Niye ki?

43 5 3
                                    

"Noldu ya niye öyle bakıyorsunuz?"
"Niye geldin?"
"Özledim ve size ihtiyacım var."
"Bizimde sana ihtiyacımız vardı Derin hanım sağıma baktığımda Sıla vardı ama soluma baktığımda sen yoktun Derin, en iyimin en yakınımın benden uzaklașmasını yediremiyordum kendime her gün,her gece,her saat kendimi suçlamaktan alıkoyamıyordum acaba diyordum acaba onu bizden uzaklaștıran olay ne? Sonra kendimi suçluyordum nasıl onu anlamadım o benim her zaman yanımda durdu ama ben onu hayata küstüren șeyin kaynağına  inememiștim her zaman varsayımlar üzerine konuștum hiç bir zaman emin olamadım bu berbat bir his tamam mı? Ama en acısı da ne biliyor musun bende özledim lanet olsun ki bende seni özledim."
Gözlerimin dolmasına engel olamamıștım haklıydı ben hep kendimi düșünmüștüm.Benim buraya gelmem bile hataydı niye gelmiștim ki iște bu sorunun cevabını ben daha kendime veremiyordum Melis'e nasıl verecektim.
"Gel hadi sarılalım belki hafifler acımız."
"Sarılalım."
Sarıldık sanki hiç gitmemișim gibi gittigime pișman olmamıș gibi acılarımı korkularımı unutmuș gibi kendimi tamamlamıș gibi sarıp sarmaladım Melisi. Gittim bunu ben seçtim insan kendi seçimlerinden pișman olmamalı seçimler kimileri için yeniden doğuș kimileri için yeniden karanlığa batıștı.Ben en azından yașadım diyebiliyorum uçmaktan korkmadım taktım kanatlarımı özgürce uçtum yeri geldi aydınlık ovalarda  yeri geldi karanlık ormanlarda kanat çırptım, gurur duydum yaptıklarıma, kabul ettim her halimi kabul ettim ki nasıl birisi olduğumu unutmadım. Hayal kurdum aklımın yettiği kadar bu yüzden ben yașadım,korkup kaçtın diyebilirsiniz ama kendi seçtiğim yolda yürüdüm yürürken düștüm elbette benimde kanadı dizlerim derin yaralar oluștu ruhumda ama hepsini sardım, saracağımda.
"Sıla?"
"Gel buraya șapșik çok özlemișim."
"Ya sen baya değișmișsin  ama gözler hep aynı zaten öyle de kalsın."
"Sende hâlâ aynısın ."
"Kıskanıyorum hakkaten bensiz bensiz sarılıyorlar."
"Gel bak yer var burada."
"Gelirim tabi size mi sorucam."
Melisin renkli bir kișiliği var içindeki çocuğu üzmeyenlerden daha baskın ve oldukça neșeli ama Sıla daha çekingen, daha soğuk  önceden yașadığı olaylar'ın da etkisi var bu hale gelmesinde küçük yașta annesinin vefat etmesi ve bu kadar çabuk unutulması çok kötü, aslında hepimiz unutulmaya mahkumuz tüm çabamız iz bırakmak değil mi zaten. Ama onlar iyikilerim benim gençliğim,geçmișim.
"Sen evlendin mi yoksa?"
"Șu an için öyle bir șey düșünmüyorum hiç evlenmedim  erkek arkadașım yok, konservatuarı bırakıp tıp okuyorum ve sizi çok seviyorum."
"Kız senin iyice devreler yanmıș evli misin diye sorduk sadece."
"Az sonra diğerlerini de soracağınız için șimdiden söyliyeyim dedim."
"Siz evlendiniz mi?"
"Hayır tatlım."
"Melis sen evlendin mi niye cevap vermiyorsun?"
"Yok be bizde o șans nerde maalesef güzide bekarlardan biriyim sen sormadan söyliyeyim erkek arkadașım yok istediğim gibi hukuk okuyorum ve çok güzelim."
"Bende söyliyeyim o zaman erkek arkadașım yok psikoloji okuyorum ve çok... ne biliyim iște tamamlayamadım sorun etmeyin."
"Annemgilin haberi yok geldiğimden ilk buraya geldim."
"Tamam iyiki önce bize geldin sen git odana biraz dinlen akşamda onların yanına gidersin gelmek isterdim ama Melis tutturdu depresyonu iyice yaşarsak çabuk çıkarız bugün yaşayalım bakalım iyice sen gelmişsin o kadar sonra birde bununla uğraşmayalım."
"Ben o eski odada kalmak istemiyorum.
"Niye ki?"
"Yüzleşmek o kadar kolay değil eskiyi özlemekten korkuyorum belkide bilmiyorum ama zamanı şuan değil hissedebiliyorum."
"Odanı ellemedik hiç girmedik bile kilitledik anahtar kapının üstünde onu al istediğin zaman girersin o zamana kadarda misafir odasında kalırsın git bir duş falan al hazırlan benim bildiğim Zehra teyzeyse seni güzel bir hesaba çekicek temkinli cevaplar ver kızdırtma kadını gelincede birazda biz konuşuruz benimde aklımda tamamlanmadık parçalar var hadi oyalanma."
"Teşekkürler Melis."
"Of abartma sende çabuk ol nerde bu Sıla yine  kayboldu."
"Sıla nereye gittin kızım gel başladı dizi çabuk ol."
Usulca merdivenleri çıkmaya başladım sahi on yıl olmuştu bu merdivenleri çıkmayı unutalı. Kapımın önüne gelince duraksadım  karnım sebepsizce karıncalanmaya başladı. Ben herşeyimi bırakmaya hazırdım oysaki o erken gitmişti  erken ölmeyi hak eden onlarca insan varken neden o, sorgulama ihtiyacı uyandırıyordu bende hemde yaptıklarını hiç kaldıramıyordum onca insanı yüz üstü bırakması yaşadığımız güzel şeyleri kirletiyor gibi hissediyorum,  belki biraz daha güzel zamanlarımız olsaydı daha iyi hatırlardım ama pes etmeyi tercih etti o ne kadarda acizce değil mi? Anahtarı hızlıca alıp misafir odasına geçtim şimdi daha iyi hissediyordum sanki, duygularımı kontrol edememeye başlıyordum ve bu oldukça tuhaftı bu kadar zor olmasını beklemiyordum açıkçası. Sıcak bir banyo iyi gelebilirdi belki valizimi hızlıca yere bırakıp kendimi banyoya attım.
*********************************
Hızlıca mor kazağımı ve pantolonumu üstüme geçirdim saçımı serbest bırakmaktan yana kullandım böylesi daha iyi geliyordu. Ağır adımlarla aşağı indim doğruları söylememek can sıkıyordu ama kendi dertlerimle - özelliklede akıl almaz bir boyuta ulaşınca- kimseyi kendim için yormamam lazımdı bu konuda bencillik etmemem gerekiyordu.
"Ben gidiyorum size iyi eğlenceler."
"Tamam kuzu dikkat et kendine bol şanslar."
Bir cevap vermeden yoluma devam ettim dışarıdaki ılık rüzgar insanın mayışmasına yetiyordu bir an önce şu araba sorununu halletmem gerekiyor sitenin çıkışındaki taksi durağına doğru yürümeye başladım Deniz tekin dinleyerek hangi ara vardığımı hatırlamıyorum bu kadının sesi bana iyi geliyordu taksiye adresi verince hızla yola koyulduk anne, baba kavramından uzaklaştığımın farkındayım yada unutmaya başladığımın hem onlar hemen sıcacık kucaklarını açarlardı bana küçükken yere düştüğümde öyle olurdu hiç değilse annem odama götürüp başka başka masallar anlatırdı her zaman sakın derdi sakın ağlama eğer ağlarsan prenses olamazsın düşüceksin elbette ama her düştüğünde masallarda güç bulucaksın ben hep buna inandım bunlardan güç buldum annem çok güzel ve bilge bir kadındı masalların insan ruhunu iyileştirdiğine inanırdı insanın ona hayran olması elde değildi,bide o akşamın üstüne babam güven verici bir şekilde gülümseyip elini göğsünün üzerine koyup buradasın derdi bana bende ona aynısını yapardım.
"Geldik burası."
"Teşekkür ederim borcum ne kadar?"
"50 TL."
"Tamam buyurun."
"İyi akşamlar."
"Size de iyi akşamlar."
Zaman geçtikçe iyice heybetleniyordu bu ev küçükken bu eve geldiğimiz ilk günü anımsadım berbat bir haldeydi ama sonra yavaş yavaş annem el attı duruma gösterişi fazlasıyla seviyordu  ve bunu bulunduğu ortamlara yansıtmaktan çekinmiyordu evin duvarlarını mavi renkten göz yormayacak kadar altın rengine boyattı bahçedeki çiçeklerle bizzat kendisi ilgilenmiş, kendini mutfağa adamıştı evdeki görevlilere fırsat vermeden durumumuzun oldukça iyi olmasına rağmen her zaman alçak gönüllü olmuştu.
"Derin kızım hayrola döndün mü?"
Duyduğum sesle bir an irkildim.
"İhsan amca?"
İhsan amcayı yıllardan berri tanırdım evdeki tüm işler ondan sorulurdu. Kendimi bildim bileli ailesiyle bizim yanımızdaydılar.
"Döndüm tabi kolay kolay kurtulamicaksınız benden valla."
"O ne biçim söz yavrum hoş gelmişsin bayada büyümüşsün."
Koşar adımlarla İhsan amcaya sarıldım sımsıkı.
"Dur deli kız boğucaksın beni hem buz gibi olmuşsun sen hemen içeri geçelim."
"Geçelim bizimkiler evde mi?"
"Evdeler tabi salonda oturuyorlar geleceğini hiç haber vermedin be kızım hazırlık falan yapardık."
"Yok düşünmen yeterli ben salon kapısından gireyimde şaşırsınlar biraz."
"Peki gir bakalım boşuna deli kız demiyorum."
Duyduklarımla sırıttım iyi geliyordu yalnız hissetmemek. Cama yayılan yansımadan gördüğüm kadarıyla karşılıklı kahve içiyorlardı. Ne kadarda özlemişim bu görüntüyü. Nasıl giriş yapsam diye düşünürken aklıma bir fikir geldi
" İngiltere'de birçok masal öğrendim bende size anlatmaya geldim dinlerseniz."
"Derin?"
"Derin?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 09, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Uçurumdaki Son BalonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin