Şeytanın Oyun Bahçesi

573 16 0
                                    

Bu hikayeyi Almancadan çevirdim :) Umarım hoşunuza gider. Biraz kısa biliyorum ama bana iyi gibi geldi.

Uyandım. Omzumda ağır ve soğuk bir nefes hissediyorum. Kafamı çeviriyorum, beni neyin beklediğini bilmiyorum. Orada duran bir kız var, kumral uzun saçlı ve gözleri fazlasıyla siyah. O kadar siyah ki sadece gözleri bile beni korkuyla doldurmaya yetiyor.

"Kimsin sen?" dedim bir cevap beklemeyerek.

Kız, "Crystal." diye cevap verdi.

"Ama.."

"Shh, takip et beni!" kız onu takip etmemi sevimli bir kıkırdama ile söyledi.

Onu takip ettim ve o beni bir hastaneye götürdü. Herşey gitmişti. Önceden masmavi olan gökyüzü,  şimdi kırmızı bir karanlığa dönmüştü. Hergün arabalarında durup sohbet eden insanlar gitmişti... Hepsi gitmişti.

Kız yumuşak bir tonla "Sen dünyanın sonunda hayatta kaldın," dedi. 

"Neden?"

"Çünkü sen oydun, sen seçilmiş kişiydin."

"Ne için seçilmiş?! Şimdi hiçbir şeyim yok! Hiçbir şeyim! Yaşamak için hiçbir şey yok... Neşelenecek bir şey, sevecek birşey yok..."

"Ama bu önemli değil."

"Ne?..."

"Çünkü sen bana sahipsin. Bu oyun bahçesinde sonsuza kadar oynayabiliriz... Sonsuza kadar."

"Ama..."

"Shh, sessiz ol. Sana gösterecek birşeyim var!" dedi kız sakince.

Bana baktı. Gözleri gitgide siyahlaştı. Başım ağrımaya başlamıştı ve görüşüm bulanıklaştı. O önceki sevimli kıkırtı korkunç bir kükremeye dönüştü. Dünyadaki son anlarımda hatırladığım en son şeyler ise, onun sön sözleriydi... Sonsuza dek kalacak sözler...

Korku HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin