın bizi"

Konuşan babamdı pardon kralımız.

Diğerleri çıkmıştı ve biz odada tek kalmıştık...

"Eğer çok önemli değilse efendim sonra görüşebilirsiniz, halsizim uyuyacağım"

"baba"

"Efendim anlamadım"

"Efendim değil, baba"

"Benim babam yok babam öldü efendim, sizi onun yerine koyamam lütfen"

"TAE beni sinirlendirme!"

"Özür dilerim efendim öyle demek istemedim lütfen benide öldürmeyin "

Daha çok kızgına dönüşen suratıyla bana bakıyordu unrumda değildi.

Daha fazla sinirlenmesini istedim 4 yıl boyunca 1 kere bile gelip açıklama yapmaması, beni daha çok sinirlendiriyordu.

"Biliyormusun bir katilsin"

"Sus"

"Annemi öldüren bir katil ona suç atılmıştı belkide ve sende onu öldürdün, onu hiç sevmedin evet bir hata yaptı ve beni doğurdu beni doğurduğu için onu sevmen gerekirken ondan nefret ettin o bunu haketmedi ben sana bir şey yapmamıştım herkes gibi onuda sürgün edebilirdin ama sen onu öldürmeyi tercih ettin"

"T-tae oğlum sus"

"Senden nefret ediyorum"

Ve koca adam saniyeler içinde dediğim cümlelerden sonra yere yığılmıştı.

"BABA! YARDIM EDİN!"

o an ilk kez birine bağırıp kalbini kırmıştım

Ve ilk kez pişman olmuştum söylediklerimden.

Selam yeni fic bu şekilde umarım beğenirsiniz
Güzelmi sizce?

Kötü yerleri yorumlamayı unutmayın lütfen

Ve birde votelemeyi🌹❤️

BEYOND TİME|vkook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin