Paspal Pazar Ve Ay Şarabı

30 3 0
                                    

                                    17 aralık  1793 
                                         Pazar
                           Meghalaya Eyaleti shillong

Islak koyu kestane saçları yağmurdan  yüz hatlarını  kapatmış  soğuktan  morarmaya yüz tutmuş  burnunu  uzun ince  parmaklariyla kapatırken  buldu kendini genç  kadın .
Kipiklerine kadar kırılmış  ten rengi yürüdüğü  yolu yansıtacak  bir beraberlikle  yürümeye  çalışıyor   Hemen 3 sokak  ötede ki restoranta ulaşmak istiyor içini ısıtacak  bir kaç kafeyin almak istiyordu  ardından   yarılamış bir kitap  ve yarım kalmış  tırnaklarında ki  oje ile beraber  peter  tarafından verilen siyah kalem ile kitabını  tamamlamak istiyordu aklında  ki tek düşünce  buydu. Yağmur   şiddetini  artırırken ayakları  orantısız bir şekilde yavaşlamaya başladı  . ıslanmaktan nefret eden bir yapısı  olmasına  rağmen  en yağışlı  eyaletine taşınıp  üstüne  üstlük  en ruhsuz kasabada hayat mücadelesi  vermeye çalışıyordu  şu an bunları  düşünecek  durum ve zamanda değildi   artık  yağışla  savaşmıyor  ağzını  açmış  soğuğun  verdiyi  eğlenceli  alışkanlıkları  kullanmaya başlamıştı
Restorantan gelen ağır  müzik ormanın  sessizliğiyle  karışmış  bir ahengi oluşturuyordu zıtlık  hiç bu kadar güzel  olmamıştı 
Gözüne ilk çarpan  restorantın  böyle  şiddetli  bir yağışta  çok  az sayıda insanın olmasıydı  mimiksiz yüzüne  koyukahve kavisli kaşlarını  çattı  genç  kadın     aklına gelen daha önemli  düşünceler  varken bu detaya takılmamaya karar verdi şimdilik 
Detaycı  sorgulayıcı  sezgici bir karaktere sahip ve oldukça  kuşkucuydu  . Restorant kapısına  iyice yaklaşırken müzik  şiddetlenmeye başladı    ayakları  ıslanmış  ensesine kadar vuruyordu bu soğukluk   Morgan, siyah eldivenin içinde  ki uzun ince parmaklarını restorantın kapı kolunu kavradı    fazla yavaş  bir tavırla  sol ayağı  ile içeriye  ayak bastı  restorantın   sahibi ewa ya kafa selamı  verip yukarıya  çıkmaya  odakladı kendini ardından müzik  sesini bastıracak  bir düzey  de   bir kahve lütfen !    Diyerek merdivenlerden yukarıya  çıkmaya  başladı.  Restorantın  üst katında iki yaşlı  50 lerin sonunda bir çift  muhabbet ediyorlardı   morgan ve  iki yaşlı  haricinde kimse yoktu
Genç  kadının   dudak kenarları  hızlı  bir şekilde  kıvrıldı  ve bir masaya  oturup kahvesini beklemeye başladı  bu sırada biraz gazete karıştırabilir  karikatür  okuyup bu kasvetli havaya meydan okurcasina kendini mutlu ettirmek istiyordu

Aradan saatler geçerken Genç  kadın  dışında  etrafta kimse kalmamıştı 
Morgan  ısınmış  kitabı bitirmiş  detayları  düzeltmek isterken bulmuştu  kendini
Bu hırslı  ve sabırlı  kadın  pes etmek nedir bilmeyenlerdendi bazen bu onu yoruyor  kendi yapısına karşı  koyamayacak kadar bilinçlenmişti yılların  ona kattığı  tanışma ile kendini yeni yeni tanımaya  çalışıyordu  oysa bu kadın  kendisini dahi tanımaktan  uzaklaşırdi
Bir gün yıldızlara  bakarken  varoluşun ne anlama geldiğini  ilk kez sorgulamaya başlamış kendisi ve  düşünceleri  arasında  bir paralellik kurmuş ve bu sorgulamanın  tanışıklık  faslının  aslında o kadar zor olunmadığını  karar vermişti
Ve ilk kez kendininin farkında  olmuş Morgan ile tanışmıştı   size de merhaba bayan  roen
 Düşüncelerini  bozan  bayan roenin tiz sesinde ki aceleci tavırıydı  bayan roen ara ara çıkmış sürekli  Morgan a gözlerini  dikip süzüp  beklentiyle  gözleriyle  temas a geçmek  istiyordu oysa morgan şu an bir şey  içmek  veya yemek yiyecek kadar doymuş hissediyordu
Bayan roen  inatçı  bir kadındı  uzun boyu sarı  saçları ve kahve gözleriyle  fazla korkutucu  görünüyordu  morganin bildiği  bir şey varsa kesinlikle bayan roenin kuaförünü  değiştirmesiydi.   Bu kadın  ve kendi ortam enerjisini bozmamak adına   Morgan  2 kahve daha söyledi  Bayan roen  yavaş  adımlarla   alt kata inmek için harekete geçti  Morgan ilk defa  bu uyuşukluğun bir işe yaradığını  gördü  ve zaferle sırıttı  

