Bugüne kadar yazdığım en uzun bölüm sizlerle =)
Arabada sessizce ilerlerken, Ares “Nereye gitmek istersin?” diye usulca sordu. Evet iyi bir giriş yapmıştı.
“Bilmiyorum,” dedi başı cama dayalı şekilde.
“Şey, eğer yanlış anlamazsan evim buraya çok yakın. Gidelim mi?”
“Annenler?”“Yok, bu ev ben ve arkadaşımın. Üniversite zamanında tutmuştuk.”
“Şey... Ama...” diye kekeledi.
“Sadece rahat konuşuruz diye dedim. Rahat etmeyeceksen başka bir yere de gidebiliriz.”
“Olur,” diye geveledi bu sefer. Daha öncede onunla aynı evde kalmıştı. bir yanlışını görmemişti.Eve geldiklerinde Melek küçük dilini yutacaktı. Bildiğin koca evdi burası. Tüm yurt sığardı buraya.
“Büyük göründüğüne bakma. Oyun ve spor alanı çok.”
“Oyun? Spor?” tövbeler olsun Mr.Grey'e dönmese bari olay. O da böyle temiz akça pakça bir adamdı. Sonrası malum...“Evet. Mahir ve ben spor yapmayı seviyoruz. Mesela üçüncü kat tamamen spor salonu. En alt katta ise, mutfak, salon ve arka bahçeye bakan antrenman sahası var.”
“Anladım.” Tövbe anlamamıştı.Ares de fark etmişti boş bakışlarından. “Birazdan gezeriz,” diye ekledi.
Melek başını aşağı yukarı salladı ve “Tamam,” dedi gülümseyerek.
Eve girdiklerinde hayran bakışlarla izledi evi.Ares üzerindeki önü iliklenmemiş gömleği çıkarıp, sadece siyah tişörtü ile kaldı. Melek’in bir yerde durup, kalmasından dolayı gülümseyerek kızın yanına gitti.
“Rahatına bak lütfen.” Sonra birden kızı omuzlarından tuttu. “Burada olmandan dolayı çok mutluyum Melek,” gerçekten çok mutluydu. Gözleri gülüyordu resmen.
Başını salladı o da gülümseyerek. Sonra kızı elinden tuttu, önce mutfağa götürdü.“Gel evi gezdireyim sana. Belki daha rahat edersin,” içeri girdiğinde onu tezgahın önüne getirdi, ellerini bırakmadan konuştu. “Tam burada durdum. Seni ikinci kez rüyamda görmüştüm ve buzdolabından buz gibi bir süt alıp içmiştim. İçtiğim şeyin süt olduğunu sonradan fark ettim ama,” dedi gülerek.
Kız da güldü. Sonra salona geçtiler ve dışarıya dönük, tek kişilik berjeri gösterdi.
“Tam bu koltukta, defalarca seni düşündüm, hayaller kurdum. Bir yerlerde olduğunu biliyordum. Ama seni bulamıyordum.”
Bahçeye bakan pencereye yaklaştırdı.
“Tatilde kafama top atmıştın. Burada saatlerce o halini düşündüm. Bulmuştum ve kaybetmiştim seni. Şu duvarda kaç viski bardağı, şişesi kırıldı bilmiyorum.”Kız şaşkınca bakıyordu adama. İç tarafa geçti, kocaman odanın ortasında kum torbası vardı ve etrafında minderler, değişik dövüş sporlarına ait aletler.
“Seni Erdem’le gördüğüm gece, bu kum torbasına dert yanmıştım. Sanırım canını fazla acıttım.” İkisi de gülerek çıktılar o odadan.
Merdivenlere yöneldiler. Oyun odasına girdiğinde, kendini düş yerinde hissetti. Burası mükemmeldi. Diğer odaların aksine rengarenkti, kocaman bir oyun konsolu, masa tenisi, kumandalı yarış arabaları olan ufak bir pist, dart ve daha bir çok oyun vardı. Bazılarının ismini bile bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYAMDAKİ MELEK / MASAL SERİSİ II - FİNAL
RomanceBİR SERSERİ VE BİR MELEK Rüyasına giren bir melekle başı büyük dertteydi. Çünkü o 'Melek' bir süre sonra en istenmedik şekilde karşısına çıkacak ve Ares'in tüm hayatına, kalbine, ruhuna sızacaktı. Ares çığlık atan duygularını kızın kulağına fısıldad...