ÜNLÜ *J.S*

Dansa Davet

Seninile yaptığım ilk dans hayatımın en güzel dansıydı.

Alarmın sesiyle kalktım. Dün o kadar güzeldi ki yatakta biraz daha durup onun o eşsiz yüzünü hayel ettim. Zorda olsa yatağımdan kalkabildim ve  mutfağa girdim her zamanki gibi dünyanın en iyi annesi mutfakta tek başına birşeyler hazırlıyordu ona yardım etmeye koyuldum. Annem konu attı ortaya;
-"Dün çok geç kaldın yoksa arkadaş mı edindin?"
-"Hayır anne Jacoblaydım" dediğim an annemin suratı düştü, fark ettirmemeye çalışsada bunu anlayabilmiştim.
-"Anne" dedim biraz yalancı gülümsemeyle.
-"Eee... Ne yaptınız?"
-"Sadece arabada oturup dertleştik, kısaydı ama birşeyler anlattı" Onunla o anı yaşamak bile güzeldi zaten de neyse. Telefonuma  mesaj sesi gelince  telefonumu elime alıp baktım.

Gönderen:
JacobSartorius; (08.00)
-Senin geleceğini okuyabilirim.

-Ya... Nasıl olucakmış o?(08.05)

-"Bu akşam çok yakışıklı bir prensin prensesi olucaksın"(08.08)

-"Ne demek istiyosun?"(08.10)

-"Benimle İnstaProm'a geliceksin(08.13)
itiraz istemiyorum (08.14)
aşkam seni alırım (08.15)
Yanıma yakışıcak şeyler giy.(08.16)

-Ama Millie(08.18)

-O sette. Gelemicek yani benimde yanıma biri gerekiyor o da sensin hem kliple ilgili konuşuruz biraz(08.20)

-"Sorun çıkmazsa, tamam"(08.22)
(Görüldü...)

Millie'nin ağzından;
Bayan Millie Emily diye biri arıyor.
-"Tamam" telefonu aldım ve konuşmasını dinledim.
-"Millie ben işi hallettim"
-"Düşünsene bir daha mahalle arasında bile dükkan açamıcak" dedim ve güldüm.

Arabamın anahtarlarını aldım ve evden çıktım. Arabama binip şarkıyı açtım. Shawn Mendes cover Johnny Orlando "in my blood" u açtım. Hem söylüyor hemde parmaklarımı direksiyona ritim tutuyordum. Sonunda otoparka geldim ve arabamı park ettim. Ondan sonrada bir kahve alıp moda evime ilerledim.

Elimden bardağımın düşmesiyle başımın dönmesi bir olmuştu. Her taraf birbirine girmişti herşey kırılmış ve dağılmıştı. Modaevime zorla girmişerdi. Böyle bişeyi kim yapabilirdi ki? Koltuklardan birinin kırılan pencere camlarını üstünden temizledim ve ağlamaya başladım. Sanki dünya bir an içi kafamda ptlamıştı. Ben bu moda evini ne zorluklarla açmıştım bilseler. Ayrıca hazır da değildi kendim emek vermiştim buraya canla terle açmıştım ve şuan tek yapabildiğim şey ağlamaktı.

Yanıma birinin oturduğunu hissettiğim an kafamı ürkerek mekanik bir hareketle kaldırdım. Bu İpekti bana sarıldı ve sırtımı eliyle okşıyarak
-"Geçecek, sen neleri atlatmadın bunuda atlatırsın"
-"Ben bidaha yapamam İpek. Hem bunun için param yok."
-"Biriktiririz"
-"Kaç yaşında 30 mu?" dedim gülerek. "Neyse olan oldu artık, sen işçilere haber ver" dedim ve moda evinden artık ne kadar benzemeyen moda evimden çıktım. Sahile indim ve bir banka oturdum ağlamaya başladım.

Dans beni rahatlattığı için dans sınıfınagitmeye karar verdim. Oraya vardığımda  kabine girip üstüme tayt ve  göbeği açık bir tişört giyip kabinden çıktım. Saçımı topuz yaparken yanıma Connor geldi.
-"Sen iyi misin?"
-"Evet iyiyim" dedim ve zor da olsa gülümsedim. Connorla en son buraya tatile geldiğim zaman tanışmıştık ve çok iyi arkadaş olmuştuk. Connorla yere oturduk ve sahneye Jayden çıktı. Jayden gerçekten müthiş dans ediyordu. Alkışlar havada uçuştuktan sonra benim adım anons edildi. Ağzım açık kalakalmıştım. Ben onca insanın içinde dans edemezdim, heyecandan ölürdüm herhalde.
-"Ama"
Connor gülümsedi ve bana baktı.
-"Hadi git"
-"Sen gelirsen neden olmasın" dedim kalkarak "belki bayılmadan önce beni tutarsın"
-"Peki" deyip kalktı ve beraber sahneye çıkıp dans ettik.