7. Bölüm

365 45 16
                                    

Nazlı;

şaşkınlık içinde Ateş'e baktım. ne diyeceğimi bilemiyordum. "Ne?"

Ateş gülümsedi. "Benim bir asistana ihtiyacım vardı zaten, o kadar zor iş değil. Yani çok zorlanmazsın, böylece okulunada odaklanabilirsin.

"Beni neden bu kadar çok düşünüyorsun?" "Çünkü sana yardım etmek istiyorum."

Ateş çok iyi biriydi. İlk görüşte ben onu çok başka biri sanıyordum, ama öyle değilmiş.

"Bilemiyorum." "Nazlı, Fethi'yi felan düşünmene gerek yok, o sana bişey diyemez."

Ateş'e baktım. O da en az benim kadar istiyordu bu işi. Ama bana engel olan neydi?

"Hadi Nazlı." Bir kere daha ona baktım sonra başımı evet şeklinde salladım. "Tamam." Ateş gülümsedi. "Güzel."

Ateş kokundaki saate baktı. "Saat geç olmuş gel seni evine bırakayım." "Yok sağol. Ben kendim giderim."

"Nazlı hadi."

Onun dediğini yaptım. Beraber arabasına bindik ve beni evime doğru götürdü.

Arabanın içinde ikimizde tek bir laf etmemiştik. Çok sessizdi.

Eylem;

Burada işim bitmişti. Üstümü değiştirmek için soyunma odasına gitmiştim. Üstümü çabucak giyinip çıkmıştım odadan.

Restorandan çıktığımda soğuk bir hava beni karşılamıştı.

Fethi'yi karşımda gördüğümde şaşırmıştım, çoktan çıkmıştı o restorandan. Bana bakıyordu gıcık şey.

Hiç birşey demeden yürümeye başladım. Arkamdan geldiğini duymuştum, ama birşey dememiştim.

"Eylem!" Cevap vermemiştim. "Eylem!" Yine vermemiştim.

Ayak seslerin hızlandığını duymuştum ve birden kolumdan sert bir şekilde tutup beni kendi çekmişti.

"Napıyorsun be ?!" Fethi bana sadece bakmıştı. Hiç birşey dememişti, sadece bakmıştı. "Hey sana diyorum, kolumu acıtıyorsun!"

"Neden çağırdığımda bana cevap vermiyorsun?" "Vermek zorunda mıyım?"

"Evet, vermek zorundasın." "Allah allah. Fethi bak kolumu bırak yoksa-"

Fethi gülümsedi. "Yoksa?" "Bağırırım!" "Ay çok korktum." dedi alaylı bir sesle. "Ne istiyorsun benden?"

Fethi yine birşey dememişti, sadece gözlerimin içine bakmıştı. Bende onunkine, artık gece vakti ne kadar görebilirsem.

"Ateş telefonunu açmıyor, nerede?" "Bilmiyorum."

"Eylem beni kandıramazsın." "Bilmiyorum diyorum!" "EYLEM ÇILDIRTMA BENİ!"

Bağırması beni korkutmuştu. Açıkcası çok korkuyordum.

Birden kolumu bıraktı. Şaşırmıştım bu hareketine. Ona baktım, o da bana baktı. Pişmanlık görüyordum o gözlerinin içinde.

Ama niçin? Bilmiyordum ama aslında umrumda bile değildi. Birşey demeden arkamı dönüp gittim, bu sefer arkamdan ne geldi ne de beni çağırdı.

Nazlı;

Eve giderken Ateş'in telefonu çalmıştı. "Efendim." ....... "Yok iş konuşması yeni bitti, bi işim var onu halledip gelirim eve." ...... "Merve bu saatte mi?" .......... "Tamam işim bittiğinde ben seni ararım."

Telefonu kapatıp yeniden yoluna odaklandı. Galiba kız arkadaşıydı, ev felan. Neden şaşırdıysam yani. Böyle bi adamı boş bırakırlar mı?

Saçmalama Nazlı, sen biçim konuşuyorsun patronun hakkında. Delirmek üzereyim galiba, kendi kendime konuşuyorum.

"Ee, Eylem ile nasıl tanıştınız? Anlatsana biraz." "Eylem benim küçüklük arkadaşım, eskiden o da Muğlada yaşardı ama İstanbula taşındı."

Ateş gülmüştü. "Neden gülüyorsun ki?" "Fethi ile bizde öyleyiz. Yani küçüklük arkadaşız." Şaşırmıştım.

"Gerçek mi? Ben onu senin işçin sanıyordum." "Herkes öyle sanıyor."

Ateş arabayı durdurduğunda eve geldiğimizi yeni farketmiştim. "Çok teşekkür ederim." "Ne demek canım."

Bana canım dediğinde bi değişik olmuştum. Noluyor bana ya?

"Bu arada numaranı verirsen sevinirim, iletişime geçmek için." "Ih tabiki."

Ateş kalem ve kağıt vermişti. Numaramı yazıp kapıdı ve kalemi geri vermiştim ve arabadan indim.

Evin kapısına anahtarı soktuğumda, Ateş beni çağırmıştı. "Nazlı!" Arkamı dönüp ona baktım."Efendim."

Ateş yanına gelmişti.

"Şey benim telefonumun şarjı bitmiş, acaba mümkünse sizin evde biraz şarj etsem olur mu?"

bölüm nasıldı?

sınır ;

12 oy 9 yorum

Patron [SÖZ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin