...

29 1 4
                                    

Ruhum rahatlıyor bedenim uyuşuyordu. Hissedebiliyordum ölüyordum. Gözlerimi tamamen kapatıp son kez derin bir nefes aldım "ve perde geldim ailem" diyerek uyudum.O an tarifsiz belki bir acizlik ama benim için tek çare. Bir ara kulaklarıma gelen sesin annemin ayak sesi olduğunu düşünüyordum ama çalınan banyonun kapısıydı. Derin Derin diye sesler duyuyordum. Rahat bırakın da ben huzurlu bir şekilde öleyim ben daha kendimi kimseye ifade edemiyorken birileri benim hayatıma müdahale edemezdi. Beni anlayın yoruldum gitmek istiyorum efendim bu dünyadan. 'Efendim; ben yürüyebilen bir intiharım.
Beni dinleyin !
Yaratılmış olmak yetmiyor bana, dinleniyor olmakta istiyorum. Anlaşılmak. Hatta bazen suratınıza kusmak.
Soru sormak.
Nefes almak yetmiyor bana, yaşamak istiyorum..
Yürüyebiliyor olmak, istediğim yere gidebileceğim anlamına gelmiyor. Yani istediğim bir yere gidemiyorsam eğer, yürümek yalnızca yürümektir.
Yürümek, kahkaha atmak sayılabilirdi oysa.
Ki bazıları için sayılıyor da.. Efendim;
Ben tedaviye yanıt vermeyen bir hasta değil, tedavisi mümkün olmayan bir hastalığım..
Henüz kendimden başka kimseye bulaşmadım.
Bakın !
Ölüyorum demiyorum, öldürüyorum demiyorum, yaşayamıyorum diyorum.
Konuşabiliyor olmak, istediğim biriyle konuşabildiğim anlamına gelmiyor. Yani ben istediğim biriyle konuşamıyorsam, konuşmak yalnızca konuşmaktır.
Hatta konuşmak yaralarımı neşterle okşamaktır.

Kollarımın olması, istediğim birine sarılabildiğim anlamına gelmiyor. İstediğim birine sarılamıyorsam eğer, kollarımın ne farkı var kaza kurşununa kurban giden bir bebeğin annesinden ?
Söyleyin,
Eğer benim saçlarım varken, okşanmıyorsa bir sevgili, bir anne, bir baba hatta bir hayvan tarafından, saçlarım yalnızca saç değilde nedir ?
Ne önemi vardır, uzun, kısa yahut taranmış, yahut kirli... Efendim;
Ben sigara içmek istemiyordum ama sigara içececeğimi de bilmiyordum,
İşte hepsi bu.
Tüm sorun bu, burada herşey böyle. Biz burada acı çekmek istemiyoruz, acı çekeceğimizi de bilmiyoruz. Olacaklardan haberimiz yok.
Biz her gün kendimizi en dipte sanıyor, tutunmaktan vazgeçiyor, tekrar düşüyoruz.
Dipler bitmiyor efendim, düşmek bitmiyor, arada bir gökyüzünde bahsediyorlar gökyüzünün renginden, gökyüzünün özgürlüğünden bahsediyorlar..
Bazıları !
Bazıları susmak bilmiyor. Haksız mıyım?
Tüm bu düşünceler zihnimde oluşuyorsa ölmeyi bile başaramamışım demektir diyerek sayıklıya sayıklıya gözlerimi açtım. Karşımda beyaz bir tavan vücudum tarifsiz bir acı içinde kıvranıyor.
Ah! Nasıl bir acı böyle. Başımın üzerinde "tıp tıp " damlayan gerizekalı bir serum herşeyden nefret ediyorum. Rahatsız edici geliyor yattığım yatak yastığım başımda duran serum kendi bedenim bile rahatsız ediyor beni. Ben yerimde kıvranırken içeriye birisi girdiğini fark etmemiştim bile.
"Öhü öhüüü."
Buda kim kafamı kaldırdığım da beyaz sıradan hastane terlikleri yeşil üniformasi geniş omuzlu beyaz tenli simsiyah gözleri gözleri !!!
"Eee beni süzmen bittiyse seni muayene ve kontrole geldim izninle."

Demesiyle gözlerime tuttuğu rahatsız edici o beyaz ışığı bahanesiyle burnumun dibinde boynu ve göğsü bu koku nasıl da güven kokuyor.
"Ahhhh kendine gel aptal." Diyerek kendime kızıyor suratımı da diğer tarafa çevirmiş bulunuyordum. Rahatsız olduğumu anlamış olmalı ki benden bir adım uzaklaşarak
" Nişanlınız ve babanız sizi çok merak etti tam 7 gündür sizin gözlerinizin açılması için bekliyor dua ediyorlar. Sizi görmek istiyorlar. Gördüğüm kadarıyla iyisiniz."
Dedigi anda başımı ona çevirmiş gözlerimi ayırmış ona öfkeyle bakıyordum. Bakışlarım sözlerini küstahca kesse de bu umrumda bile degildi.
" Ne nişanlısı ne saçmalıyorsun."
"Kendinizi iyi hissediyorsanız hasta yakınlarının odanıza girmesi için izin vereceğim. Benden haber bekliyorlar."
Bu cümle beni daha da delirtmişti. Uzandığım yerden doğrularak
" Kimseyi görmeye gücüm yok işinizi düzgün yapın ve lütfen odadan çıkın."
Dememle o güzel bebeksi suratı bozulmuş gözlerini devirmişti. Kapıya yönelerek hızlı bir şekilde
" Hasta yakınları girebilir."
"Neeeeeeeee!!! Sana ne dedim ben."
Yönünü bana dönerek
" Lütfen! Ben işimi gayet güzel yapmaya çalışıyorum izninizle." Deyip bana müthiş bir kapak yapmıştı .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 21, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İÇİM KIYAMET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin