İlk kitabım bu yüzden kusurlarımı ve yanlışlarımı af görün. Siz ne kadar çok destek olursanız bende o kadar çok bölüm yayınlar ve içerik üretirim. Karakterler belli her bölümün medyasına fotoğraflarını koyacağım.*-*
Alarm
Alarm
Alarm.
Daha fazla çalması ve beni deli etmemesi için yataktan fırladım ve banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkarken bir yandan da saatin kaç olduğuna bakıyordum. 07.34 gayet iyi. Yeni okulumun (!) Benim için ilk günü olduğu için bugün daha erken kalktım. Malum hazırlanacağım.Eski okulumu çok seviyordum. Doğrusu arkadaşlarımı seviyordum. Ama her ne kadar arkadaşlarımı sevsem de okulumuzun serseri serbest bir stili var. Derslerin çoğu boş geçiyor,her gün bir kavga, kendini okulun Reis-i sananlar ve daha neler neler.
8. Sınıf bittiğinde tercih yaparken bu okulu ilk başa yazmıştım ki herkes öve öve bitiremiyordu. Hakkını yemeyeyim özel okul kadar konforlu idi fakat son iki yılda okul bir değişti ki, öğrencilerinden olsa gerek kalitesi düştü ve kimsenin gitmek istemeyeceği bir yer oldu.Ailem de bu durumu anlamış olacak ki evimize biraz uzak fakat eğitim konusunda İstanbul'daki diğer okulların kat be kat üzerinde olan MT kolejine yazdırdı. Gerçekten bu benim için iyi olmuştu. Evet arkadaşlarımdan uzak olacaktım ama bu onlarla görüşemeyeceğim anlamına gelmezdi.Aslında son sene özel okula gitmeyi düşünüyordum fakat erkenden gidip, okula alışıp diğer sene de sınavdan iyi bir not almayı planlıyorum.
Aklımdaki düşünceleri atıp annemin okul forması olarak aldığı eteği-tişörtü üzerime geçirdim, biraz makyaj yaptım ve çantamı alıp alt kata indim.Heyecanlıydım, hatta baya. Aslında dönem başında falan değildik yani çok da geçmemişti fakat benim için sanki dersin ortasında içeriye giren nöbetçi öğrenci gibi geliyordu ki o öğrenci de ben oluyordum. 1. Dönemin başlamasından 12 gün geçmişti. Okul müdüresi de çok geçmediği için hemen yeni kayıt almıştı. Önümdeki salatalıkla oynayarak düşüncelere dalmışken annem konuştu.
"Günaydın yavrum, nasılsın?" dedi Güler yüzlülükle.Annem benim her şeyimdi. Benim için en iyisini düşünen, en iyi yerlere gelmemi isteyen, en güzel şartlarda yetişmemi amaçlayan birisi. Yeryüzündeki her anne gibi arkamda duran , yanlışım olsa bile üstünü kapatan biri. Onu kaybetmek en son yaşamak isteyeceğim şey.
"İyiyim annem, sen?" yanımda oturan annemin yüzüne bir öpücük kondurup geri çekildim ve konuşmasına izin vermeden "Bende şimdi çıkıyorum geç kaldım" dedim ve çantamı koluma takıp koşar adımlarla kapıya giderken babam arkamdan gür bir sesle bağırınca olduğum yerde durdum.
"Kızım ilk günden servis ayarlayamadım bugünlük seni ben bırakacağım yarına halletmiş olurum" tabikide liseye yeni başlayan çömler gibi annemi veya babamı koluma takarak okula gelecek değilim, ki öyle bir şey yapsam ilk günden herkese kötü izlenim bırakırım. Eminim.
"Baba, böyle bir şey yapmayacağımı biliyorsun" sakince cevap verdim fakat geç kalıyordum ve sinirlenmeye başlamıştım.
"Bir alt sokakta indiririm" annem de babamı onaylayınca bende mantıklı bulduğum için birlikte aşağı indik. Babam aşırı derecede kibarlıkla (!) kendi kapısını açıp arabaya bindi. İçimden bi Fatiha okudum ve bende arabaya bindim. Fatiha dışında sûre bilmediğim için ne zaman başım sıkışsa veya sinirlensem onu okuyorum. Evet çok imanlıyım.
Sıkıcı geçen 20 dakikanın ardından babam geldiğimizi belli eden bir şekilde arabayı durdurdu ve yanağımdan öptü. Bende aynı şekilde ona havada bir öpücük fırlatıp koşar adımlarla okul binasının önüne geldim.
MİKEMMEL(!) dersteler. Yine bi sabır çekip gösterişli okulun gösterişli kapısından içeri girdim. İlk önüme çıkan tabelaya bir göz gezdirdim çünkü filmlerdeki gibi yanıma yakışıklı bir çocuk gelip bana müdürün odasını göstermediği için iş başa düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANETLİ AŞK!
ChickLitBu yaşıma kadar her 'normal' ergen kız gibi Justin Bieber dinler, odama boy boy Koreli erkek posterleri asardım. Her ne olduysa kitaplarda okuduğum, filmlerde izleyip hayran kaldığım; çok iyi dostluklar ve aşk bir anda kapımı çaldı. Hiç beklenmeyen...