4. Bölüm

381 36 3
                                    

Ateş;

Telefonumun sesiyle, uyanmıştım. Gözlerimi yavaşça açıp kapattım, ışığa alışmak için. Alıştığımda ise telefonumu yatağın kenarındaki  masaya uzanıp almıştım.

Ekranda Fethi'nin ismini görünce, ona hala kızgın olduğumu hatırlamıştım. Ne olursa olsun o benim kardeşim, belki acildir.

Bu düşünceyle telefonu açmıştım. "Alo." "Ooo Ateş bey, açabildiniz nihayet telefonu." Fethi'nin sesini duyduğumda ise kahkaha attım.

"Komik mi?" "Fethi, şu an sevgilisini kıskanmış kız arkadaşı gibisin." Gülmeye devam etmiştim.

"Ateş, ne saçmalıyorsun sen yine?" "Haa, pardon ben sana hala kızgındım." "Sende kız gibi trip atıyorsun şu an."

"Atarım, çünkü haklıyım." "Ya abicim ne uzatıyorsun ya! Kıza birşey oldu mu? Olmadı." "Ama olabilirdi." "Ama olmadı." "Tamam Fethi yeter, sabah sabah tartışamam seninle."

"Tamam neyse ben seni şey için aramıştım." "Ne için?" "Bugün, Belçikadan gelen adamlarla şirketimiz için iş görüşmemiz var. Unutmadın dimi?"

Fethi cümlesini bitirdikten sonra, hemen ayağa kalktım. "Bugün mü?! S-saat kaçta?" "Saat ikide." Yatağımın kenarındaki saate bakmıştım. Saat 11;48'i. "Yuh ya, ben bu saate kadar uyudum mu?"

"Püü, sen değil miydin daha dün, "işine odaklan" diyen. Ee tabii kim bilir gece saat kaçta yattın." "F-fethi kapat, kapat geliyorum."

Telefonumu yatağın diğer ucuna fırlatmıştım. Ellerimi başıma koyup yere bakmıştım. Dün akşam Merve ile baya içmiştik, ondan bu saate kadar uyumuşum galiba.

O sırada aklıma Merve geldi, arkamı dönüp Merve'nin yerine baktım, ama yoktu. İşe çoktan gitmişti o galiba.

Ayağa kalkıp hemen hızlı bir duş alıp, üstümü giyindim. İşlerim bittiğinde evden çıkıp, arabama bindim ve şirkete doğru sürdüm.

Nazlı;

Sabah uyandığımda, çok mutluydum. Hava çok güzeldi bugün ve bu beni mutlu etmişti. Ben böyle küçük şeylere sevinen birisiyim.

Önce elimi yüzümü yıkayıp, daha sonra Mutfağa, Eylem'in yanına gittim. Kahvaltı hazırlıyordu.

Onun yanına gittim ve yanağına bir öpücük kondurtmuştum. "Günaydın, dünyalar güzelim." Eylem gülmüştü. "Ooo pek mutluyuz."

"Yani seni böyle kahvaltı yaparken görünce tabikide mutlu olurum." İkimizde gülmüştük.

"Hadi sen şu tabakları içeriye götür." "Hay hay." Eylem'in dediği gibi tabakları tek tek içerye götürmüştüm.

Herşey hazırlanınca, başladık kahvaltımıza. "Ellerine sağlık prensesim, vallahi herşey mükemmel görünüyor." "Afiyet olsun kuzum, karnını iyice doyur."

"Eylem, bugün beraber birşeyler yapsak diyorum? Uzun zamandır görüşmüyorduk." Eylem çayından yudum alıp bana baktı.

"Ya kuzum, benim bugün çalışmam gerek." Eylem'e şaşkın bakmıştım. "Sen haftasonları çalışmıyordun hani?" "Evet öylede, ilten arkadaş hastalanmış, bugünde çok önemli müşteriler gelecekti. Onun yerine beni çağırdılar bende hayır diyemedim."

"Anladım, neyse canım. Gelince yaparız birşeyler." "Benim aklıma birşey geldi, sen hafta sonu için iş aramıyor muydun? Bugün gel beraber çalışalım, patron senin ne kadar becerikli olduğunu görür ve seni işe alır. Beraber gidip geliriz işe."

Eylem'e baktım. "Bilmiyorum ki, olur mu?" Eylem gülümsedi. "Tabikide olur! Hadi yemeğini yediysen git üstünü giyin. Çıkarız bi yarım saat sonra."

Son lokmamı yiyip, Eylem'in dediği gibi odama gittim. Üstümü giyinip Eylem ile beraber çıktık evden.

~

Ateş;

Arabadan inip restorana baktım. Fethi yanıma geldi. "Oğlum iyi mekan dimi burası." Diye fısıldamıştım. Fethi'de fısıldamaya başlamıştı. "Korkma kardeşim, mekanın sahibini tanıyorum. On numara beş yıldız bi yer."

"İyi." Diğer adamların arabası gelmişti. Hemen yanlarına gitmiştik. Arabadan indiklerinde el sıkışmıştık. "Hoşgeldiniz."

Herkes birbirleriyle el sıkıştığında içeriye girmiştik.

~

İşler iyi gidiyordu, herşey yolundaydı. Siparişlerimizide yaptmıştık ve yemeklerimizi yiyorduk şu an.

Fethi çatalını bırakıp elini kaldırdı. "Bakar mısınız!" Genç bir kız arkasını dönmüştü ve Fethi ile göz göze gelmişti.

Ben bu kızı hatırlıyordum, bu o Fethi'nin kadın versiyonu olan kızdı. İsmini bilmiyordum.

Fethi'ye bakmıştım, o da benim gibi şaşkınlık içerisindeydi. Kızda öyleydi. Sonra kendini düzeltip yanımıza gelmişti.

"Buyurun." Fethi kıza hala şaşkınlık içinde bakıyordu. Madanın altında Fethi'ye tekme atmıştım. O da kendine gelip konuşmaya başlamıştı.

"Ih, b-benim içeceğim nerede? Kaç saat önce sipariş etmiştim." "Gelmek üzeredir." Arkasını dönüp masadan ayrılmıştı.

Şu na bak ya, arkadaşı gibi terbiyesiz buda. Aklıma diğer kız gelmişti. O masum bakışları. Acaba o da mı buradaydı?

O sırada yanımıza başka bir garson geliyordu, elindede Fethi'nin içeceği. Kız yaklaştıkça, dahada netleşiyordu yüzü.

Masaya bi kaç adım uzaklıktayken ise diğer kız olduğunu görmüştüm. Saçlarını toplamıştı ve elindeki içeceğe odaklanmış bir şekilde masamıza yaklaşmıştı.

Tam geldi derken, ayağı takılıp yere düşmüştü. Elindeki içecek ise Fethi'nin üzerine dökülmüştü.

Fethi kıpkırmızı olmuştu, her an patlayabilirdi. Tamam Fethi sakarın teki olabilir ama sinirlenince ben bile durduramam onu.

Herkes ona bakıyordu. Ben ise ne yapacağımı bilmiyordum. Bi kaç saniye sonra neler olacağına inanın hiç bir fikrim yoktu....

Yorumlarınızı bekliyorum 💙🙏🏼

Patron [SÖZ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin