Bir Bavul Değilim Ben

303 17 7
                                    

HATIRLATMA :

  Agnes gazetedeki ilanların arasında kendine uygun bir iş aramaktadır. Deneyimleri nedeniyle mağazalar, eğitim almaması nedeniyle de kuaförlük ona göre değildir. Garson arayan Cloud'u görünce umutlanır, ilanın altında bulunan numaradan arar. Hala garson almadıklarını öğrenince iyice heycanlanarak telefonu kapar. Uygun bir şeyler giyip hazırlanır ve cafeye gider. Cafenin tıklım tıklım olduğunu görünce cafenin dahibi jeremy'nin garsonların işin altından kalkamadığı konusunda yakınırken haklı olduğunu düşünerek içeri girer. Tezgahta onu hoş görünen meşgul bir bayan karşılar. Garson bayan onu önce müşteri sanar ama Agnes ilan için geldiğini söyleyince durumu anlayıp jeremy'e haber verir. Cafenin arka tarafından 24-25 yaşlarında karizmatik bir adam gelir.

BU BÖLÜM :

 Cafenin arkasından jeremy denen adam olduğunu tahmin ettiğim adam geldi. Gerçekten genç gözüken oldukça karizmatik bir adamdı. Elimi uzattım, tokalaştık. Telefon konuşmamızdan adımı biliyordu.

+Demek Agnes sensin? Ben de Oprah'nın dediği gibi, Jason. Cafenin işletmecisi ve sahibiyim. Ama bana abiymiş beymiş gibi lakaplar takmana gerek yok. Sadece Jason diyebilirsin. Hem ben de bu sayede kendimi daha genç hissediyorum.

-Peki Jason. Memnun oldum.

+Cafenin arka tarafında sadece personele ait bir kısım var. Orada daha rahat konuşabiliriz. Gel benimle.

-Peki diyip arkasından ilerledim.

  Cafenin bu bölümünde kare bir mutfak vardı. Ortasında da normal ebatlarda bir masa etrafında da sandalyeler vardı. Jason centilmence davranarak oturmam için bir sandalye çekti. Ben çektiği sandalyeye nazikçe oturdum ama o tezgaha gitti

+Bişeyler içmek ister misin Agnes? Kahve, limonata veya başka bişey?

-Aslında bi fincan kahve iyi olur

+Tamamdır, hemen yapıyorum.

Jason bir yandan kahve yapıyor bir yandan da sırtı bana dönük şekilde konuşuyordu.

+Kaç yaşındasın Agnes?

-17

+İş aradığına göre okulu bıraktın, onu anladım. Peki ailen, onlar nerde? Evden kaçmadın diymi?

-Ahaha aslında onlar evden kaçtı

+(gülerek kahveleri getirdi karşıma oturdu) Ne, nasıl yani onlar evden kaçtı?

-Şöyle açıklayayım, küçüklüğümden beri anne ve babamın mesleği sebebiyle sık sık yaşadığımız yeri değiştirdik. Ama en uzun burada, New York'ta kaldık.

  Kahvemden bir yudum aldıktan sonra Jason'ın bana merakla bakan gözleri eşliğinde konuşmama devam ettim.

-Yani 5 sene çok uzun sayılmaz ama Amerika'nın diğer yerlerinde kaldığımız ayları düşünürsek benim için uzun bir zaman miktarı. Sonra bir gün annem karşıma geçti ve tekrar taşınmamız gerektiğini söyledi. Yine. Ama ben bu sürekli değişen ortamdan sıkılmıştım ve New York'a ,buraya, çevredeki insanlara alışmıştım. Burayı çok seviyordum gitmek istemiyordum. Hayır,olmayacaktı. Bu defa beni arkalarında bir bavulmuşum gibi yanlarında götürmelerine izin vermeyecektim. Annemle ufak çaplı bir tartışma yaşadık, ara sıra sesimi yükselterek ciddiyetimi ortama koydum. Annem buranın çok tehlikeli olduğunu söyledi. Burada arkadaşım olmayışını bahane edip orda bir sürü arkadaş edinebileceğimi bahane etti. Ama ben sonuna kadar direndim. Sonunda kazanan taraf bendim. Onlar Miami'ye gitti ve ben burada kaldım.

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin