~2~

142 100 84
                                    

Multimedya;

Pinhani - Ben nasıl büyük adam olucam

Sabah erken kalkmıştım bunun sebebi tek dostum olan Ares'i yürüyüşe çıkartacak olmamdı.Yarım saatlik yürüyüşün ardından eve gelip okul için hazırlanmıştım. Hazırlandığımda okula gitmeme daha yarım saat vardı.Ve ben 10 dakikadır aynadaki yansımamla bakışıyordum. Cevaplayamadığım bazı sorular vardı.

"Ben kimdim?"

Ben Hira. Geceyi yansıtan gözlerimle,uzun ve siyah saçlarımla,tebessüme yorgun dudaklarımla,belki de hiç ortaya çıkmayan gamzelerimle,hep çattığım kaşlarımla,orta boyum ve güçlü duruşumla Ben Hira.

"Mutlu olmam için bir sebep var mıydı?"

Anne ve babasının bile sevmeye layık görmediği,dedesinin yanında sığıntı gibi yaşayan,bu hayattaki herkese karşı güvenini kaybetmiş,belki de ilk defa mutlu olmasını sağlayacak bir mektuba bile sahip çıkamayan bir kız neden mutlu olsun ki?
Evet mutlu değilim.

"Peki,neden yaşıyorum?"

Ben Hira SARAL. Beni dedemin kollarına iten,terk edip giden anne ve babamı bulup onlardan intikam almak için, bana bu hayatı zindan eden dedemin hayatını mahvetmek için,bana zarar vermeye çalışan herkese her şeye hesap sormak için yaşıyorum.

Bu hayat bana;
İnsanların gülemediği için ağladığını,
Konuşamadığı için sustuğunu,
Ölemediği için yaşadığını öğretti...

<><><><><><><>

Yola çıkalı 25 dakika olmuştu. Ama Cengiz abi hangi okula gideceğimi hâlâ söylemiyordu. Yeni okul konusunda ne kadar isteksiz olsamda merak etmiyor değildim. Hem bunda söylenmeyecek ne vardı.

Cengiz Abi'nin "Geldik" demesiyle telefonumdaki gözlerimi cama doğru kaldırdım.

Şimdi bu neydi yani. Tamam gözüm parada değildi ama koskoca Hira SARAL devlet okuluna mı gidecekti? Arabadan hiç inmek istemiyordum. Okulun adını dahi okumak gelmiyordu içimden.

Ama mecburdum ,en azından 18'imi geçene kadar o adamın dediklerini yapmaktan başka çarem yok gibiydi.Yine de bir tepki vermek istedim.

Gözlerimi dikiz aynasından Cengiz Abi'ye çevirdim. Alaycı bir şekilde"Dedemin bana layık gördüğü okul bu muymuş?"

Cengiz Abi gözlerindeki utangaçlıkla "Ben aslında şey daha iyi bir devlet okulu ayarlamıştım. Ama dedeniz bu okulun konumunu attı sabah. Sana o yüzden söyleyemedim çünkü ben de bilmiyordum."

Cengiz Abi'nin sözlerinden de anladığım üzere dedem bana bu sefer gerçekten ağır bir ceza verecekti. Tabi ona bu fırsatı vermeye hiç niyetim yoktu. Bu okulu kabullenecek ve ona benim her yerde aynı kişi olduğumu gösterecektim.

Düşüncelerimi bölen okul zili oldu. Cengiz Abi'yle vedalaştıktan sonra içeri doğru yürüdüm. Etrafımdaki insanların hepsi serseri tipliydi.Okulun rengi de sanırım önceden kırmızıymış ama şu an da sadece alttaki griliği görebiliyordum. Dışarıdan bakınca okulun o kadar da kötü olmadığını düşündüm.

İçeri girdiğimde beni karşılayan müdür oldu. Kısa boylu ,pala bıyıklı çatık kaşlı bir adamdı. Çok konuşmak istemediğimden sadece doldurmam gereken bir kaç evrağı doldurdum ve sınıfımı öğrenip müdürün yanından ayrıldım.

Evet.Yeni bir okul,yeni bir hayat,yeni bir sınıf vardı karşımda. Ama ben hep aynı bendim. Her şeyin üstesinden gelebilirdim. Dedemin darbeleri artık canımı yakmaya yetmiyordu aksine güçleniyordum. O bana her darbe vurduğunda öfkem beni ayakta tutuyordu,dimdik. Yalnız yaşamayı öğrenmiştim.

Bir yandan düşünürken bir yandan da gözlerim sınıfımı arıyordu. Ve uzun koridorun yarısını yürüdükten sonra sınıfımı gördüm. Saniyeler sonra girecektim. Aslında bu kadar kasmama gerek yoktu çünkü içeri girince boş bir yer bulup oturacaktım ve kimseyle konuşmadan günü tamamlayacaktım.

Kendimi biraz daha rahatlattıktan sonra içeri girmek için hamle yaptım. Ben açmadan önce kapı içerden açılmıştı ve kapıyı açan çocuğu görmezden gelerek yandaki boşluktan içeri girip boş bir yere bakındım. Tam da istediğim gibi cam kenarındaki en arka sıra boştu oraya doğru adımlarımı hızlandırdım ve hiç bir sorun çıkmadan oraya oturdum.

Kulaklığımı takıp başımı sıraya koymuştum. Kimseyle konuşmamak konusunda kararlıydım. Tabi her şey benim istediğim gibi gitmeyeceğe benziyordu. Bu çıkarımı yanıma doğru yaklaşan ayak seslerinden yapmıştım.

Sırtımda bir el hissettikten sonra başımı kaldırmaya karar verdim. Karşımda sarışın, fiziği yerinde,güzel bir kız vardı.Büyük ihtimalle benimle tanışmak için gelmişti. Kız yayvan ve yüksek sesle;

"Orası sahipli canım sen kalksan iyi olur"

Bu gün kimseyle konuşmamak konusundaki kararıma sadık kalamayacak gibiydim. Anlaşılan İdil gibiler burada da peşimi bırakmayacaktı. Kız bu sefer daha sinirli ve daha yüksek sesle;

"Haaa biz daha tanışmadık senin bu rahatlığın ondan."

Sessizliğimi bozarak;"Tanışalım o zaman.Ben Hira. Ve buradan kalkmaya hiç niyetim yok. "

Sözlerim kızı iyice sinirlendirmiş olacak ki elini omzuma koydu. Koymasının hemen ardından söze başlayamadan omzumdaki elini tutup ters çevirdim. Kız acı bir çığlık attı.

Kulağına eğilip;"İtaat korkakların işidir. Ve ben hiç bir şeyden korkmam. "

Kızı bıraktığım da hâlâ kolunu tutarak inliyordu. Sınıftan çıkmak için harekete geçtiğinde "Ben de Burcu ve sana bunu ödeteceğim. "

Burcu sözlerini bitirip sınıftan çıkarken tüm sınıfın bana hayranlıkla baktığını fark ettim. Umursamaz bir tavırla yerime oturdum ve eski pozisyonuma geçtim. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Yanımda bir hareketlilik hissetmemle başımı kaldırdım. Yanımdaki çocuk beni takmadığını hissettiren bir bakış attı ve önüne döndü.

Çaktırmadan çocuğu incelemeye başladım.Kahverengi gözlü,düz kumral saçlı,hafif kalkık burunlu,kaslı bir vücuda sahipti.

Öğrenmenin içeri girmesiyle ders başlamış oldu. Öğretmen etrafı incelerken gözleri bana takıldı ve;

"Sen yeni öğrencimiz olmalısın. Hira'ydı değil mi?"

Öğretmenin sorusunun havada kalmaması için"Evet." Demekle yetindim.

Öğretmen bu sefer;"Arkadaşlarının da seni tanıması için biraz kendinden bahseder misin?"

İsteksizce ayağa kalktım;"Ben Hira SARAL,Aytaç Kolejinden geliyorum. "Dedikten sonra yapmacık bir gülümseme atarak tekrar oturdum.

Öğretmen daha fazla konuşmayacağımı anlayarak;"Teşekkürler Hira. Arkadaşlarınla teneffüste kaynaşırsın. Şimdi derse geçelim. "

Öğretmen tam derse başlamak için ayağa kalkmışken kapı tıklandı.Öğretmenin"gir" demesini beklemeden içeriye biri girdi. Gözlerimi yavaşça kapıya doğru çevirdiğimde bir çift yeşil gözle karşılaştım. Bu derin bakışma bana o günü hatırlattı.

Artık hayal olmadığına emindim. Bu o çocuktu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 03, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TARÇINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin