BÖLÜM 2 -KALAN SON DAMLA-

97 7 0
                                    

2.1

-“Tıp fakültesini gezmek isteyenler beni, hukuk fakültesi için ise Erdem Hoca’nızı takip edin!” diye bağırdı bir hoca okul servisinden inen lise son sınıf öğrencilerine.

-“Kızım iyi ki gelmişiz buraya.Havam değişti bir anda.İkna konusunda çok iyisin.Hakkını yememek lazım.” Dedi tıp fakültesine doğru ilerleyen altmış kişilik grubun içinde olan Cansu, Belfü’ye  bakarak.

-“Tabi canım.Bu yeteneğim nedense bir sana işliyor.Keşke babamı da bazı konularda ikna edebilsem.” dedi Belfü biraz yakınarak.

-“Yine aynı konu mu Belfü? Baban bence haklı. Bisiklet istesen neyse de sen motor istiyorsun. Her şeyden geçtim güvenli değil bir kere! Ya geçen günkü seni ezmeye çalışan sürücülerden biri daha denk gelse ne yapacaksın?” dedi Cansu , bir eliyle Belfü’nün kolunu sertçe kavrarken.

-“Ooo Cansu sana da bir şey anlatılmaya gelmiyor.Şurada ayağım taşa yakılsa , o aptal sürücüden bulacaksın yani.” Dedi Belfü.

-“Bulurum tabi Belfü.” Dedi Cansu , Belfü’nün kolunu bırakmıştı ve devam etti.

-“Ama hata sende! Anında polisleri arayacaktın.” Dedi . Sinirliydi Cansu.Grubun en sonunda yürüyorlardı ve birkaç kişi dönüp onlara baktığında ;Cansu, sesinin umduğundan yüksek çıktığını anlamıştı.

-“Tamam Cansu, sen öyle yaparsın!” dedi Belfü ve adımlarını hızlandırırken arkasına bile bakmıyordu.Cansu , pişmanlığıyla ve yanlış anlaşılmasıyla geride kalırken artık Belfü’yü göremiyordu.

2.2

-“Küs müyüz body?” dedi Okan , Ayaz’a neşeli bir sesle. Ayaz ,Okan’ın bu haline alaycı bir kahkaha atarken:

-“En son ne zaman küstük?” dedi. Okan bu zor soru karşısında hiç düşünmeden,

-“Ufak tefek tartışmaları saymazsak en son orta iki de küsmüştük.Yine bir kız yüzündendi.” Dedi. Ayaz ciddileşerek:

-“Ha yani bu da bir kız için.Gerçekten belki o gün orada olmasam inanacağım bu saçma laflarına.Sorun bir kız değil veya o kızın ölüp ölmemesi değil; sorun hala senin ergenlikten kurtulamaman.Büyüdük oğlum artık biz.Artık GTA oynamıyoruz. Yada ne bileyim tasolarımız  yok ceplerimizde. Burası gerçek dünya.” Dedi Ayaz ; bir eliyle Okan’ın omzuna hafifçe vurmuştu ve diğer eliyle ise etrafı gösterdi.Ve devam etti.

-“Bir kere olsun büyüdüğünü göster bana.Sadece bir kez.” Dedi Ayaz çocukluk arkadaşına.

Babalarının arkadaşlığı üzerine kurulmuş ve gençliğe uzanmış bir dostlukları vardı ikisinin. İlkokul,ortaokul,lise derken  birbirlerinden bir türlü kopamamışlardı.Yaptıkları doğrular ve yanlışlar neredeyse aynıydı.Sırf bu yüzden ödülleri de cezaları da bir arada olmalarını sağlıyordu.

Okul kampüsün de konuşmaya devam eden  Okan ve Ayaz yağmurun aniden gökyüzünden boşalması ile sığınacak bir çatı aramaya başlamışlar ve en yakın fakültenin kapısından içeri süzülmüşlerdi.

2.3

 

-“Okul kampüsün de dolaşmak harika bir fikirmiş body.Hemde bu havada.” Deyip sitemkarca Ayaz’a bakıyordu Okan.

-“Birkaç damla seni eritmez.Sakin ol.”derken bir an gözü merdivenlerden inen , gözünün bir yerden ısırdığı birine takıldı Ayaz’ın.Bu oydu. Ezmekten son anda kurtuldukları çamurlu kız.

Hemen Okan’ı dürtmüştü Ayaz.Okan ise şaşırdı kızın burada oluşuna .Aklına bir şeyler gelmişti Okan’ın.

-“İyi izle.” Dedi Ayaz’a. Okan aklı sıra büyüdüğünü kanıtlayacaktı.Tekrar özür dileyecekti kızdan. Yani niyeti buydu.

Belfü ise daha Okan ile Ayaz’ı fark etmemişti.Cansu ile arayı düzeltmiş gelecek sene için planlar yapıyordu merdivenlerden inerken.Son bir basamağı da indiklerinde karşısında Okan’ı görerek birden irkildi Belfü.

-“Sen hala ölmedin mi?” dedi Okan Belfü’ye.Belfü ise karşısında duran Okan’ı atlatıp yanından geçerken:

-“Hayal kırıklığına uğradın sanırım.” Dedi.Gözü bir an Ayaz’a takılmıştı Belfü’nün.Ayaz’ın gözleride Belfü’nün gözlerindeydi.Bir anda başını iki yana sallamaya başladı Belfü.Ayaz anlamıştı olanları.Olmamıştı.Yine büyüyememişti Okan.Doğru düzgün özür bile dileyemiyordu.

Ayaz’ın düşünceleri netti.İçinden arkası dönük Okan’a karşı:

-“Küçükken de böyleydin kardeşim.Bir hatan olduğunda -ki hiç eksik olmazdı – ailenden özür dileme işi  yine bendeydi.Öğretmenlerden , kırdığın çoğu kalpten ben özür dilerdim.Neyse yine sanırım bana kaldı bu iş.”demişti ve istemeye istemeye Belfü’nün arkasından fakülteden çıktı.

2.4

Çabuk atılan birkaç adım sayesinde Ayaz , Belfü’ye yetişmişti.Yağmurun sesinden ve Belfü’nün bulunduğu grubun sesinden olsa gerek Ayaz bağırarak kendi sesini anca duyuyordu.Belfü’nün karşısına geçerek:

-“Özür dileriz seni ezmek istemedik!” dedi.

-“Arkadaşının da böyle düşündüğünü sanmıyorum.” Dedi Belfü. Ayaz’ın telefonu çalmaya başladı.

-“Bu telefonu açmalıyım.” Dedi, Ayaz. Belfü’ye işaret parmağıyla “bir dakika izin ver” dedi.Arayan Elçindi. Onları arabayla alacaktı ve bu yüzden nerede olduklarını öğrenmeliydi.

-“Efendim aşkım…” diyerek telefonu açtı Ayaz. Belfü her ne kadar dinlememeye çalışsa da Ayaz’ın söylediklerine kulak misafiri oluyordu.Tam o sırada grubun başındaki öğretmen bağırmıştı.

-“Herkes servise! Oyalanmayın!”

Belfü , yağmurdan zar zor gördüğü servisine doğru koşup, acele ile bindi.Ayaz arkasını döndüğünde Belfü çoktan gitmişti. Ayaz’a tekrar fakülteye girmekten başka bir seçenek kalmıyordu.

Ağır adımlarla fakülteye doğru yürümeye başladı.Yağmur , Ayaz’ı ıslatmaya devam ediyordu fakat Ayaz’ın umurunda değildi.Adımları bir an için bile olsa hızlandırmadı.Başını yukarıya kaldırarak damlaların yüzüne çarpmasına izin verdi.Gözlerini kapatıp, derin bir nefes aldı.

Yaşamak güzeldi.Şimdilik.

YILDIZLARI SAYIYORUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin