BÖLÜM 4 -HAVADA Kİ BUHAR-

130 7 6
                                    

HİKAYEMİN BU BÖLÜMÜNÜ SERİALKİLLER01 ADLI KULLANICI OLAN MERVE SAĞMEN'E İTHAFEN
YAZDIM.UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

4.1

Titreyen bir telefonun ayılttığı Ayaz, gözlerini açmakta epey zorlanıyordu. Birkaç şişe içkinin verdiği baş ağrısını, şişmiş gözlerini ve ağır kokusunu hiçe sayarak cebinde ki telefonu açmaya karar verirken arayanın kim olduğunu bulanık ve çift görünen telefon ekranından anlayamıyordu.

-“Efendim.” Dedi telefonun diğer ucundakine. Konuştuğu kişi Ayaz’ın sesinden sarhoş olduğunu anlamış olacak ki:

-“Sadece biraz içtim, araba kullanabilirim.” Cevabını veriyordu Ayaz.

-“İyiyim anne, bir şeyim yok . Sadece biraz moralim bozuktu o yüzden içtim. Merak etme bir saate evde olurum.” Dedi. Annesinin dediği bir şeyden dolayı  Ayaz sinirlenerek:

-“Ne alakası var anne yaa! Elçin şuan umurumda bile değil tamam mı? 21 yaşındayım ben,içmek istedim içtim anladın mı? O kadar!” Dedi. Annesinin kalbini kırdığını bu sözü söyledikten sonra gelen sessizlikten anlamıştı fakat iş işten geçmişti. Ayaz annesinden bir cevap gelmeyince konuşmasına devam ederek:

-“Özür dilerim. Ben… Ben sadece , yani Elçin’le ayrıldıkta o yüzden biraz sinirliyim. Seni kırmak istememiştim anne.” Dedi.

-“Böyle telefondan olmaz, gelince konuşuruz.” Dedi Ayaz ve ekledi.

-“Tamam, dikkatli kullanırım. Görüşürüz.”

Telefonu, kapatıp sağ taraftaki yolcu koltuğuna fırlattı. Arabanın kapısını yavaşça açarak, büyük bir yorgunlukla arabadan indi. Güneş batmak üzereydi. Şuan ki izlediği manzara muhteşem ötesiydi. Karşısında ki yeşilin her tonuna ev sahipliği eden ağaçlarla birleşen masmavi baraj sularının üstüne çöken koyu kızıllıktı. Ne hoş şeydi bu batan güneş ve biten gün. Fakat Ayaz ne bu manzaranın farkındaydı ne de ömründen eksilen bir günün.

Aklında tek bir sahne vardı. Ömründe sanki yaptığı , yapacağı tüm hataların bedeliydi o sahne. Gözlerini yumdu , derin bir nefes aldı. Ve sanki tüm her şeyi kusmak pahasına acı bir haykırış yükseldi Ayaz’dan.

Haykırdıktan sonra biten nefesinin yerin tekrar derin bir nefes daha aldı. Fakat aldığı nefes haykırışından daha acı gelmişti ki öksürmeye başladı. Birkaç  kuru öksürükten sonra kendini toparladı. Sinirle açtığı beyaz arabasının kapısını sertçe kapatarak arabaya bindi. Ve hızla oradan uzaklaştı.

4.2

-“Abi bence sayısalcı olmalıymışsın. Matematik netlerin gerçekten çok iyi.” Dedi kaldırımda yürüyen 16-17 yaşlarındaki genç oğlan, abisine elindeki sınav sonuç karnesini göstererek.Yanında ki abisi, kardeşinin elindeki kağıdı alırken:

-“Abartma İlhan, iyi falan değil.  Zaman sorununu bir halletsem daha iyi olacak ama işte…” Dedi ve kağıdı yırtarak birkaç parçaya böldü. Bölünen parçaları elinde buruştururken , yüzü de buruşmuştu. O sırada çalan telefon , yüzündeki buruşukluğu kovalayarak yerini şapşal bir gülümsemeye bırakmıştı. İlhan kimin aradığını abisinin telefonuna bakarak görememişti fakat;

-“Kimin aradığı belli oldu.” Diyerek abisinin gülüşünden anlamıştı arayanı.

-“Efendim hayatım.”Dedi  telefonu açtıktan sonra ve devam etti.

-“Tamam, dershaneden çıktık 5 dakikaya ordayız.”Dedi ve telefonun diğer ucundaki sevgilisini onaylar bir şekilde kafa sallayarak:

-“Evet, İlhan’da yanımda.”Dedi ve son olarak;

YILDIZLARI SAYIYORUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin