7. Bölüm

18 1 0
                                    

Sabah kalktığımda her zamankinden daha mutluydum. Kalbim her zamankinden daha hızlı çarpıyordu. Nedenini bilmiyorum. Ya da biliyorum. Ewt ya bunu kendime ve sevgili günlüğüm sana itiraf etmeliyim. Sanırım ben bi insandan hoşlanmaya başladım. Emin değilim aslında. Ama ona bakış açım hemen değişti. Ihtiyacım olan ondan sadece birazcık ilgi görmekmiş. Sabaha kadar düşündüm. Bana hiç kimsenin hissettirmediklerini hissettirdi. Ama yine de kafamda bir sürü soru var. Çünkü şimdiye kadar kimseyle çıkmadım ve kolay kolay kimseye de o gözle bakmadım. Benim hayat felsefem erkeklere karşıydı hep ama işin boyutu değişti. Acaba o benim hakkımda ne düşünüyor. Çok merak ediyorum. Bana bakışları çok farklıydı ama yine de bilemiyorum. Belki de bana öyle gelmiştir. Daha önce sevgilisi olmuş mudur acaba. Acaba şimdi var mıdır? Kafamı kurcalayan acabalarla amalarla güne merhaba dedim. Hiç uyumadım ama hiç de uykum yok. Güzel bi geceydi. Onu düşünmek güzeldi.

Düşüncelerden sıyrılıp banyoya yüzümü yıkamaya gittim. Abimin sesi gelmiyordu. Abimin odasına doğru ilerledigimde kapının açık olduğunu gördüm. Off salak sızmış kalmış. Kıyafetiyle yatmış bi de. Allah bilir saat kaçta geldi. Neyse ben kahvaltıyı hazırlayım bari. Kerem beyin kalkacağı yok.

Pijamalarımla mutfağa geçtim. Acaba omlet mi yapsam krep mi menemen mi kızartma mı? Kızartma yapmaya karar verdim. O şimdi ne yapıyordu acaba. Kalkmış mıdır? Karnını doğurmuş mudur? Keşke şuan ona kahvaltı hazırlıyor olsaydım. Hatta birlikte yapsaydık.

- ne o kız ne düşünüyon böyle sırıtarak?

- ne düşüncem abi? Ne yapsam da yesek diye düşünüyorum. Ne istersin?

- ne biliyim ışte takıl kafana göre.

Yüzüm kızardı. Ne zaman kalkmıştı ki bu. Fark edecek diye korktum. Aman nerden anlayacak. Paronaya oldum iyice. Patatesleri yıkamak için lavaboya koydum. Hepsini yıkayıp soymaya başladım. Uzun uzun doğradım. Çayı da koydum. Yavaştan masayı hazırlamaya başladım. Çok güzel görünüyordu. Çay hazırdı, patatesler de kızarmıştı.

- yakışıklı abim hadi gel kahvaltı hazır.

- ne hızlısın kız. Oooo patates kızartmışsın.

- ewt hadi otur.

Birlikte masaya oturduk. Yüzümün hala kızarık olduğunu biliyordum. Niye bu kadar çok utanmıştım. Abimin gözü sürekli benim üstümdeydi. Sonunda kahvaltımızı yaptık. Masayı yavaştan toplamaya başladım. Abimin mutfaktan çıkışını izledim.

- ömür ben dışarı çıkcam.

- tamam abi.

Nereye gitcekse yine. Neyse ben de evde oturur nette takılırım artık. Tabakları makineye doldururken telefonum çaldı. Ellerimi yıkadıktan sonra telefonun ekranında gördüğüm isim yüzümü ekşitmeme neden oldu. Iyk Ece. Abimin aptal sevgilisi. Off ne diyosa gene ya.

- alo ömürcüm. Nasılsın tatlım?

- iyiyim ececim sen nasılsın?

- ben de iyiyim canım. Şey dicektim canım ya. Biz bugün abinle bi plan yaptık. Sen de evde tekmişsin. Bizimle gel. Hem kaynaşmış oluruz.

- benim biraz ağrıyor tatlım ya size iyi eğlenceler.

- geçmiş olsun canım ya. Keşke gelebilseydin çok iyi olurdu. Neyse başka zaman inşallah.

- inşallah. Hadi görüşürüz. Iyi günler.

- sana da canım bayyy.

Aptal sarışın. Abimin 2 günlük hevesi olduğunun hala farkında değil. Salak hala bizimle kaynaşmaya çalışıyor.

- hadi kız cadı ben çıkıyom. Cüssss.

- iyi eğlenceler abicik.

Gülümseyerek kapıdan çıktı abim. Yazık şimdi o sarı kız abimin kafasını sisirecek. Ben de seda yı çağırayım bari. Net fikrini bi kez daha düşündüm de hiç canım istemiyo. Elime hemen teli alıp seda yı aradım. Hem seda ya bisiler anlatmak istiyordum. Ya da bilmiyorum anlatsam mı acaba. Ben bunu düşünürken seda teli açtı.

- alo seda.

- efendim kuzum.

- naptın gız?

- iyidir öyle sıkılıyom evde.

- ya kalbim ne kadar temiz. Ben de tam seni bize çağıracaktım. Gelir misin?

- tamam olur. Yarım saate ordayım.

Seda yı beklerken yavaştan evi toparladım. Kek mi yapsam, yoksa başka bişey mi? Çikolatalı kek yapmaya karar verdim. Yanına da kahve. Keki çırpmaya başladım. Güzel kek yaptığımı söylerler. Keki çırparken zilin sesiyle elimdeki işi bırakıp kapıya yürüdüm.

- hoşgeldin bidenem.

- hoşbulduk canım.

Seda yı öptüm. Ayakkabısını çıkardıktan sonra ayağına bi terlik uzattım.

- eee naptın kızım.

- hiç öyle annemler evde yokya canım sıkıldı. Seni çağırıyım dedim. Sen naptın?

- aynı evde oturuyodum evde boş boş.

- dün neler oldu biliyon mu?

- ne oldu. Yüzündeki mutluluğu sorcaktım ben de.

- dün siz gittiniz ya. Elektrikler kesildi. Okulda kitli kaldık.

- valla mı? Nasıl çıktınız peki?

-  saat falan orda kaldık. Seda sana bisi soylicem ama aramızda kalacak tamam mı?

- ayıp ettin kızım soylesene.

- sanırım ben ondan hoşlanıyorum.

- oha lan iyi de sen ondan nefret etmiyor muydun?

- ben de öyle sanıyordum. Herşey dün değişti. Gece boyunca onu düşündüm hep. Sabaha kadar hiç uyumadım. Sivitine sarılıp yattım. Çok güzeldi lan. El kızartmaca oynadık. Bana göz kırptı. Her zamankinden daha iyi davrandı. Üşüdüm diye bana sivitini verdi. Beni evime bıraktı düşünebiliyor musun?

- yuh çüş lan. Inanamıyorum kızım. Ömür ne kadar sevindiğimi anlatamam yha. Diyecek söz bulamıyorum. Ilk defa seni bu kadar mutlu görüyorum.

- mutluluktan uçuyorum seda. Lan kek yancak. Hadi mutfağa çikolatalı kek yaptım.

Sedayla birlikte kekimizi yedik sedaya hep ondan bahsettim. Çok mutluyum.

Aldığım Her NefesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin