hagsaeng;; hoseok ✅

beş;; bay kim

öğrenci ye won, 

akşam eve geldiğimde aklıma yanına uğramam gerektiği geliyor. müdür olmam ve komşu olmamızdan beri tam bir ay geçse de bu kapını ilk çalışım.

yorgunlukla kravatımı gevşettiğimde kapıyı açıyorsun ve beni selamlıyorsun. 

"merhaba efendim," diyorsun gülümsemeye çalışarak. "içeri girin." 

başımla onaylayıp içeri girdiğimde evinin pembeyle kaplanmasına hayretle bakıyorum. "ne kadar pembeyle dizayn edilmiş bir dekorasyon böyle." 

"kız evi işte," diyorsun beni salona doğru yönlendirirken. 

"seok jin adlı bir tanıdığım var, mutlaka tanışmalısın." koltuğa oturup derin bir nefes verdikten sonra telefonumu çıkarıp chae young'dan gelen mesajları görmezden geliyorum. "ye won oldukça yorgunum, bugün neler olduğunu senden de duymak istiyorum. anlat lütfen."

aklın sabahki tatsız olaya gittiğinde kaşlarını çatıyorsun. "bu geçen seneden gelen bir mevzu." 

"geçen sene ne oldu?" 

yanakların kızarıp gözlerin dolduğunda iyice meraklanıyorum. 

"bunu size anlatmalı mıyım bilmiyorum," diyorsun çekingenlikle. "sonuçta okul müdürüsünüz." 

birkaç dakika ne yapmalıyım diye düşünüyorum. ardından ise, "şu an komşun olduğumu düşünerek anlatamaz mısın?" diye soruyorum bana mantıklı gelen düşünceyle. 

"pekala," diyorsun derin bir nefes alarak. "geçen seneki okul müdürümüz kim nam joon, sizden önceki müdürümüz yani.." 

"ne olmuş ona?" 

"ondan hoşlanıyordum." 

gözlerim şaşkınlıkla büyürken boğazımı temizliyorum. komşu moduna geçmem gerektiği kafama anca dank ediyor.

"sonra chae young'un da ondan hoşlandığını öğrendim, o da benim hoşlandığımı öğrenince dersinden beni geçirmedi. böylelikle birbirimizi sevmemeye başladık. sonrasında da bay kim okuldan tayinini istedi." 

şaşkınlığımı içerden yaşarken gözlerimi kırpıştırıp kendime gelmeye çalışıyorum. "bugünkü tartışmanız ne içindi?" 

gözlerini deviriyorsun. "geçen seneki olayı atlatamadığı için kafayı bana taktı, tüm sınıfın içinde ona laf giydirince de kafama vurdu işte." 

boğazımı temizleyip ensemi kaşıyorum. "bu durumla ilgileneceğim ye won, merak etme." 

gülümseyip başını sallıyorsun. "teşekkürler efendim."

evinden çıkıp kendi daireme girdiğimde bu durumun ilginç olduğunu düşünüyorum.

fazlasıyla ilginç.

-okul müdürün ho seok.