Bölüm müziği : Gogol Bordello - Start Wearing Purple
&
Müziğin sesi git gide artıyordu. Yakınlarda dans eden çiftler ve aç gözlerle dans eden kızlara bakan sarhoşlar vardı.
"Selam yakışıklı.!" dedi arkamdan
" Özür dilerim bayanlar fakat beni bugünlük affedin."
" Ah hadi ama!" dedi çakma sarışın yavşakça. Sonra yanıma gelip " Bir içki ısmarlarsın en azından ?" dedi. Garsona işaret ederek istediğini yaptım. Hala bana bakıyordu. Ne istediği çok belliydi. "İçkini aldın. Gidebilirsin." Gözlerimin içine küçümser bir tavır alarak bakarken : "Sevgilini çok seviyor olmalısın.Peki o seni seviyor mu?"dedi ve topuklularıyla dönerek yanımdaki koltuğa oturdu. " O sana, senin verdiğin değeri veriyor mudur ha?" Bu kadarı da fazlaydı. Elimdeki içkiyi sertçe masaya koydum ve kükredim : "Sana gitmeni söylemiştim."
Kalabalığın bir bölümü bizi izliyordu. Meraklı bakışları umursamadan küfrederek sandalyeden indim ve karşıma çıkanları ittirerek çıkışa ulaştım. İçkimden olmuştum. Seni sürtük.!
Sert görünmeye çalışan bodyguardların yanından hışımla çıktım. Bir an sanki o buralarda bir yerdeymiş gibi hissettim. Sanki arabaların gölgelerinde kalan karanlıktan çıkıp yanıma gelecek gibi hissediyordum. Alkolün etkisiymiş.
Siyahlığı kapattı bütün renklerin üzerini. Geriye sadece tonları kaldı.
O bütün filmlerdeki , dizi veya kitaplardaki gibi masum, saf, sakar , okulun popüler kızı ya da okulun yenilerinden değildi. O cidden farklıydı. Diğerleri gibi tek amacı erkekleri kendine çekmek değildi. Kendine ait siyah bir aydınlığı vardı. Issız, siyahın en yüce tonunda...
Okulu eker, hocalardan nefret eder, bolca dövmesi var gibi ... Farklıydı işte. Çok başarılı olmak yada ona deli gibi aşık olan bir erkek gibi hayalleri yoktu. Sarı sarı saçlarını çoğu zaman açık bırakırdı. Topuklularının sesini metrelerce öteden tanıyabilirdim. Parfüm kokusunu yan odalarda olsak bile tanıyabilirdim. Çok değiştirmişti beni ... Çok.
********** *********** **********
Yağmurdan ıslanan yollarda çamur birikintileri vardı. Etraf yeni biçilmiş çim kokuyordu. Hava zifiri karanlıktı. Eve yürüyerek gidecektim. Buradan fazla uzak değildi. Ama yürüyerek bir saatte anca orada olurdum. Saat sabaha yaklaşıyordu. Kocaman caddelerde bir ayakkabılarımın, bir de araba kornalarının sesi vardı. Ara sıra da kedilerin köpeklere karşı haykırışları... Bunların dışında ürpertici bir sessizlik hakimdi.
Islık çalarak evimin yolunu tuttum. Az ilerde bankta yanyana oturmuş bir çift vardı. İçimden yanlarına gidip : 'Siz ikiniz. İkiniz de cehenneme gidin.' diyerek yüzlerine bağırmak geliyordu. Mutlulukları batsın. Çifte kumrular.
(Sırtımdaki ceketi çıkarıp parmağıma
taktım.) Issız caddelerde tek başına yürümek gibisi yok ! Sevdiğim kız beni bilmiyor lan. Yukardaki ! Gör bak halimi ! Daha ne yapacaksın benimle ? O mışıl mışıl uykuya daldığında
ben daha kaç defa ağlayabilirim ?
Daha kaç defa boğulabilirim
onu düşleyerek uykuya daldığımda ?İç sesim sustu ve geriye sadece bedenim ve silüetim kaldı. Yarım kalan umutla...
Kafamın güzel olması sebebiyle aklıma gelen ilk şarkıyı mırıldanmaya başladım bana ait olmayan bir ses tonuyla.
......................
Start wearing purple wearing purple
Mor giymeye başla,mor giymeyeStart wearing purple for me now
Benim için şimdi mor giymeye başla.......................
Ayaklarım da şarkıyla uyumlu bir şekilde hareket ediyordu. Ayaklarımı bir sağa iki sola sürerek dansıma devam ediyordum. Ve her attığım adımda parmak şıklatıyordum.
.....................
All your sanity and wits they will all vanish
Bütün akıl sağlığın ve zekan tarihe karışacak....................
Sağ ön cebimden sigara paketini çıkardım ve parmaklarımın arasına yerleştirdim. Paketi hızlıca yerine koydum, çakmakla sigaramı alevlendirdim ve kokusunu usulca içime çektim. Huzur buydu işte.
...................
I promise, it's just a matter of time...
Söz veriyorum bu sadece zamanın konusuI met you when you were a twenty, and i was twenty,
Sen yirmi olunca seninle buluştum
but thought that some years from now
ama düşünceler eskide kaldı ........................
Şarkımın tekrar nakarat kısmına gelmeden kestim. Eve yaklaşmıştım. Bu kadar gösteri yeterdi.
İşin güzel yanı, şu an yağmur yağıyor ve götüme kadar ıslandım. Mecburen ceketimi kafama geçirip yürümeye devam ettim. Nihayet eve vardığımda evin önünde simsiyah bir Lamborghini duruyordu. Tamam zengindik ama babam asla böyle bir araba almazdı. Parası olmadığından değil, o arabanın başına birşey gelmiş olsa kötü olurdu. Çok para sonuçta. Parayı sokaktan bulmadık biz. Piyango sokakta değil sonuçta. Pis pis sırıttım.
Zili Rus hizmetçimiz Nadya açtı. Bu kız 20'li yaşlarında taş gibi bir sarışındı. Içeriye girince sordum:"Kim var evde?" Benden gözlerini kaçırarak "Ben bilmiyorum. Sanırım babanızın arkadaşları." dedi garip aksanıyla. Alkol kokusunu almış olmalıydı. Salondan kahkaha sesleri geliyordu. Hiç ses çıkarmadan yukarı çıkmak ilk planımdı. Tam merdivenin son basamaklarına düşmeden çıkıyordum ki kahkaha sesleri kesildi ve "Oğlum gel de misafirlerimizle tanış." dedi 'Baba.' dediğim insan. Baba yapma bunu. Kafam güzel. Uyuyicam işte amına koyayım! "Efendim." diyerek sallana sallana yanlarına gittim. Şu anda içimden ettiğim küfürleri annem duysa oklavayla döverdi. Onu en son gördüğümde öyle yapmıştı. 6-7 yıl önce...
"Oğlum tanıştırayım yeni ortaklarım Semih Bey ve Derin Hanım. Bay ve bayanlar, bu da benim oğlum, Doğukan." Semih olan Derin'in elini tuttu ve birbirlerine bakıp gülümsediler. Mutluluğunuzu s*keyim bunun için mi çağırdın beni baba?
Babam kaş göz işaretiyle oturmamı söyledi. Dediğini yaptım. Birkaç dakika daha ayakta duracak gücüm kalmamıştı zaten.
"Ben Semih Yolaç. Babanın yeni ortağıyım. Aynı zamanda okuduğun okulun sahibiyim. Benim de senin yaşlarında bir kızım.. pardon karafatmam var. Aynı okuldasınız galiba. Adı 'Erin.' belki tanıyorsundur. "
Şunu farketmiştim ki ; Erin'in okulunda okuyordum. Ayrıca az önce tanıştığım kişi Erin'in babası, yani babamdan çok saygı duymam gereken biriydi. Bir saniye ! Ben az önce Erin'in babası mı dedim!?
Ve düşündüm ki ; sanırım onu gerçek anlamda tanımaya başlamanın zamanı gelmişti...
"Evet. Yani sanırım. 'Sarı' dan bahsetmiyor muyuz ?"
------ Bölüm 1 -------- BİTTİ ! ----------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♕ Sahte Kraliçe ♕
RomanceSiyah, hiç olmadığı kadar beyazdı... Okuduğunuz hikayeleri gözden geçirin. Hep masum kız kötü çocuk, yada kötü kız masum çocuk gördünüz. Peki ya ikisi de kötü olursa neler olur ?