Morgan detaylara  o kadar dalmışti ki kendisini  yetersiz  gördü bu kitap daha iyi olabilirdi bütün  yazdıklarını    restorantın  çöp  kutusuna atmak için hareket e geçti.
O sırada  kapıdan  iliklerine kadar bir soğukluk  hissetti bu soğukluğun nereden geldiğini  görmek  için  etrafı  taradı  4 kişilik  bir erkek grubu ağır ve tuhaf bir enerji ile içeriye girdiler 
Morgan   daha  yirmi saniye önce attığı  kağıtları  değil  gelen gruba odaklanmıştı .  Korunma içgüdüsü  ona oradan çıkmasını  söylüyordu  fakat morgan  her zaman ki gibi oradan  çıkmak  yerine  orada kalıp  onu çeken bu enerjinin üzerine düşmek istedi . Tuhaf 22 yaşlarında ki siyah ve koyu giysili  adamlar çok etkileyici bir bütünlükte duruyor  ve hepsinin  odak noktası tek bir kişiydi 
Saat gece yarısını geçerken  yazmaya  çabaladığı  ve  yetiştirmesi  gereken  bir psikoloji denemesi olmasına rağmen ve hocasına rağmen  akılı hâlâ  çapraz masadaki genç adamlardaydı o kadar dikkatli bakıyorlardı ki  morgan  bu durumdan haz alıyordu.  Aralarından birisi kalktı ayak sesini duyabiliyordu zira restorant  küçük  ve sessizdi.  Sürekli yukarıya çıkan  roen gitmişti adeta tam  da bu günü  bulmuş muydu o kadından nefret ettiğini bir kez daha anladı
Yavaşça  tepesinde bir  siluet belirdi kahverengi saçları  yüzünü  kapatıyordu ve adam tok bir sesle
İyi geceler hanımefendi dedi
Morgan'ın kalp atışı  yavaşlamaya  başladı  çok yavaş  zaman durmuş  muydu
Morgan  naif bir ses tonu ile iyi akşamlar  bayım dedi.
Adamın ağır  ve donuk tavırı morgan  ı sabırsızlaştiriyordu ve bu hissiyatını  koruyarak ona donuk bir bakış  attı adam ile göz göre geldiklerinde  dikkat ettiği ilk  durum yabancının soluk teni ve gözleriydi gözleri  buz mavisiydi insanı içini donutacak tipten
Ve kısa bir sessizlikten  sonra ;
-Kabalığımı bağışlayın  saat epeyce geçe vardı  bu saatte yollar  tehlikeli  ve ıssızdır dilerseniz  evinize  bırakabilirim  ne dersiniz?
Morgan adamı ve yan masayı  dikkatlice izliyordu  aralarından bir adam kendisine fazla  inceleyici bakıyordu sanki  bütün  hareketlerini tartmak ister gibiydi
Morgan  adamın  teklifini  usulca reddetti. Adam donuk bir şekilde  masasına  gitti ve morgan  yeniden yabancı ile göz göze geldi gözleri tıpkı kendisi ile  konuşan  adam gibiydi .
Ve haklıydı  saat epeyce  geç olmuştu  morgan  kalemlerini dosyalarını hepsini koyu kestane çantasına  koyup   
Üzerini giyinmeye  başladı  ve hızlı adımlar ile  hesabı ödeyip çıktı. Ve tahmin ettiği  üzere hava çok daha soğumuştu  yürümesi gereken bir yol ve varması gereken bir ev bekliyordu
Siyah eldivenin içindeki ellerini koyu kestane paltosuna soktu ve gece ile yürümeye  devam etti . Kırmızı  küçük  çatı  katılı ve yuvarlak pencereli evine vardığını gördükten  hemen sonra evin anahtarlarını  bulmaya yeltendi fakat  anahtar  paspasın hemen ötesine düştü  eğilirken sanki  arkadan  bir ses duydu birden arkasına  heyecanlı bir şekilde  döndü fazla korkmuştu  neyseki  sadece bir  ağaç  dalıydı ağaç  dalının kopuşu  ve ona eşlik eden ses. Önüne dönüp işini bitirmek istiyordu aceleyle anahtarı kapının kilidine taktı ve siyah eldiveninin eşliğinde iki kez  çevirdi  kapı açıldı  ve evine ulaştı.

Paspal Pazar Ve Ay Şarabı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin