5. Bölüm

16 1 0
                                    

Bugün dinç uyandım. Hemen ellerimi yüzümü yıkayıp akşamdan hazırladığım beyaz bluzumu ve lacivert taytımı üzerime geçirdim. Bugün tiyatro çalışmaları başlayacaktı. Öğle arasında ve çıkışta 2 saat tiyatro çalışacaktık. Acıktığımı hissettim. Mutfağa gittiğimde annem daha sofrayı kuruyordu. Konulmuş kahvaltılıklardan ağzıma birkaç tane götürdüm.

- kızım düzgünce sofraya otur da yesene.

- bizimkiler bekliyo anne ya hadi ellerine sağlık.

- hadi iyi dersler sana da.

Ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Tam durağa geldiğim anda otobüste geldi. Hemen atladım otobüse. Okula geldiğimde kimsecikler yoktu. Ağır adımlarla sınıfa ilerledim.

- günaydın millet.

- günaydın ( hepsi )

O kadar hızlı hareket etmeme rağmen yine ben geç kalmıştım. Hep birlikte oturup güldük bayağı. Şebekler bizi güldürdüler. Zilin sesiyle eğlencemiz bölündü. Ders geoydu. Sonra fizik ,sonra dil, sonra astronomi...Sıkıcı...

Ders bittiğinde millet sınıftan koşarak çıktı. Bizim balina yine derste kök söktürmüştü. Öğle arası gelebilmişti sonunda. Seda ve furkanla bisi yemeden konferans salonuna indik. Hoca bugünün şerefine bize bisiler ısmarlayacakmış. Aşağı indik. 15 kişilik bi gruptuk. Masaları hazırlamışlardı bile.

- hadi hadi gelin çocuklar.

- merhaba hocam ( furkan )

Masanın etrafına geçtik. Bizim uyuz gözükmüyordu ortada. Hoca kolayı elime verdi.

- hadi bakalım küçük hanım doldur kolaları. Öyle oturmaya mı geldin.

- peki hocam.

Kolaları doldururken bir kez daha ne kadar beceriksiz olduğumu kanıtladım. Yavaştan yemeye başladık ama hala yoktu. Lezzetli olmuştu bayağı kıymalı pideler. Bir tane daha yemek istiyordum. Limon sıkarken yine beceriksizlik ya limonu yere düşürdüm. Almak için eğildim. Off uzağa düşmüştü. Biraz daha uzanıp aldım. Tam kalkacağım sırada kafamı küt masaya çarptım. Kafamı tutarak kalktım. Herkes bana gülerek bakıyordu.

- yavaş kızım pekmezini akıtcan.

- insan sakar olunca hocam yapcak  bisi yok.

Ses arkamdan geliyordu. Kafamı hafiften çevirmemle onun yüzüyle karşılaşmam bir oldu. Bi de sırıtıyor cıvık. Hem ne zaman gelmişti bu.

- hadi bakalım oğlum sen de otur.

- pekala.

- ömür kızım kolasını doldur çocuğun.

Bardağını önüme doğru uzattı. Gıcıklık yapmanın tam sırasıydı. Elimdeki kolayı doldurmaya başladım. Sonra hızla kolayı eline ordan da koluna döktüm. Sonra pis pis sırıttım.

- eeee napcaksın ışte sakarlık.

O an ki yüz tipini anlatamam. O an beni öldürecek gibi baktı ama yazık bu kadar kişinin içinde katil olamazdı. Sinirli sinirli önümdeki peçeteyi alıp kolunu temizledi sonra bardağını sert bir şekilde elime tutuşturup elini temizledi.

- neyse alıştık artık.

Deyip yanımdaki sandalyeye kuruldu. Neyse alıştıkmış salak. Ben sakar değilim bi kere hıh.

Herkes yemeğini bitirmişti.

- kesenize bereket hocam. ( furki )

- okulumuzun kesesine bereket bebeler. Yarın yemeğinizi yeyin gelin ha. Müdür bizi kovalar okuldan.

Aldığım Her NefesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin