Bölüm 47

32K 954 259
                                    

Zayn'in bu işi nasıl ayarladığını ya da bunu nasıl düşündüğünü bilmiyordum. Kendini bu işe bu kadar kaptıracağınıda düşünmüyordum. Ben basit bir kıskançlık sorunu olacağını düşünmüştüm. Oyunumuza, gerçek anlamda birini katacağını düşünmemiştim. Üstelik, bu kadar yakışıklı bir çocuğu nereden bulduğunu da bilmiyordum. Ama sanki birbirlerini önceden tanıyor gibilerdi. Ethan, onun yanında rahat görünüyordu. Bu işi nasıl yapacağımızı bilmiyordum. Onu neden kuzeni olarakta tanıştırdığını da anlamamıştım. Ve daha bir sürü cevabını öğrenmek istediğim sorular vardı.

"İçeri geçin." Dedim.

Hala kapıda dikiliyorduk. Kimse konuşmuyor, herkes birbirine bakıp duruyordu. Ortamın bu kadar gergin olması ne kadar normaldi? Özellikle Harry, tek kelime etmemeye devam ediyordu. Sadece Zayn'e merhaba demiş, başını yere eğmiş öylece duruyordu. Ethan'dan mı çekiniyordu emin değilim. Ama onu Zayn'in kuzeni olarak biliyordu ve bu kadar kasmasının nedenini anlayamamıştım.

Zayn önden, Ethan onun arkasından ilerlerken Harry'i kolundan tutup bana bakmasını sağladım. Yüzüne dikkatli baktığımda çenesinin kasılmış olduğunu gördüm. Elimi yüzüne koyup, parmağımla yanağını okşadım. "Harry?" dedim. "Sorun ne?"

Başını belli belirsiz şekilde iki yana salladı. Ardından beni belimden tutup kendine doğru çekti ve dudağını dudağıma bastırdı. Bunu neden yaptığını anlayamamıştım. Çok hızlı ve sert öpüyordu. Ona karşılık verdim. Dilini dilimle buluşturunca inlememe engel olamadım. Tanrı aşkına, ne yapıyordu? Evde hiç kimse yokmuş gibi davranıyordu. Sanki biraz daha ilerlesek, sonumuz yatak odasında bitecek gibiydi. Bundan şikayetci değildim ama evde en yakın arkadaşım ve onun kuzeni olarak tanıttığı, oyunumuz bir parçası Ethan vardı. Ve ben şuan Harry'i öperek ona karşılık verdiğim için, o da bunun devamını getirmeye çalışıyor gibiydi. "Harry, içeri gitmeliyiz." Alnını alnıma dayayıp nefesini düzenlemeye çalıştı. Benimde ondan bir farkım yoktu.

"Ethan neden burada?" diye sordu. Ah, şimdiden kıskanmış mıydı?

Omuz silktim ve burnunu öptüm. "Bilmiyorum. Bunu bende öğrenmek istiyorum."

Diliyle dudaklarını ıslattı ve başını salladı. Ardından kolunu boynuma doladı ve bu şekilde salona doğru ilerledik. İçeri girdiğimizde Zayn, Ethan ile olan konuşmasına son verdi. Anlaşılan oyunumuzla ilgili bir kaç şey konuşuyorlardı ve bu rahatsız ediciydi. En azından Harry buradayken, bu konudaki hareketlerine dikkat etmeliydiler. Zayn'e güveniyordum. Harry'nin bana karşı olan duygularını hissedebilmesi için yardımcı olacağını biliyordum. Ama bu kadarını hiçbir zaman tahmin etmemiştim. Ve Ethan ile ne yapacağımı bilmiyordum. Eğlenceli olacağa benziyordu. Ve umarım ki, Harry bu konuda kendini aşmayı becerebilirdi.

Koltuğa oturduğumuzda, Harry hala kolunu benden ayırmamıştı. Bacaklarımı kendime doğru çektim ve çenemi dizlerime yasladım. "Ethan?" dedim gülümseyerek. "Buraya neden geldin?" O sırada bakışlarımı Zayn'e doğru çevirip kaşlarımı çattım. O hala, sinsi bir şekilde sırıtıyordu.

Ethan, gülümsedi. "Annem, Trisha ile görüşmek istedi. Onu fazlasıyla özlemişti." Ne kadar tatlı bir yalan! "Bende Zayn ile takılırız diye düşündüm ve annemle birlikte geldim."

Çenemi dizlerimden ayırdım ve başımı Harry'nin omzuna yasladım. "Bu harika! Zayn, bunun için mutlu görünüyor."

"Mutluyum küçük fare. Ethan ile her zaman iyi anlaşmışızdır. Beraber eğleneceğimize eminim." Bakışları benimle buluştu. Gözlerindeki o parlaklığı görmemek mümkün değildi. Aklından ne gibi bir planın geçtiğini öğrenmek için sabırsızlanıyordum.

Ethan, uzun boylu biriydi. İnanılmaz derecede kendini belli eden mavi renk gözleri vardı. Saçları koyu tonda bir kahverengiydi ve şekli güzeldi. Üzerine giydiği beyaz kısa kollu tişörtten kol kaslarını fark etmek zor değildi. O gerçekten yakışıklıydı. Hatta Zayn, bana onun bir manken olduğunu söylese asla şaşırmazdım. O mükemmeldi. Yani, benim seksi orangutanım tam adamını bulmuştu.

Unexpected.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin