***
Kapı çalınca başını kaldırdı ve kalkıp açtı. Kapıda yarı beyaz - yarı kırmızı saçlı biri vardı. Uzun boyluydu ve siyah ceketi vardı. Beyaz tişört, kot pantolon ve siyah renk spor ayakkabıları ile çok hoş görünüyordu. Garip ama bir o kadar da ilginç bir görünüşü vardı. Kesinlikle Izuku'nun kitabındaki bir baş karakter olabilecek bir tipti. O her zaman içinden geldiği gibi yazardı ama her zaman hüzünlü şeyler gelirdi içinden.
Izuku gözlerini ona kilitlemişti. Yüzündeki yanık izi bile çekiciliğinden ödün vermiyordu. Daha önce hiç hissetmediği bir şey hissetmişti ve onun yanında tedirgin olmuştu. Evi dağınıktı, neredeyse bir haftadır banyo yapmamıştı, saçları her zamankinden daha dağınık ve kötüydü. Gözlerinin altı uykusuzluktan morarmıştı ve uzun zamandır iştahı bayağı kesikti. Ona rezil olmuş gibi hissetmişti. Kalbi hiç böyle atmamıştı. Sanki dünya bir anda durmuştu. Hikayelerinde yazdığı gibiydi.
"Şey Merhaba? "
"E-Evet? "
Izuku bile şaşırmıştı. Hiç kimse onu heyecanlandırmamıştı, hiç kimsenin karşısında tedirgin olup utanmamıştı.
"İyi misiniz?"
"Ah...E-evet iyiyim...Siz neden gelmiştiniz? "
"Şey bir emlak şirketi için çalışıyorum ve yaşlı bir teyze böyle küçük bir ev arıyor. Kapıcıya sorduğumda üç numaralı dairenin boş olduğunu söylemişti ama sanırım ben yanlış gelmişim."
"Ah, hayır üç numaralı daire burası."
"Ama kapıcı kimse yaşamadığını söylemişti."
Hiç kimse...Evet ben bu kadarım...
"Todoroki-san üzgünüm, ben size yanlış daire numarasını vermişim. Kusura bakmayın. Burası Mahiru-san'ın evi."
"Midoriya. Midoriya Izuku adım."
"Verdiğim rahatsızlık için üzgünüm. Todoroki-san, ben size daireyi göstereyim. Yedinci katta."
"Yedinci kat? Şey daha düşük bir katta var mı? Yüksek kat istemiyor da müşterim."
"Maalesef yok."
"O zaman Midoriya-san biz biraz konuşabilir miyiz?"
"Tabi."
"Ben artık gideyim benim işim var."
Kapıcı gittikten sonra Izuku, Todoroki'yi içeri davet etti. Gerçi dağınık olduğu için biraz utanmıştı.
"Üzgünüm biraz dağınık ve henüz alışverişe çıkmadım ikram edecek bir şey yok."
"Önemli değil. Kısa tutacağım zaten. Size bir teklifim var. Bu daireyi satın almak istiyorum. Eğer bu apartmandan ayrılmak istemezseniz yedinci kattaki daire ile değiştirebiliriz "
Izuku buna ne diyeceğini bilemiyordu. Her ne kadar rüyalarındaki insanla karşılaşmış olsa da sadece daireyi istiyordu. Izuku ile bir işi yoktu. Bu onda hayal kırıklığı yaratmıştı.
"Düşünmem lazım."
"Tamam ben evrakları çıkarıp buraya bıra..."
Izuku, sözünü kestiğinde Todoroki'ye baktı. Todoroki yerdeki kağıt yığınlarının arasından bir şeyi eline aldı. Bu Izuku'nun en çok tutulan kitabıydı. Kırık Hisler.
"Todoroki-san?"
"Affedersiniz. Şey bir an dikkatimi dağıttı da. Kırık hisler'in yazarı siz misiniz? Yani burada taslağı var da..."
"Evet benim. Gerçi kimse kitabımı anlamamış."
"Evet. Karmaşık ama güzel bir kitaptı. Kitabımı yarın getirsem imzalayabilir misiniz?"
Izuku şaşırdı. Evet daha önce de kitap çıkarmıştı ama ilk kez imza isteyen oluyordu.
"Tabi."
"O zaman ben yarın kitapla beraber geliyorum. Siz de cevabınızı o zaman verin."
"Tamam."
Geldiği gibi geri gitti. Midoriya da arkasından uğurlayıp kapıyı kapattı. Romanındaki bir karakter olsaydı kesin ana karakter olurdu.
Todoroki apartmandan çıkınca durağa doğru yürümeye başladı. Bir dakika sonra ise yanında son model bir araba bitti.
"Shoto, hala sıkılmadın mı?"
"Hayır. Kararlıyım ben. Çalışacağım."
"Şirketin başına geçebilirsin istersen. Ama bu pozisyonda çalışıyorsun."
"Sana söyledim. Hak etmediğim parayı almayacağım."
"Hadi ama. Tedavi paranı çalışarak kazanmazsın."
"Senin aptal paranı almayacağım. "
"Sonunda ölecek olsan bile mi?"
"Senin paranı almak ile aynı şey."
À Suivre
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orphan // TodoDeku
Short StoryHayatlarımız 'Tanrı' denen kuklacıya ötekilerden daha hassas, daha ince ve daha kısa bağlanmıştı. Romanlarımda yansıtmak istediğim dram her zaman bu olmuştur ama hiçbir zaman sevgiyi tatmadığım için yazamamıştım ben. Bunun sebebi ise hayatın beni y...