Gençler Helal Yiyin!

4

Özellikle tavuklar için geçerli bir hüküm olarak da belirtilmelidir ki pislikle beslenen hayvan en azından üç gün o pislikten arındırılmadan asla ve kata kesilip yenemez. Tavuk için başka bir mesele de dünya genelindeki bütün tekniklerde tavuğun modern makinalarla kesilip kaynar suda tüylerinin alınması ve bağırsaklarıyla midesi boşaltılmadan suya konmasından dolayı da içindeki pisliklerin etine
bulaşmasıdır. Etine pislik bulaşmış bir tavuk yendiğinde helal yenmiş olmaz.
Bu yüzden mümin delikanlı kardeşlerim, ucuz diye tavukçunun önünde sıraya girmemelidirler.

Besicilerde Müslüman gençlerin her tavuğu yemediklerine dair kanaat oluşmalıdır. Bu da mesela yurtta kalınıyorsa yurt müdürüne tavukların alındığı firmayı görmek istediklerini, kesimlerinin nasıl
olduğunu öğrenmeye hakları bulunduğunu söylemek, bu minvalde baskı uygulamakla olur. Gençlerin bayrağını taşıdığı helal dünya böyle kurulur.

Doktorunun yasakladığı her şey insana haramdır. Tıka basa doyduktan sonra arkadaş hatırına veya başka bir sebeple yenenler de haramdır. Bereket artırmadan, israf etmeden, dökmeden ve ‘posasız’ yani yediği her şeyin vücudu için gıdaya dönüştüğünü bilerek yemektir. Haram lokma bereketi götürür. Bereket kaybedildiğinde insan, insan gibi yemekten kedi-köpek gibi yeme seviyesine düşer. Hiç kimse doyduğu için bir kenara çekilen tavuk
görmemiştir. Yürüyemeyecek kadar şişse bile yine yemeye devam eder. Çünkü tavuk yediği zaman bereketsiz yer, insan ise bereketiyle yer. Bereket azaldığı kadar iştah gelir, bereket varsa göz tokluğu
vardır.

İnsanın boğazından haram bir lokma geçtiği sürece dualar boşunadır. Allah haram yiyenin duasını kabul etmez, kalbini katılaştırır. Bizim mücadelemiz ise ettiği duaları kabul olan kullar hâline gelmek, secdelerinden keyif alan müminler olmaktır.

Genç kardeşlerimin, hanım kızlarımın bir noktaya ise hassaten dikkat etmeleri gerekir:

Şeytan sizin harama karşı hassasiyet taşıdığınızı anladığında ki anlayacaktır, size haramı kılıflandırılmış ve hilelendirilmiş olarak sunacaktır. En meşhur hilelerinden biri de “filan hoca buna olabilir
diyormuş…” ya da “yahu sert hocalar karşı çıkıyor buna hep, başka hocalar olur diyormuş…” diye düşündürerek zihninizde yara açmaktır.

‘-Muş’ ile hiçbir şey helal olmaz, faiz hep faizdir. Faizi sol eliyle de maşayla da alsa bir insan, o yine faizdir, saf zehirdir. Veya hırsızlık, nasıl olursa olsun hırsızlıktır.
Haramın hilesi haramdan tehlikelidir. Çünkü direkt haram, Allah’tan korkan bir mümine işledikten iki gün sonra gözyaşı akıttırır. Yarı helaldi, kılıfı vardı vesaire ile işlenen hiçbir iştense tövbe etmeyi
düşünmez insan. Şeytan da tam bu noktadan kâr eder.

Kıyamet gününde bu örneğin sahibiyle beraber olma umudumuzu da canlı tutarak, bir hadiseyi genç kardeşlerime nakledeceğim.