2

66 8 1
                                    

Ümmet-i Muhammed’in yarın anneleri olacak genç kızlarımızın Allah ile ahitleşmeleri, “sözüm olsun Rabbim, bir nefes bile haram solumayacak ve tek bir fasulye tanesine bile haramsa çatal batırmayacağım, hiçbir şüpheli içeceği boğazımdan geçirmeyeceğim” demeleri ve ahdin takipçisi olmaları büyük bir cihattır. Çünkü Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “haramla beslenmiş bir et cehennem içindir” buyuruyor.

Haram gıdadan söz etmemiz yalnızca çalıntı maldan bahsetmemiz anlamına da gelmez. Haram sadece hırsızlıkta-rüşvette geçerli değildir, gıdanın özünde de haramlık
söz konusu olabilir.

Bir şey, Allah’ın emaneti olan bedene zarar veriyor veya güzelliğin bozulmasına neden oluyor ise Allah katında haramdır. Mesela hücreleriyle oynanmış gdo (genetiği değiştirilmiş organizmalar)’lu ürünler
sorunu Müslüman evlerinde ciddiyetle üzerine gidilmesi gereken bir konudur. Yurtta kalan  öğrencilerin müdürden yiyecekleri helal sertifikayla temin etmesini istemeleri de yönetici konumundaki siyasetçilere gdo’lu ürünlerin ithaline izin vermemeleri için baskı uygulamak da bu bilince dâhildir –Müslümanlar hep emekli maaşına zam istemek için baskı uygulayacak değiller ya.

Tabii ki meselemiz sadece gdo’lu ürünlerden ibaret değildir. Daha geniş bakıldığında, tarla arazilerine fabrika kurulması da riskli konularımızdan biridir. Ümmet-i Muhammed’e patates yetiştiren tarlaların kenarına sırf belediye başkanı gönül alacak diye zehirli fabrika kurulabiliyorsa bu durum gençlerin ilgi alanında olmalıdır.

Biz müminler, imansızların ve ahirete imanı olmayanların dünyadaki çevre kirliliğiyle ilgilenmelerini seyredecek değiliz.

Zira çevre onlardan önce bize emanettir. Çevrenin hesabını biz sormalıyız ki Allah bize bunun hesabını sormasın.

Mesela katkı maddelerinin ne derece tehlike oluşturduğunu da bilmek gerekir. Annemiz yoğurdu evde yaptığında iki gün sonra cıvıtıyor da bakkaldaki yoğurdun üzerinde on günlük tüketim tarihi nasıl olabiliyor? Tutkal mı katılıyor ki yoğurt onca dayanabiliyor!

Dünya genelinde katkı maddeleri ve ambalajlı ürünlerin oluşturduğu tehlike biliniyor. Müslüman, buna kendi çapında bir önlem olarak yoğurdunu evde kendisi yapabilir. Allah Teâlâ mümine alkolü haram ettiği gibi onun bedenine zarar verecek her şeyi de haram etmiştir.

İnsanı korumadıkça onu eğitmenin, hafız olarak yetiştirmenin de manası olmaz. Sağlığımız açısından riskli, şeriatımız açısından yasaklı şeylerin hesabı tutulmak zorundadır ve buna Müslümanlar sahip
çıkmalıdır.

Genç kızlarımıza evlilik teklif edildiğinde adayın işi olup olmadığına, sigara içip içmediğine, ahlakına baktıkları gibi oturduğu sofrayı da bir şekilde öğrenmelerini tavsiye edilse yeridir; bu kişinin helal gıda hassasiyeti var mı, her gelen hediyeyi sofrasına koyuyor mu?

Kimse evlendikten sonra birdenbire
İmam-ı Azam ciddiyetine bürünmez, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.

Gençler Helal Yiyin!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin