Arabada gelirken uyumuş olan Luhan'ı kucağında eve kadar taşıyıp, bir şekilde içeri girdi ve yavaşça yatağa bırakıp küçük olanın alnına uzun bir öpücük bıraktı Sehun.
Hafifçe gözü açılmış olan Luhan uzanıp Sehun'un dudaklarına küçük bir buse kondurdu.
"Hadi gel, yanıma yat."
Sehun hafifçe gülümseyip yanına uzandı. Kollarını beline sarıp kulağı ve ensesi arasına buse kondurdu Luhan'ın.
"Özür dilerim."
"Dileme."
Tekrar öptü.
"Özür dilerim."
Luhan, sırtı dönük olan Sehun'a yüzünü döndü ve kafasını Sehun'un göğsüne gömdü.
"Senin için değer Sehun."
"Özür dilerim Luhan. Geç kaldığım için, canın yandığı için, o adamın yüzünü görmek zorunda kaldığın için, böyle biri olduğum için, senden özür dilerim. Düzelteceğim, düzelteceğim ve daha güzel bir hayatımız olacak Luhan. Çok korktum, seni bulamazsam diye, canın yanar diye, çok korktum."
Konuşurken gözünden akan bir damla yaşa engel olamamıştı.
"Teşekkür ederim, özür dilerim, seni seviyorum. Benden hiç gitme Luhan."
"Asla Sehun. Senden beni asla koparamazlar."
Sizi çok özledim.
Biliyorum çok beklettim. Eğer hâla okuyanlarınız varsa, çok teşekkür ederim onlara.
Özel nedenler vardı ve ben çok meşguldüm. Yazamadım.
Çok üzgünüm.
💕💫